r10 davetiyesi istediğim, 1 haftadır beni araştıran yazar. şimdilerde çaylak olmuş.
troll müdür nedir bilemiyorum da 1 insan 1 hafta boyunca bir r10 davetiyesi için araştırılır mı arkadaş?
nokia nın geliştirmediği, hatta nokia'nın bok ettiği kütüphanedir.
1998 yılında ilk olarak x masaüstü için geliştirilmiştir. hala geliştirilmesine devam etmektedir.
kde'nin bel kemiğini oluşturan kütüphanedir. bu gün qt ile, embedded, ios, android, web, desktop gibi bir çok platform programlanabilir.
dünyanın en harika programlama dili olan c++ ile yapılır tabi ki bu programlar.
c++ dünyanın en harika programlama dilidir tabi, c#'tan öteye gidemeyen embesiller anlayamaz.
tek eksiği discovery ch olan iptv sistemidir. türkiye'ye geldiğim zaman evimde kullanıyorum ki hiç bir problem de yaşamadım. ayda ekstra 10tl veriyorsun ve bir çok kanal alıyorsun.
12 saat önceki yayınları izleyebiliyor, film/dizi kiralayabiliyorsun. dil ve altyazı seçeneği de oldukça hoş olmuş. hatta amerikadaki sistemden daha iyi. kanal kanal paket paket para ödeme falan yok bir kere alıyorsun gerisi ok. her şeyi turkcell hallediyor.
türk kızının hayatını zehir edecek, onu küçümseyecek bir erkek olmak en geçerli sebeptir. evlenmeyin lütfen.
avrupalılar falan evlensin, siz de ruslardan karı alın. soy kırılır belki bi 50 sene içinde de şu genden kurtuluruz.
fenerbahçe'nin hem şanslı hem de şanssız olduğunu gösterir. şanslı çünkü maç yaparsa fark yiyeceğine inanıyorum. şanssız çünkü böyle dev takımlarla maç yapma fırsatına ulaşamamış.
galatasaraylıyım ama fenerbahçe bu ülkedeki en büyük camialardan biri.
her zaman derim, ne fenerbahçe olmasaydı galatasaray böyle bir galatasaray olurdu,
ne de galatasaray olmasaydı fenerbahçe böyle bir fenerbahçe olurdu.
bu iki takım birbirleri ile rekabet ederken aynı zamanda türk sporunun gelişmesine çok büyük katkıda bulunuyorlar. (holiganlar anlayamaz) bunun da dinamosu rekabet oluyor tabi ki.
kupa sayısı olarak galatasaray fenerbahçenin 1.5 katı daha fazla kupaya sahip. (belki daha fazladır oran)
ama şu kadıköyde bir büyü var abi, sürekli kaybediyoruz...
genel anlamda bu mekaniği işleyen güzel bir film olarak interstellar gösterilebilir sadece. ancak quantum mekaniği çok çok daha karmaşık bir konu. sadece uzay, zaman, boşluk vb. gibi bakmamak gerekiyor olaya.
japonya erkek nüfusunun %90'ını oluşturur.
o bilim adamları, okullarında nano teknoloji dersleri gören liseliler falan bu gruba dahil. hani şu teknoloji manyağı adamlar. "japon teknolojisi abi" dediğin adamlar.
mucidlik.
teknik yönü olan herhangi bir meslek olabilir.
tabi mucid olmayı ne kadar meslek olarak görürsünüz bilemiyorum ama aynı zamanda bu mucid dediğimiz insanlara batıda bilim insanı deniyor.
türkiye'de tek mantık "bana para kazandır" mantığı olduğu için ülkemizde çok fazla mucide rastlayamıyoruz maalesef.
norveç'te insanlar ruh gibi yaşamazlar, tam tersine çoğu acayip mutludur, hayattan yana bir tasaları yok. ayırca kızları da çok sevecendir, sevgili olursanız türk kızları gibi vıcık vıcık ilişki yaşamazlar bu yüzden yanlış anlaşılabilirler.
insanlar kurallara değil, oluşturulan sisteme saygılı. onlar da biliyor kuralları bozmasını ve kimi zaman bu kurallara istisna yapılmasını ancak sistemin bozulacağından korktukları için yapmıyorlar.
norveç işte. allah görmeyi tekrar nasib etsin.
ama benden önce türkiye'den hiç çıkmayıp mükemmel denebilecek ülkelere bok atan şakirt-ambiti karışımı ibnelerin görmesi daha iyi olur.
