çekemeyen fenerli beyanatıdır, daha ilk maçında neler yapabileceğini göstermiştir, yaşına rağmen fizik gücü yüksek, kaliteli olduğunu her anlamda belli eden futbolcudur.
parası ve evi olmayan herkesin hayalidir, birde parası olup iş yaparak risk almayı sevmeyen, garantici düşünce tarzında yaşayan insanların yapacağı eylemdir, güzel olan tabii herkesin yiyeceği nane değil ama, güzel bir iş kurup insanların para kazanmasına vesile olmaktır, hem meşgalesi olur hemde bir anlamı olur yapılan işin.
bir zamanlar benimde askerliğimin büyük kısmını geçirdiğim alay, diğer yerlere oranla biraz daha kötü askerliği geçirmek için, bu bir gerçek, ama abartıldığı kadar da kötü değil, orada çok güzel günlerimde geçti, en çok merak ettiğim ise benim zamanımda sabah içtimalarını hiç kaçırmadan her sabah askerlerle birlikte içtimaya katılan o binlerce karga hala geliyormu, benim dönemimde bir sabah gelmediklerini hatırlamıyorum, askerlerle birlikte toplanıp askerlerle dağılıp gidiyorlardı içtimadan sonra hiç unutmuyorum.
çikolata ''şişman tahta'' demektir arkadaşlar, şöyleki;
çiko şişmanlara takılan bir lakaptır,
lata dar ve kalınca tahtalara verilen addır,
böylece neymiş yiyin gari şişman tahtanızı,
hatta şu şekilde konunun bokunu çıkarabiliriz,
bu şişman insan hamile bir kadınsa sütlü olur,
bu şişman insan zenci ise bitter olur,
bu şişman fıstık gibi bir hatun ise fıstıklı olur,
evet yeterince boku çıktı konunun, bu kadarı yeterli bence.
fener taraftarının içlerindeki umut kırıntılarının biteceği, galatasaray gerçeğinin bariz ortaya çıkacağı, galatasarayın farklı kazanacağı maç olacaktır.
bende galatasaray taraftarıyım, kim ne derse desin sabri ile sneijder yanyana oynadığında abuk bir görüntü oluşuyor,ayrıca sabri zaman zaman iyi oynuyor olabilir ama yaptığı hatalarla kaybettirdiği maçları herkes hatırlar.
ünal aysal adamdır, mütevazidir,nerede ne konuşacağını bilendir, aziz yıldırım çamurun önde gidenidir,fenerbahçe ismini çıkarları için kullanandır, kulübünede son yıllarda icraatlarıyla zarar vermektedir, her ne kadar garibim fener taraftarı fark edemesede.
izlediğimde pekde gerçekçi olmadığını hissettiğim, bir çeşit tiyatroyu andırmış bölümdü, konuşma tarzı şivesi görünüşü pek alakasız kalmış, reyting yemi gibi duruyor.
bir anım geldi aklıma okuyunca;
nasıl becermişsem sigarayı bırakmış ve üç yıla yakın içmemiştim, ama onun kokusu o günler yine bana mis gibi kokar olmuştu, içimden bi ses başla lan yine bırakırsın diyordu, ama sürekli kendimi frenliyordum, o gece dükkanı kapatacağım aklımda sigara var yine bi türlü çıkmıyor aklımdan ama direniyorum başlamamak için, çıkmadan ortalığı kontrol edeyim dedim, dükkanı dolaşırken ne göreyim olamaz böyle bir şey, daha yeni açılmış hiç içilmemiş bir paket marlboro ve üzerinde bir çakmak, eeee artık ilahi işaret geldi dedim kendi kendime, daha fazla direnme kaderine, o gün bugün dört yıl oldu yine bırakacağız inşaallah, biz bırakmasak o bizi yolda bırakır zaten.
deist, ateist, satanist bunlar hepsi yolunu şaşırmış insan tipleridir, rabbim hepsinin yardımcısı olsun, en kısa zamanda gerçeği görmeyi nasib etsin hepsine, benim hatırlatmak istediğim tek bir şey var, o da inananlara, hiç kimse için hüküm vermeyin derim, bir kaç yıl sonra bir bakmışsınız yolunu en çok şaşırmış insan, sizden daha sağlam bir inançla karşınıza çıkabilir, bir söz var hatta bu konuyla ilgili;
sen kim oluyorsun ki onun hakkında hüküm veriyorsun derler, rabbim bile insan hakkındaki hükmünü öldükten sonra verir.
penaltının hemen öncesinde yanımda olan ve kıkır kıkır gülerek adeta zevkten dört köşe olan bir kaç fenerlinin yüzlerinin çarşamba pazarına dönüşmesine sebep olan, unutulmayacaklar arasına girmiş hadisedir.