hayatı boyunca 5 büyük savaş ve onlarca çatışma fotoğraflamış magnum generalidir. düşen asker fotoğrafı ile onlarca ödüle layık, yüzlerce tartışmaya konu ve milyonlarca gönüle sevgili olmustur.
tanımsız, yorumsuz.
Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.
(bkz: Mustafa Kemal Atatürk)
- ne diyon lan? gel bakim buraya bir sen.
+ buyur abi.
- nerenin çocuğusun sen bakayim?
+ kripton abi.
- kimleri tanıyon kriptonda? yalan söyleme sakın, bak sinirleniyorum.
+ şey, abi, ben yengeye değil, öndeki kıza söylemistim.
- bak koçum, temiz çocuğa benziyorsun. Bu seferlik affe... nereye bakıyon lan? hopp aloo...
+ ???
- elbisenin altını göremiyorsun di mi sen?
+ yok abi, nasıl göreyim. hem görsem bile bunlar aramızda kalır, sır* yani. Victoria'nınki gibi. kırmızıyı da hiç sevmem zaten.
- heh, şöyle... adam ol. şimdi hadi kendi semtine, dolaşma buralada fazla. jor el amcamın da ellerinden öpüyorum.
tüm dünyada olduğu gibi devletin resmi ideolojisini övme ve yayma görevi üstlenmektir. Yoksa siz hala televizyonu* radyonun resimli mi sanıyorsunuz?
althusser amcamın tanımladığı üzere kilise(cami), aile vs gibi medya da devletin idelojisine hizmet etmektedir. Doğru ve dürüst yayın ilkesi sadece özel medyalar için geçerlidir. Devlet televizyonunda doğru haber ilkesinin uygulanması gerektiğini de nereden çıkardınız? Boşuna mı bunca yıl zarar eden trt devlet ödenekleriyle ayakta tutuldu, boşuna mı 5bin çalışanının maaşı yıllarca devlet tarafından verildi? Hiç de boşuna değil.
Bugün, milyon dolarlık reklam bütçelerine sahip özel radyo ve televizyonların hala bir çoğu ülkenin uzak vilayetlerine, köylerine, kasabalarına ulaşamamaktadır. Fakat trt hem radyo hem de televizyon aracılığıyla, yaklaşık yarım yüzyıldır, köy köy, kasaba kasaba devlet ideolojisi yaymaktadır. Ki, ister sosyalist, ister kapitalist, ister krallıkla yönetilen ister cumhuriyetle kendi kendine yönetilen olsun; dünyanın tüm devlet televizyonları kendi devletlerinin ideolojisini yaymakla yükümlüdür.
Bu yüzdendir ki, ihtilal, savaş vs gibi olağanüstü durumlarda öncelikle medya araçlarına el konulur. Bu yüzdendir ki, devlet büyüklerimiz kalemlerini gözümüze soka soka ulusa seslenir (halbuki hiçbir devlet büyüğümüz askeri üniformasıyla kamera karşısına geçmekten hoşlanmamaktadır). Bu yüzdendir ki, trt sanatçıları seslerinden çok kıyafetleriyle anılır.
birden fazla başıma gelen ve her seferinde bankaların itiraz etmeden paramı tamamlamasıyla sonuçlanan durumdur. sonuçta makineye giren ve makineden çıkan para kayıt altında olduğundan hiçbir olumsuz durum oluşmamaktadır.
şişenin tamamı bitmediğinde gerçekleşen durumdur. Büyük rakı üzülür, kırılır. Bu yüzden tabakta yemek bırakılır, kadehte rakı bırakılmaz. Sonra ağlar peşinden.
Lümpen kampanyasıdır.
Neden benim ülkemde, yaşadığım topraklarda her şey kıçından anlaşılır, başından tutulmaya çalışılır ki?
Cumhuriyet bayramında balkonuna astığı bayrağın bağımsızlığımızdan ve toprak bütünlüğümüzden çok devleti simgelediğini sandıkça,
Devleti bayraktan, topraktan, tarihten ve insandan daha büyük gördükçe,
Devlet kavramının ne olduğunu öğrenmedikçe,
Seçime gidip oy kullanmayı hak değil görev olarak gördükçe,
Kendi oyuyla başa getirdiklerini kendinden daha önemli gördükçe,
Komşusundan, vatandaşından, kendi insanından önce devlet büyüklerine saygı gösterdikçe,
Basın, basın özgürlüğü, kişi özgürlüğü vs gibi kavramların aslında kendisini koruduğunu bilmedikçe,
Bir basın kuruluşunun kapatılmasının ne anlama geldiğini kestiremedikçe,
Kitle iletişim araçlarının türk ve dünya siyasi tarihi üzerindeki rolünü öğrenmedikçe,
Hem demokrasiden şikayet ediyorsunuz hem başbakanımızı, cumhurbaşkanımızı seviyoruz diyorsunuz. Hem cumhuriyetten şikayet ediyorsunuz hem dinsel hak ve özgürlüklerden bahsediyorsunuz. Anlayamadımki ben sizi, ne emmeye geliyorsunuz, ne gömmeye geliyorsunuz.