8. sezonda bitecek dizi. yani 3 sene sonra falan bitecek.
umarım daha yeni bir yapıya girer dizi ekibi senaristleri ile beraber. r.r.martin psikopatı herkesi öldürdüğü yetmezmiş gibi, zaten bir gözü allaha bakan dizi zevkimizin de içine sıçtı.
kendisi hakkında bir şey diyemem bu genç arkadaşımız için. heves etmiş bir şeyler yapacak. belki de bir şeyler için ilham olacak o çocuğa bu yaptığı küçük deneyi. kelebek etkisi, bilemeyiz.
fakat cehaletin alıp götürdüğü ülkemizde "ben o suyu gece içiyorum" diye çocuğun deneyi bozulmuştur.
teyze, dünyadaki tek su o mu? gece kalkınca başka yerden içiver suyunu. bırak çocuğu yapsın ne istiyorsa.
menemenin orjinali soğanlı olduğu için doğru yapan insandır.
ha ben soğanlı menemeni yapanın ağzına tavanın çukur yüzeyiyle vururum orası ayrı.
(bkz: acı gerçekler)
microsoft'un geliştirme ortamlarını öğrencilere ücretsiz verdiği bir platform. ayrıca server, sql ve lisanslı windows 8.1 falan da veriyorlar.
ayrıca, şu anda verdikleri azure paketi 5 para etmez.
sebebi ne mi?
azure bir bulut platformu ve asıl amacı bulut üzerinde sanal sistemler oluşturmak.
ama microsoft bu kadar şey arasından öğrenciye sadece mysql ve joomla vermiş. diğer hepsi için "hesabınızı yükseltin" diyor. joomla da kurulmuyor bu arada, hatalı konfig etmişler.
bir de kendi domaininizi de tanımlayamıyorsunuz. kullaniciadi.azurewebsites.net gibi bir uzantı veriyor.
tamamen reklam amaçlı yapılmış ve microsoft'tan bir kez daha tiksinmemi sağlamış olan bir hamle bu.
sonuç olarak bulut üzerinde gerçek bir çalışma ortamına sahip olmak istiyorsanız size önerilerim:
-github student package (digitalocean 100$ packet)
-amazon aws education
belki digitalocean değil ama, aws, azure'a 10 basar bunu biliyorum.
edit: microsoft'un karılarından biri eksilemiş gene.
cehalet kelimesinin anlamını bilmeyen yazarları ortaya çıkartan serzeniş.
ufak bir örnek:
600 ya da 700 yılındaki insanlara cahil denmiştir. o insanları ve seni doğaya üzerinde hiç bir şey olmadan atarsak muhtemelen ok, mızrak, kılıç gibi aletler yapabilecek. doğadaki maddeleri kullanarak ateş yakabilecek seviyede olacaktır. avlanabilecek, saklanabilecek, kendine bir ev yapabilecek. hangi mantarın zehirli olduğunu, hangisinin olmadığını bilecek.
sen de ayının birine yem olursun ya da mantardan falan zehirlenir geberirsin. iphone'lar yenmiyor maalesef.
ek olarak, teknoloji ile kutsal bir varlık nasıl bir araya getirilip aynı cümle içinde bir karşılaştırma yapılabiliyor anlayabilmiş değilim.
dinamik ip sahiplerine, statik ip sağlayan bir servis.
en güzel alternatifi de duck-dns'dir. amazon üzerinde barınır. no-ip gibi sağda solda mahkemelik de olmaz. eskiden bi dyndns vardı şimdilerde de o yok. fiyatları tavan yapmış.
modem arayüzüne kurulması halinde, her türlü değişimi anında tespit eder.
modeminizin arayüzünden, ddns ayarları kısmından duckdns ile ayarları rahatça yapabilir ve bilgisayarınıza istemci kurmak zorunda olmazsınız.
ayrıca, bir başkasının bilgisayarına sızmak için kullanıldığını ilk kez duyuyorum. rat falan denmiş... yazıktır günahtır.
security işinde ilerlemek isteyen arkadaşlara exploit-db'de takılmalarını ve metasploit tarzı yazılım çatılarıyla araştırma yapmalarını öneririm.
faşist bir dahidir. aynı zamanda psikopat bir manyak.
