brokerX5 ya da mustang
383 (ali ağaoğlu nun kültürlü hali)
beşinci nesil yazar 1 takipçi 17.40 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    vinç kraliçesi bülent ersoy

    1.
  1. türk sanat musikisi sayın bülent ersoy un ticari anlamdaki zekasını ortaya koay haber. okuyalım

    inşaatlarda kullanılan dev kule vinçlerinden tam 20 tanesinin sahibi olan ünlü şarkıcı Bülent Ersoy, Almanya dan 50 adet kule vinci kiralamak üzere pazarlık yapıyor.

    Yatırımlarını büyütüyor
    Ersoy, sektörde tekel olma yolunda hızla ilerliyor. Türk Sanat Müziğinin usta ismi Bülent Ersoy, inşaat sektöründe işleri büyütüyor. Sahibi olduğu 20 adet kule vincini dev inşaat projelerinde kullanılmak üzere kiralayan Ersoy, işler iyi gidince yatırımını büyütmeye karar verdi. Usta sanatçı, geçtiğimiz günlerde gittiği Almanyada gerçekleştirdiği görüşmelerin ardından bir Alman firmasıyla işbirliği yapma kararı aldı. Almanlarla anlaşmak üzere olan Ersoy, 50 adet vinç daha kiralamak üzere.

    Turizm sektöründe de büyümeyi hedefliyor
    Yurtdışından getirttiği vinçleri ayda 10 bin dolara kiralayan Bülent Ersoy, yılda 2.4 milyon dolar kazandığı için turizm sektöründe de büyümeyi hedefliyor. Ersoy, Marmariste satın aldığı iki koyda önümüzdeki yaz turistik tesisler kurmayı planlıyor. Tesislerin işletmesini de ya kiraya verecek ya da ortaklık yoluyla kendisi işletecek. Fiyatları 200-600 bin Euro arasında değişen kule vinçlerin aylık kiralama bedeli ise 10 bin dolar civarında.

    yorumlar:

    1- kaldırmak benim işim diyor bülent hanım

    2- desenize en yükseğe o kaldırıyor

    yorumsuzdur *
    kaynak: http://emlak.ensonhaber.c...alicesi-bulent-ersoy.html
    3 ...
  2. kemal kılıçdaroğlu nun a nın devamını getirmesi

    1.
  3. efendim kemal kılıçdaroğlu en sonunda kendisini tekrar halk adamı görmemizi sağlayacak açıklamayı yapmıştır.

    "Ayağını denk al diyecektim. işin özü bu."

    http://www.milliyet.com.t....2011/1382610/default.htm

    broker der ki:

    yalancının..... *

    edit: *
    5 ...
  4. yaşamak icin zaman kalmiyor

    1.
  5. Ölüm değil beni korkutan ! Boş bir yaşamın ardından
    varacağım yer olması sıkıyor canımı.
    Nedir ki? Kırk yıllar , elli yıllar, billahi çok değil !
    Hele hele çizilen bu yolda, bize hiç gelir. Ne beklersin yaşamdan ÇORBACI ?!
    Ne bekler yaşam senden? ikiniz de tüketirsiniz hoyratça zamanı, işte geride kalanlar sıkar canımı..

    Yedi yaşında başlarsın okula, sayma ondan öncesini.
    Sonra, yıllar yılı gider gelirsin, kara tahtalı değirmene,
    berrak zamanını öğütmek için.
    Yirmi iki civarı alırken diplomanı, tüketivermişsindir üçte birlik zamanını...
    Diploma yetmeez!!, diyor Topal Şarapçı; iyi bir iş bul gel hele bakalım.!
    Askerliğini de yap birde, sonra evlen bakalım
    işte bir on yıl daha uçuveriyor ansızın. Yaş oluveriyor otuz beş!

    Gerçekten yarısı mıdır yolun?! Belki de yarısından da yakın geriye bakma sakın küheylan !
    Kopuverir zincirleri yaşamın, bir iplik gibi ansızın.
    Hele bir borçlarımızı ödeyelim, sonra daha iyi yaşarız.
    Şimdilik biraz sabır diyor
    karım Nazife!

    Hele bir başımızı sokacak yuva olsun da, gerisi kolay
    diyor.
    Eee..bu da doğru hani.. işte böyle yitiyor hep on seneler, eriyen buzlar misali.
    Karım, çocuklarım, kooperatif başkanım,
    yardımcım, tek tük arkadaşlarım..ve...TV'deki haber sipikeri!
    Bu kadar çevremdekiler.
    Bunlara bakıyor yıllardır gözlerim. işte bu yüzdendir ki, Miyopsun! Diyor doktorum. Tak....'ne iki numara..

