hakkında neredeyse hiç bilgi yok bu grubun, ne wiki, ne spotify.. hiçbir yerde bulamadım ... sadece ekşide 3 tane entry girilmiş bu nadide ve güzel grup hakkında. şöyle bahsediyorlar :
''2008 yılında kalabalık bir kadro ile brookyln'de, evlerin bodrum katlarında bir araya gelerek oluşmuş bir grup. ''
bi kaç şarkısını burada paylaşarak bu grubun az daha olsa tanınmasını isterim, gerçekten hoş müzik yapıyorlar çünkü.
benim kanaatimce dünyada en iyi müzik yapan ilk beş grup arasına giren (bkz: brazzaville)'nin 2011 yılındaki albümünün en hoş, en naif kısacası en harikulade şarkısıdır.
--spoiler--
we all revolve around the sun
and one day we'll be gone
so try to have some fun
'cause you're my baby
youtube'dan keşfettiğim en güzel müzik kanallarından birisi, ''geceye'' playlistini sakin bir kafayla dinlemenizi öneririm, güzel şarkılar paylaşıyor kanalın sahibi her kimse.
mutsuz olan insanların düşündüğü şey: "neden mutlu olayım ki?" oluyor genelde, kendimden biliyorum.
peki ulu'nun güzel insanları; sizce neden mutlu olalım?
çalışanlar kendi sevdiği işte değil, mutsuz. insanların sevgisi gerçek değil, ilişkilere ayrılmak için giriliyor adeta; mutsuz olmak, mutsuzluğu takmak, bu sebeple içmeye gitmek için ayrılan çok kişi tanıyorum.
okuyan insanlarımız mezun olunca ne olacak, işsiz sürüsüne mi katılacağım, yoksa beyinsizin birinden emir almayı mı bekleyeceğim diye düşünüyor.
bazısı komple ülkeden, yönetimden, kısıtlardan mutsuz, kurtulacağım lan bu ülkeden diyor.
hiçbir değer yok, hiçbir umut yok insanlarda, bu yüzden mutsuzluğun olması çok normal, hatta güzel bir şey; bir yerlerde insanlığımızın hala devam ettiğini gösteriyor.
sartre'ın da dediği gibi, "sevmiyorum kendimi; ne anlamı var ki... ".
(bkz: sanatçı)
saçma sapan bir altyapı altına daha da saçma sözler söyleyip milyonlar tarafından izleniyor bu tip insanlar. bizim insanımızın beyni çok zorlanmayacak, dayayacaklar basit basit sözleri öyle anlayacaklar anca. çok kafa karıştırıcı sözler falan olmayacak öyle aman ha.
''aşk bu kızıl ötesi
yaralı müzesi
bak hareket edemem'' bu ne ulan. böyle adamlar ''sanatçı'' sıfatını alıyor ülkede. ama bizim insanımız mal ya resmen mal.
facebook'un ilk kurulduğu zamanlarda olan gruplardır.
başlıcaları;
999.999.999 allah sever aranıyor.(niye 1 milyar değil hala anlamış değilim)
face yazarken fae yazanlar xD
dolabı açıp suyu kafasına dikenler xd
gece gece buzdolabını açanlar vs,vs.
Üşümüş bedenini sokaklar sardı kundak gibi
Geçmiş yılların dur bak geri
Feri gitmiş gözler gibi umut var mı ki gelecekten
Tuz bas derin bir yara var kalbi tutunamaz
Bu kadarı fazla ve deva bulunmaz yetim
Delik deşik bir patikle yetin
Ekmek yanında sevinçte getir
Çocukken tanıdın ev işlerini oyun oynamak mı bunu hiç deneyemedin
isteyemediğin hayallerin oldu ocakta yemek pişmeyebilir
Zaman hep aleyhine işleye dursun o taş gibi ekmeği dişleyen bilir
Hayat ölümüne kamçı vururken karı koca eder değer biçmeyen biri
Mahallenin kenarlarından gördük sadece izleyenleri
Hayallerine sahip olanlar değiliz sadece isteyenleriz
Kemerlerine bir delik daha açarken başımıza hiç seven biri olmadı
Şefkate o kadar açtık ki sevdik kin besleyenleri
Gezdik hep izbe yerleri kaybettik biz değerlerimiz uğruna
Kaderi bu minik eller yazmadı ki yaşama savaşımızı mı beğenmediniz
Yaşına başına bakmadan 13ündeki kızları dedelere gelin edenleriz
Yemin ederim bebeğini camii avlusuna bırakıp geri dönmeyenleriz
CEZA:
Bırakın bari bir nesil hissetsin özgürlüğü
Açlık savaş kan görmeden
Dünya dursa bir müddet küçük gözlerinde ışık sönmese
Ve top tüfek kılıç tank ne varsa gökte kendi kendimize kurduğumuz
Düzen döner biz ağlamazken asıl hüner seslice direnmek
Önemsiz gibi görünür bir çok şey ve düşmez ki kimseye
Eşit pay bölüşmez ki kimse* hele ki karanlık tarafta kaldıysa ki
Biraz zor arada kalır çocuklar mayın tarlaları oyun bahçesi
Minik bedenler hedef tahtası sanki tek başına kalır çaresiz
Konular derin ama konuşan olmaz
Çocuklar çalışır * gerisi doymaz
Bu dünya karanlık hep göz gözü görür
Silahlarsa bir türlü susmaz
Arada sırada birileri konuşur ancak kimseye bir fayda etmez
Karnı doymaz çocukların ki sen oyuncaklarını geri vermedikçe
Göz yaşartmak mı yoksa umut yeşertmek mi daha mantıklı
Kim bilir bu bi* film gibi
Yağmur dinmesin derdi bence orman dile gelseydi
ilim her yere ulaşsaydı keşke doğruluk herkese bulaşsaydı
Resmen istismar olmasaydı keşke her çocuk gülebilseydi.