öyle bir psikopatlık var ki adamda, toplama kamplarına asla gitmemiş psikolojisi bozulur diye.
vejeteryan, kesinlikle alkol ve tütün ürünleri tüketmiyor.
avusturyalıdır, alman değildir. aksanı da, avusturya aksanı.
volkswagen marka tosbağa diye tabir ettiğimiz araba kendi tasarımıdır. volkswagen markası da kendi talimatıyla kurulmuştur.
"nasyonel sosyalizm" diye bir şey atmıştır ortaya. sadece almanlar için sosyal devlet olmuştur, sosyalizmi bu noktada benimsemişitr.
insanlar üzerine deneyler yapılmasına izin vermiştir. şu anda modern tıptaki bir çok konuyu aslında dolaylı olarak hitler'e borçluyuz.
temizlik hastasıdır. bir yazara göre cinsel ilişkiye girerken bile üzerinde kıyafetler bulunuyormuş.
hep iyi anlama gelen "svastika" amblemini bayrağına koymuştur. (bkz: svastika). neden svastika'nın seçildiğine dair bir çok şey var hepsini okuyamadım zamanım yetmediği için. umarım bir gün okurum.
çocuklarını öldürtmüştür. ayrıca kendisi de intihar etmiştir. intihar etmeden önce ona en yakın subaya "öldüğümde beni yak" emrini vermiştir. öyle de olmuştur.
sanırım şu anda hitler soyadının almanyada kullanılması falan yasak. gerçi olsa da kimsenin almak isteyeceğini sanmıyorum.
yahudi olduğunu falan söylüyorlar ama pek inandırıcı gelmiyor bana bu arada.
bir de neden yahudilere bu kadar taktığının gerçek sebebini hala araştıran birkaç abi vardı amerika'da. yazılarını falan bulursanız yeşillendirin.
genelde devriye veya trafik polisi olur bunlar.
eğer amerikada bu polislerden birisi sizi durdurursa, o arabadan çıkın demeden arabadan çıkmayın. torpido gözüne doğru hızlıca hareket etmeyin. elleriniz direksiyonda, ellerinizi ayırmadan bekleyin.
yoksa bu donut yiyip kahve içen polislerden biri ağzınızın ortasına mermiyi koyabilir.
(bkz: mermi manyağı)
mitolojik tanrıları konu alan ve çocukluğumuzdaki tabirle "gta gibi görünen" bir kamera açısına sahip olan oyundur.
oynanış olarak da en sevdiğim mod arena modu. 3 koridor moba oyunlarından sıkılanlar için arena modu biçilmiş kaftan bu oyunda.
şu andaki tek temennim oyunun türkçe olmaması...
geleceğin içerik yönetim sistemi olarak gördüğüm sistem. ayrıca, ruby on rails ile kodlanmıştır gayet hoştur. web sitesi yapan arkadaşlara tavsiye ediyorum. ekmeğini çok yiyeceksiniz.
her yazılım geliştiriciye banko önerdiğim apple ürünü.
şimdi biz it sektörü çalışanları olarak en büyük sıkıntıyı zaman bulma konusunda çekiyoruz. ki düşünün linux/unix sistemlerde çalışmak bizim için bir zorunluluk neredeyse.
bu cihazların artısı şuralarda;
- konfigürasyon yaparken hiç bir şekilde zorlanmıyorsunuz. inanılmaz iyi. port başka bir yazılım tarafından zaten dinleniyor vb. gibi sorunlar yaşamıyorsunuz.