    Ellinci yaş günümü, kimse fark etmiyor bile.

    Ufaklığın diploma töreni var. Ne biçim alış veriş bu? Anlayamadım gitti.!
    Yapmak istediğim bir çok şey, özlem kapısında yitti..

    Hırs ile mutfağa., ne varsa atıştırmak için,
    sıcacık bir el tutuyor elimi.Perhiz yapmalısın artık! diyor
    Karım Nazife.
    Eee..doğru da söylüyor hani. Kalan on yılımın birkaç yılı hastalıkla geçiyor. Gerisi de torunların peşinde..
    Eee, Ulan hani yaşayacaktık!!! diye bağırıyorum.
    Sakin ol ! Tansiyonun yükselecek diyor karım Nazife.
    Eee.doğru da söylüyor hani.
    Nedir yaşamın kısır döngüsü anlayamadım gitti.

    iyi yaşadık, hoş yaşadık diyor karım Nazife
    Patronların da pek severlerdi çok da çalışırdın hani.
    Bak herşeyimiz var, büyüdü sayılır çocuklar da,
    daralacak ne derdin var?
    Haydi neşelen artık.
    Eee.. Doğru da söylüyor hani Bir karı, birkaç çocuk, bir ev
    ve araba,
    işte yaşamın bilançosu..

    Hayır hayır ! Korkuyorum ölümden!!
    Boşa geçen bir yaşamın ardından nasıl gidilir oraya?!
    Özgürce çizmeliydim yaşamımı zorda olsa,
    özgürce ulaşmalıydım sona.
    Yalnızlıkla yaşansa..kanaviçe gibi dokumalıydım, güzellikleri, gizemleri.
    Ter basıyor fırlıyorum yataktan.
    Dönüp durma; diyor, karım Nazife, yarı uykulu
    Sıkıca örtün de uyu

    Tüketmek için bunca acele ettiğimiz takvim yapraklarına..
    Onca hızla çevirdiğimiz akreplere yelkovanlara..
    içine gönüllü daldığınız o insafsız rutin çarkına..
    Söyle bir uzaktan baktığınızda, ne hissediyorsunuz ?
    Ne kadarı benim hayatım diye soruyor musunuz?
    Ne kadarını başkaları yaşamış benim yerime..Ya da
    Ben başkalarının ?
    Aynadakinin ne kadarı benim, ne kadarı oynadıklarım?..

    Sevgiyi koydum, kum saatinin dolu dizgin akıp giden kumlarının her bir zerresine.
    Çünkü bir tek sevgi var elimizde; bunca yıldan damıtılıp gelen..
    Yine bir tek o kalacak, yaşanacak yıllarından
    geriye..
    Ötesi yalan...
    2 ...
  6. trafik araştirma merkezi

    1.
  7. sternstunden der menschheit

    1.
  8. Türkçe ye insanlığın yıldızının parladığı anlar olarak çevrilen Stefan zweig eseri.

    Tarihe mal olmuş on iki tarihsel minyatürü konu almış ve bu liderlerin bazı tarihsel "an" larını anlatıyor. Can yayınlarından çıkan kitabın arka sayfasını okumak ve özellikle stefan zweig in kendisinin kitap hakkındaki yorumu kitabı almama sebep oldu. ancak okudukça gördüm ki asla bir satranç (bkz: Schachnovelle) ve amok koşucusu ndan (bkz: Der Amoklaufer) aldığınız okuma hazzını vermiyor. Anlatılan hikayeler de oyle çok tarihsel "an" mış gibi gelmedi bana. yine de stefan zweig eseri olduğu için okunabilir.
    4 ...
  9. ankara ego şoförleri

    1.
  10. iş bu entry şükür ki sadece 1 aylık gözlemlere dayanılarak yazılmıştır.

    ankaranın havasından olsa gerek ulan karşılaştığım her insanda bir brokratik hava, işi yokuşa sürmeler, pratiklikten eser olmayan davranışlar. kusacam lan.

    ego şoförleri durağa mutlaka sıfır yanaşmak zorunda. ulan önünde otobüs var bir tane burnunu sokmuşsun işte aç kapını millet binerken yavaştan ilerlersin. sen durakta işini itina ile yapmaya çalışan bir insana hayranlıkla(!) bakarken içinden etmediğin küfür kalmaz tabi.

