insan ilk aşık olduğunda, kaç yaşında olursa olsun o aşk hep "çocukluk" aşkıdır derim hep. Yanındayken ne yapacağını, ne diyeceğini hiç bilemezsin. Masum bi' çocuk gibidir yani ilk aşk. Hayatın her evresinde özlenilesidir. O masumiyet, o ilk kalp çarpıntısı asla unutulmaz.
Oyuncuların çok sıcak, çok samimi ve içten olmalarının yanı sıra dizinin senaryosunu yazan Burak Aksak'ın da katkısı azımsanamaz. Gelmiş geçmiş en iyi absürt komedi dizisidir.
Israra dayanamayıp gönülsüz bir şekilde söylenilen fiyata razı olan pazarcının içinden ettiği küfürlere, beddualara maruz kalan annedir. Çok da sevimli olduğunu söyleyemeyiz tabii ki.
Haklıydın hep sen, acılar bedava.
Mecburduk hep uzaktan bakmaya...
Çok yorgunum ben, eski bir saat gibi.
Hırpalandım, istanbul gibi...
*
Oyunun en güzel yerinde zil çalınca üzülürdük ya, öyleyim...
Zaman zaman esprili; nadiren romantik olan, sürekli "aşkım, balım, böceğim" şeklinde hitaplarda bulunmayan ve sevdiğini çok sık söylemeyen fakat bunu deli gibi kıskanarak hissettirebilen erkektir. Aynı zamanda inatçı, kararlı, otoriter ve zeki olması da diğer özellikleridir.