- stabilite. bir yazılımcının arayabileceği en iyi şey. bir gün çalışan bir şeyin ertesi gün de çalışabilir olmasını isteriz biz. bundan ötürü stabilite bizim için çok önemlidir. windows ve linux dağıtımlarında da aynı stabiliteyi yakalayabilirsiniz fakat bu sistemlerde oran %80ken os x de çok daha yüksektir. kurduğunuz hiç bir program sıkıntı yaratmıyor çatır çutur kuruluyor. istersen 2 sene kullan sistem şişmiyor. ilk günkü gibi.
- güç. kimi arkadaşlar gücün sadece donanım olduğunu zannederler fakat önemli olan donanımı verimli kullanan bir işletim sistemidir. windows ile linux/unix sistemlerin çalışma mantıkları, ram doldur boşalt mantıkları tamamen farklıdır. örneğin linux/unix sistemler için boşta kalan ram israftır mantığı varken, windows "biraz boşta kalsın da patlamayayım" mantığı güder. os x'te 4gb ram ile aldığınız performansı 8gb ram ile windows'ta alamazsınız. linux'ta da tam anlamıyla alamazsınız fakat gene iyidir. ne kadar program açarsanız açın bana mısın demez. ayıptır söylemesi 13" early 2015 modeli var bende, hiç bir sorun sıkıntı yaşamadım.
- patlama çatlama derdi yok. gerek time machine gerekse sistemin ana yapısı olsun sistem çökmüyor. diyelim ki barzosunuz ve sistemi batırmayı başardınız. bu sefer de devreye "genius bar" giriyor ve sizi hemen kurtarıyor.
- mobilite. hafif bir cihaz ve gerçekten şarjı inanılmaz gidiyor. siz de böylece dilediğiniz yerden işlemlerinizi hallediyorsunuz. ben yanımda şarj aleti taşımayı unuttum diyebilirim. ayrıca touchpad olayı çok güzel ayarlanmış. mouse'dan vaz geçemeyen birisi olarak şu anda elime mouse alınca sanki ilk kez kalem tutmuş ilkokul öğrencisine dönüşüyorum.
- güncelleme. bu apple cidden takdiri hak ediyor. telefon olarak hala gözüme giremese de (denedim) bilgisayar olarak cidden çok iyiler. yani, telefonları güncellemiyorlar demiyorum. telefonları da güncelliyorlar fakat ben iphone sevmiyorum. neyse, bu adamlar her sürümde yazılımı daha da iyileştiriyorlar. yazılımın bir üst sürümde kasması gerekirken, bir üst sürümde bilgisayar daha hızlanıyor. öküz gibi güncelliyorlar. 2-3 sene sonra miyadını dolduracak bir bilgisayar da değildir. peşin peşin diyorum. bazı tecrübelerim bana bunu söylüyor.
===
eksileri:
- pahalı. gerçekten pahalı. 3000küsür tl lerde dolaşan fiyatları var. şimdi bunu alacağına gidip tabi ki 16gb ram li i7 işlemcili 2-4gb ekran kartlı bir makine alabilirsin evet doğru. fakat geliştiriciysen, işletim sistemindeki o farkı yakalayamayacaksın. oturur linux kurarım dersin, uğraş kardeşim ekran kartıyla hotkey sürücüleriyle ondan sonra.
- yedek parça. şarj aleti bozuldu mu boku yedin. 350tl fiyatı var. dikkatli kullanmak gerekiyor. fakat çok fazla şarj etmediğin için pek bozulacağını düşünmüyorum. ama korkudan sleeve çorap aldım kapladım kablosunu.
- donanım konfigürasyonu. donanımı modifiye edemiyorsun. yarın bir gün video falan render edeceksen, macbook pro'ya domalacaksın. yanlışlıkla air falan aldıysan bu bana yeter diye rendercı arkadaşım, geçmiş olsun. gideyim modifiye edeyim diye bir şey yok. benim işim için gayet yeterli, yukarıda bahsettim ne iş yaptığımı.
sonuç: biraz paraya kıyın alın abi bu cihazı. dileyenleri yeşillendirebilirim.