    geçen bindim hacı baktım bir teyze koşuyo elini kaldırmış dur dur diyo. hacım son yolcu bindi bizim şoför kapıyı kapatması ile teyzenin durakta bitivermesi anlık. açmadı lan kapıyı. çekti gitti la. inanamadım.

    geçen baktım sürekli saate bakıyo millet biniyo bekliyo merak ettim neyine bakıyo diye hacım saat 20:00 oldu adam saatin kronometresini çalıştırdı la. zannedersin f1 pilotudur derece yapacak. altı üstü kuğulu parka gidecen la. hava mı atacan kuğulara. sapık seni.

    sürekli fren-gaz, fren-gaz. yeminle geçen kadın kustu la. bir kusmuk kokusu yayıldı keşke şoförün keline kusaydın dedim içinden. kadının biri de arkada çığlık atıyodu her fren gazda. anlamadım tabi.

    kızılayda binecem rixos da inecem. otobüste sonradan öğrendim geçiyormuş meğer.

    -abi rixos tan geçer mi? eski büyük ankara oteli.
    -rixos!!! o ne kardeş?
    -abi eski büyük ankara oteli. kavaklıdere de. belediyeler birliği nin yukarısında.
    -üst geçidin orada mı? (yuh ya kızılaydan sonra bir tane üst geçit yok lan.)
    -abi yok orada üst geçit.
    -hmm sen bak orada görevli var git ona sor o zaman.
    -tamam abi!

    gittim sordum geçtiğini öğrendim baktım tüymüş herif. ulan bi etrafına bak be nereden geçiyorsun, üst geçit var mı lan bir kafanı kaldır.

    doğalgazlı bir de otobüsler. metro yapmışsın aynı hatta bir sürü otobüs var. ne gerek var lan o otobüslere. kavaklıdere de biniyom ulus ta iniyom. kızılay kadar ayakta gidiyom. kızılaydan sonra 3 kişi bir ben bir şoför bir de şoförün saati.

    ankara küçük lan iyi ki.istanbul gibi olsa şerefsizim kavaklıdere den ulusa gidene kadar 783299824 tane boğaz köprüsü geçerim.

    edit: şoförün saati beğenmedi heralde. bana bak saat pilini çıkarırım görürsün gününü. hadi şimdi bsg.
    5 ...
  11. ednan vs muzaffer

    1.
  12. zavallı iki dizi karakteri.

    biri bihter den biri güllü den ister sürekli. ama nafile.

    yazık lan!
    2 ...
  13. boğaziçi lokantası

    1.
  14. ulus denizciler caddesi üzerinde 50 yıllık mazisi bulunan lezzetli yemekleri olan esnaf lokantası.

    içeri ilk girdiğimde üsküdar daki kanaat lokantasını çağrıştırdı. yemek çeşitleri kanaat kadar olmasa da lezzette eksik kalır yanı yok.

    ulus a yolu düşen lezzet düşkünlerinin mutlaka uğraması gereken mekan.
    3 ...
  15. vay dünya vay

    1.
  16. vakti zamanında 90 ın üzerinde bildiğim ev sahibimiz vardı. babam o na kalik derdi. bu nedenle ismini hiç öğrenemedim.

    evine misafirliğe gittiğimizde sedirdeki yastıkları yere atar kendime ev kurardım. hep tek başıma oynardım.

    3 tane kızı vardı hepsinin de yaşı bayağı ilerlemişti. kimse yüzlerine söylemese de aslında evde kalmışlardı. oysa ki ne kadar iyi insanlardı. yaptığım yaramazlıkların hiç birine ses çıkarmazlardı. sonra hepsi de evlendi çocukları oldu.

    kalik bazen bize misafirliğe gelirdi. hiç unutmam bir gün annem kuru üzüm pestil ceviz ikram etti. kalik kuru üzümlerin çekirdeklerini ağzıyla adeta en uzağa atma yarışmasındaymış gibi evin dört bir tarafına tükürürdü. annem sesini çıkarmazdı ancak gittiğinde soylene soylene üzüm çekirdeği topladığını görürdük.

    sesi hep hırıltılı çıkardı. çok yaşlıydı ve hala günde 2 paket maltepe içerdi. evde hep pencere kenarında otururdu. bir keresinde kendisini dışarıda gördüm. çok uzun boyluymuş meğer gençliğinde nasıldı kim bilir.