kürtçe terim ve kavramlardan oluştuğunda ve altına girilen entryler türkçe olduğunda hiçbir sorun yaratmayacak aksine sözlüğün en önemli işlevini yerine getirecek durumdur. Ama "kadınların erkekleri avuçta tutma yöntemleri" gibi başlıkların kürtçe olarak açılmaları ise abesle iştigal edecektir.
en azından terör örgütün de istihbaratı doğru işlemiyor diye sevinebileceğimiz durumdur. Eski bir bakanın oğlunu grup lideri yapmak söz konusu terör örgütü için de sakıncalıdır. Hangisi ajan hangisi gerçek bir bilsek...
küpeli kulak çekip, sevgilisi olanı azarlayıp, oruç tumayanı bıçaklayarak günlük ibadetlerini hakkıyla yerine getiren küçük kurtun hayatı boyunca yaşayabileceği tek cinsel aktivitedir, çok görülmemelidir. Sonuçta insanları sevgilisi var diye kenara çekmek de hepimizin hergün yaptığı, son derece doğal insancıl hareketlerdir. Tıpkı bu konunun "komünizmin manifestosunu okuyan gencin halısaha maçındaki terbiyesizliği" ile alakasını kurabilmek gibi.
Fotoğrafta lomography akımının ana kitabı niteliğindeki what the hell is lomography adlı kitapta bahsedilen kurallardır.
1. Kameranızı gittiğiniz her yere götürün. Nerede ne ile karşılacağınızı asla bilemezsiniz.
2. Kameranızı günün her saati kullanın, gündüz ve gece. Çünkü her anın ayrı bir hissi var.
3. Kameranız hayatınızın akışını engellememeli; onun bir parçası olmalı. Tıpkı yemek, içmek, konuşmak, yürümek, düşünmek gibi...
4. Kameranızı farklı açılarda tutun. Deklanşöre basarken, ne çektiğinizi görmek zorunda değilsiniz.
5. Kameranız elinizdeyken, yakınlaşmaktan korkmayın. içinizde fotoğraf çekme arzusu oluşturan nesne ya da kişiyi mümkün olduğunca yakın markaja alın.
6. Düşünmeyin! Kameranızı alın, dışarı çıkın ve önünüze geleni çekin.
7. Hızlı olun! Saniyenin onda biri bile önemli. Ayarlarla vakit kaybetmeyin.
8. Film üzerine ne kaydettiğinizi önceden bilmek zorunda değilsiniz. Rastlantılara izin verin. Hayatın keyfini çıkartmaya bakın.
9. Sonradan da... ?Aaa! O ne? Bunu ne zaman çekmişim? Nerde çekmişim?? Beyninizi bu tür sorularla meşgul etmeyin.
10. Kuralları kafanıza takmayın. 10 Altın Kural?ı unutun. Canınız ne istiyorsa, onu yapın.
Eski Rus mercek fabrikası Lomo tarafından üretilen ve halen çok ilgi çeken LC-A modeli, 1991 yılında Çek Cumhuriyeti gezileri sırasında bir grup Viyana'lı öğrenci tarafından özel merceği ve ilginç etkilerle şekillendirdiği farklı fotoğraf dokusu üreten bir makina olarak keşfedilince, doğu bloğu ülkelerinde uzun zamandır bilinen bu fotoğraf makinası batı ülkelerinde de bir moda halinde tanınmaya başladı.
1994 yılında New York ve Moskova'da açılan ilk Lomo sergilerinin ardından kendine has bir doku üreterek çalışan bu makinanın kullanıcıları Lomografi akımını tanımladılar. Vizörden bakmadan, belli bir konum ve çerçeveye bağlı olmadan çekilen, netlik, doğru kadraj gibi teknik sınırlamaların reddedildiği bu anlayışla çekilen fotoğrafların yayımlandığı özel sergiler ve daha sonra internet siteleri açıldı. Alanda en çok tanınan sitenin yürütücüsü Avusturya'lı Lomographische AG, Lomography markasını ticari anlamda saklı tutmaktadır.
Eastman Kodak tarafından ortaya atılan Kodak anı kavramına benzer biçimde, Lomografi de düşünme, çek deyişini temel alan bir fotoğraf anlayışı yaratmıştır. Rastgele, yakın-plan, her tür bozulma etkisine açık, net olmayan ve genellikle doğal olmayan renklerden oluşan lomoğraflar kendi içinde, bu yaklaşıma bağlı bir estetik içinde değerlendirilmektedir.
Lomographische AG tarafından, Lomo LC-A dışında Holga, Holga 35mm, Actionsampler, Frogeye, Pop-9, Oktomat, Fisheye, Fisheye2, Colorsplash, Colorsplash Flash, F-stop Bang, SuperSampler, Horizon 202, Seagull, TLR ve Smena 8M modellerinin satışını sürdürmektedir.
80'li yıllarda Rusya'da lomo firması tarafından üretilmeye başlanmış fotoğraf makinesidir. "Herkese bir fotoğraf makinesi" ilkesiyle satışa sunulan ve bu yüzden çok ucuz, çok pratik ve çok basit olan bu makine avusturyalı üç gencin önderliğinde bir akımın* başlama nedeni olmuştur. Cepte taşınabilecek kadar küçük, tek el ile çekim yapılabilecek kadar hafif ve basittir. En büyük özelliği standart fotoğraf makinelerinden farklı bir ışık anlayışına sahip olan lensidir. Dört lensli modelleri de bulunmaktadır.