    kalik sürekli bir şeyler mırıldanırdı. ve arkasından sürekli vay dünya vay derdi. o çocuk aklımla o vay dünya vay derken durur o na bakardım. ne kadar yaşlıydı. başında sürekli 8 köşeli kasket vardı. saçlarını hiç görmedim belki de yoktu.

    zamanında neler neler yaşamıştı kim bilir? aşkları olmuş muydu? askerliğini 2,5 yıl mı yapmıştı gerçekten? ölen karısını özlüyor muydu? kızlarının durumuna üzülüyor muydu? hiç bilemedim. hiç soramadım. ama öyle bir vay dünya vay söyleyişi vardı ki anlıyordum aslında yaşamındaki çileyi, çektiği çileleri, şu anki üzüntülerini, karısını özlediğini.....

    çok yaşlıydı kalik

    dertleri çileleri de onun gibi yaşlıydı.

    sonra taşındık başka yere. tahta kurularının, hamam böceklerinin olmadığı, kaloriferli devlet lojmanlarına.

    bir daha görmedim kendisini zaten vefat etti bir ka yıl sonra. *
    ben bile şu ömrümde vay dünya vay diyorum bazen

    aklıma kalik geliyor

    ne güçlüymüş meğer onca yıl yaşamakla ne büyük direnci varmış yaşama.

    vay dünya vay diye gitti kalik

    kim bilir sıra bize ne zaman gelecek.

    vay kalik vay!
    2 ...
  17. boynuna kalın zincir takan erkek

    1.
  18. kalın kalın zincirler takan ve oldukça itici olan erkek tipidir. açık yaka tişört veya gömlek ile takılır. tarz için mi takılır bilemem. belki de bir sosyal mesaj veriyordur takanlar. ama benim aklıma gelen şudur:

    (bkz: köpek tasması ve zinciri) *
    (bkz: erkekleri itici yapan detaylar)
    2 ...
  19. bayan suruculerin yayalara yol vermemesi

    1.
  20. son derece doğru bulduğum bir tespittir. Özellikle bağyanlara veya bağyan sürücülere karşı hiç mi hiç gıcıklığı olmayan bir insan olarak söyleyebilirim ki bağyan sürücüler yayalara - kadın erkek çocuk hayvan(o yaya değil lan) - asla yol vermemektedirler.bilakis yaptığım tespitlere göre karşıdan karşıya geçmeye çalışan bir yaya görüldüğünde bağyan sürücü arkadaşlar topukları ile gaza daha çok basmaktadırlar. Hatta isviçre bilim enstitüsünde yapılan bir araştırmaya göre her yıl bu şekilde ayakkabı topuğunu kıran kadınların sayısı trafik kazalarında olen yayalar ile aynıymış. Yok arkadaşım tamam yol verme eyvallah ama en azından acı be sürme üstüme üstüme hep senin üstüne. Sabahları gelmeyin üstüme hep benim üstüme. Yok ez beni bacım ama bari sana yol vermeyen erkek sürücüye öküz deme bari. Yok en çok da bu zoruma gidiyor bacım hacım benim.
    2 ...
  21. köylerin eski isimleri

    1.
  22. cumhuriyetten önce köylerimizin asıl isimleri olup cumhuriyetle birlikte toplumu sisteme adapte etme amaçlarından biri olarak ve genellikle ermenice olmakla birlikte kürtçe zazaca olan türkçeleştirilmiş köy isimleridir. ancak hala adı geçen köyler eski isimleri ile bölge halkı tarafından bilinmektedir. yeni isimler benimsenmemiş ve kabul görmemiştir.
    1 ...
  23. gezin

    1.
  24. elazığ maden e bağlı, çileği ile ünlü, hazar gölüne sahili olan yazları tatil için düşünülebilecek tatlı belde.
    3 ...
  25. mihrap dagi

    1.
  26. elazığ ın maden ilçesini kuşatan ve ergani ile maden i ayıran dağların genel ismidir. bi de hani öeşhur şarkı vardır ya maden dağı dumandır. işte o dağlar mihrap dağlarıdır.
    3 ...
  27. kuru kebap

    1.
  28. elazığ* yöresine ait bir tür kebap. tepside yapılır. acı biberler domatesler kuyruk yağı ile birlikte kaburga tarafındaki et ile taş fırına verilir. iyice piştikten sonra yine elazığ yöresine ait açık ekmekle birlikte arabanın bağacına atılır ve serin bir yerde yenir. kuyruk yağı ile piştiği için çok erken donar. bu nedenle hemen tüketilmelidir. arkasından içilen çaya doyum olmaz.
    2 ...
  29. kalabalik yerlerde sozluk okuyamamak

    1.
  30. başlığın asıl şekli: kalabalık yerlerde belden aşağı entryler yüzünden sözlük okuyamamak

    sözlüğün içi dışı artık belden aşağı entryler olduğundan kalabalık yerlerde özellikle bayanların olduğu yerlerde sözlük okuyamamaktır. mesela bugün sözlüğü açtım şöye bir bakyım dedim (yanımda da iki tane bayan arkadaş konuşuyor) sözlüğü açar açmaz gelen başlık kadınların orgazm anları. neyse şukeleya bastım gelen başlık yatakta hanımı rencide etmek. allah ım sabır dedim ve dünyanın kötü finansal yapısını okudum. (bkz: okuyamıyorum seni sözlük)
    3 ...
  31. bir insanin michael jackson dinledigini anlamak

    1.
  32. elleri kolları ve özellikle boynu hareket ediyorsa kulağında da kulaklık varsa tahminimizi doğru kılacak bir durumdur. hele özellikle elini aletine atıp yukarı kaldırıyorsa * kesinlikle michael jackson dinliyordur diyebiliriz.

    tabi bi de bu son kısmı sürekli yapanlar var. onlara biz abaza diyoruz.
    4 ...
  33. ben bilal

    1.
  34. H.A.L. Craig tarafından 1977 yılında yazılan ve türkçe baskısı yapılan islam ın ilk ezanını okuyan bilal in oyksunu şahitliğini özlü olarak anlatan güzel bir kitap.

    Bilal, kabe nin damına tırmandı.
    sorumluluk korku vericiydi.
    bilal putlara karşı tırmanıyordu.
    eğer düşseydi putlar parçalamış olacaktı.
    ve bilal kabe nin damındaydı.....
    on binlerin yüzleri yukarı bakıyordu.
    aşağıda derin bir sessizlik.....
    kalabalık tek bir kelime etmiyordu.
    gökyüzüne baktı bilal.
    gök bütün nefesini tutmuştu.
    bir esinti dahi yoktu.
    kızgın çöl gözlerinin önündeydi.
    güneşe baş kaldıran yılanlar gibi ıslıklanıyordu yine kırbaçlar,
    ehad..... ehad..... sesleri geliyordu
    karşı tepelerden.
    birden korktu bilal.
    nerede olduğunu ve kendisinden ne istendiğini biliyordu.
    allahu ekber allahu ekber
    kabenin damından kanatlandı ilk ezan.
    ezan arafat tepesinden yankılanıp geri geliyordu.
    sadece peygamberimiz(sav) bineğindeydi.
    başı önünde, bir eli diğerinin üzerindeydi.
    En yakınında ebu Bekr, ali ve Ebu zer oan eşlik ediyordu.
    Bilal uçuyordu.
    Göklere doğru bir köle uçuyordu.*
    4 ...
  35. cola turka nın sunduğu akp yi kapatma davası

    1.
  36. cola turka nın sunduğu akp yi kapatma davası reklamlardan sonra devam edecek
    (bkz: sozluk formatı)

    tanım:anayasa mahkemesinin vermiş olduğu tarihi karar reklam alsaydı en uygun reklam bu olurdu diye düşündüren düşündürürken de jp morgan ı tebrik etmeme sebep olan durum. jp iyi para kaldırır mı acaba? ühühüüü lan yine kaçtı borsa treni.
    2 ...
  37. sabah sabah ulusalcilar

    1.
  38. efendim sözlükte sabahları ağırlıklı olarak ulusalcılar bulunmaktadır. daha önce böyle bir istatistik yapan oldu mu bilemem ancak şu ana kadar gördüğüm olay şudur

    efendim sabah eğer demokrasi ile özgürlük ile ilgili bir entry girin ışın hızı ile entry niz eksilenir. * * *
    efendim sabah sözlükteki entrylerin bir çoğu bağnaz insanların yazdığı entrylerden oluşur.başkasının fikirlerine saygısı olmayan insanlardan pıtırcıklardan oluşur.

    sabah sözlükte sol frame bakın ya iğrenç cinsellik başlıkları ya da inananların kutsal bildiklerine hakaret içeren entry ler.

    diye uzar bu başlık. ama demokratlar liberaller tembel olmasaydı zaten bu halde olmazdı türkiye.
    ne diyelim uyuyun uyuyun.
    4 ...
  39. verbalkint

    1.
  40. 5.nesil çaylaklıktan yazarlığa geçişini an ve an takip ettiğim ve yüzündeki o şirin gülümsemesi ile artık yazarım diye mutluluk haykırışını gözlerindeki gözbebeklerinin gülümsemesinden anladığım gerek müthiş film bilgisi gerekse okunmayıp elinde kalan kitaplardan, sözlüğün ritmine ayak uydurmayıp kendi havası ile güzel adına ne varsa mutlaka sağlayacağına inandığım 5. nesil hoşgelesi yazar.
    1 ...
  41. seri eksi oy alan yazar

    1.
  42. seovi nin okşadığı yazardır. hayalleri yıkılandır. yazıktır. karmayı takmayan tipi ise baş tacıdır, pistir.

    düt düt: efenim canlı yayında eksileniyorum.tek tek eksiliyo ibne*
    5 ...
  43. bencil insan tavirlari

    1.
  44. bencil insanların takınacağı ve kendi menfaatlerini açıkça hissettirecekleri iğrençliklerdir. örnek:

    b: bencil kardeş

    x:hapşuuuuu
    b:ben de göreceksem çok yaşa!
    2 ...
  45. musaraka

    1.
  46. Sermayedarın ve emek sahibinin bir işi gerçekleştirmek üzere birlikte emek ve sermayelerini koymalarıyla girdikleri ortaklık şekli. Bu tür ortaklıkta, sermaye sahibi işin gerçekleştirilmesi aşamalarındaki kararlarda söz sahibi olur, emek sahibi de ortaklığa emeğinin yanısıra belirli bir miktar sermaye ile katılır. Böylece taraflar, değişik oranlarda da olsa hem emek, hem de sermayelerini birleştirmiş olurlar. işletmenin başındaki kişi yönetime olan katkısının karşılığı olarak belirli bir miktar pay aldıktan sonra kalan kâr, ortaya konan sermayeye göre önceden belirlenen oranlar çerçevesinde paylaşılır. Eğer zarar söz konusu ise, o da yine konan sermayeye bağlı olarak önceden belirlenen orana göre yüklenilir.
    2 ...
  47. turne

    1.
  48. müfettişlerin il dışı denetimine verdikleri ad.*
    3 ...
  49. gida krizi turkiye icin firsattir

    1.
  50. - 3 tarafı denizlerle çevirili olan ülke denizcilikten faydalanamıyorsa,
    - bor rezervinin büyük çoğunluğu elinde olmasına rağmen çıkardığı boru hammadde olarak ihraç etme gafletinde bulunuyorsa,
    - fındık üretiminde dünya lideri olmasına rağmen çikolata fiyatlarındaki pastadan pay alamıyorsa,
    - açtığı petrol kuyularını petrol yok diye tekrar kapatıyorsa,
    - her türlü maden bulunmasına rağmen bunları işleyemiyorsa,
    - genç nüfüsuna rağmen hala adını duymadığımız ülkelerle ilerlemişlik(!) konusunda kıyaslanıyorsa,
    - nitelikli adam ihracında başarılı ise,
    - vs.
    - vs.
    - vs.
    *
    *
    *
    fayadalanabileceği tek kriz olamayacaktır. hatta gıda ithal eden ülkelerin başında gelecektir.*
    1 ...
  51. cen kerdem

    1.
  52. cmylmz'ın edi pakbayram sanması kadar komik olmayan olmayacak taklidimsi.
    ukteyi veren: larker (15.03.2008 12:17)
    2 ...
  53. sozluk yazamayasicalar

    1.
  54. sözlük fanatiği olan birine söylenebilecek en kötü beddua olasıdır. Hoşuna gitmeyen bir yazarın yazısına ıyy iğrenç demekten de daha iyi olabilecektir. tasvip etmiyoruz.
    1 ...
  55. medyatik doktorlar

    1.
  56. Aynı zamanda görevini de devam ettiren doktorlardır.
    (bkz: ahmet çakar)
    (bkz: ferhat göçer)
    (bkz: haramiler)
    1 ...
  57. yasamak icin zaman kalmiyor

    1.
  58. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük