bozukdusmuslugu
82 (hoş sohbet)
dokuzuncu nesil silik 0 takipçi 4.60 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    legia warszawa

    3.
  1. 2012 2013 spor toto süper lig şampiyonu fenerbahçe

    49.
  2. webo ile drogba nın karşılaştırılmaya yeltenilmesi

    0.
  3. bal gibi de fenerlilerin yaptığı karşılaştırmadır. hatta komedidir desek daha doğru tanım olur.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/386062/+
    1 ...
  4. 28 ocak 2013 fenerbahçe basın açıklaması

    9.
  5. "bizim ufaklığa dayılanmışsınız" açıklamasıdır. resmi site değil köy kahvesi üslubu maşallah.
    2 ...
  6. galatasaray yaratıcılığı vs beşiktaş yaratıcılığı

    5.
  7. kadın basketbol maçında, kendi arasında kavga ederek kulübüne para cezası aldıran takım yaratıcılığı galatasaray taraftarında olmadığından çarşı'nın açık ara kazanacağı versustur.

    http://www.tbf.org.tr/tbf...955a70c8c2257aff0037c437/ $FILE/KARAR%2072%20TARSUS%20BELED%C4%B0YE%20%E2%80%93%20BE%C5%9E%C4%B0KTA%C5%9E%20TKBL%20M%C3%9CSABAKASI%20HAKKINDA.pdf
    0 ...
  8. acı yedikten sonra sıçmak

    10.
  9. beşiktaşlı oyuncuların bugün maruz kalacakları acı dolu durumdur.*
    http://tr.eurosport.com/f...di_sto3596968/story.shtml
    0 ...
  10. fernandes nereye tükürüyor

    1.
  11. https://galeri.uludagsozluk.com/r/385049/+

    Cumhuriyet'in yakaladığı tükürüktür.

    --spoiler--
    Türk futbolu Raul Meireles’in tükürük olayı sırasında yaşadığı ‘kaosu’ yeni atlatırken Galatasaraylı Felipe Melo’nun, Beşiktaşlı Oğuzhan’a tükürdüğü iddiası ile yeniden sarsıldı.
    Maçın 2.yarısında rakibine ‘tükürdüğü’ iddia edilen Brezilyalı oyun dışı kaldı.
    Galatasaray cephesine göre ‘tükürük’ yok.
    Beşiktaş cephesi ise ‘tükürük var’ diyor.
    Görüntüler net değil.
    Anlaşılan o ki, Türkiye bu konuyu tartışacak.
    Ne var ki derbiden bir kare daha var gözlerden kaçan, LiGTV kameralarına yansımayan.
    O karede de Beşiktaşlı Fernandes var.
    Hakem bir karar veriyor, Fernandes tükürüyor!
    Çimlere mi?
    Hakeme mi?
    Rakibe mi?
    Fatih Erdoğdu’nun fotoğrafından olayı çözmek güç.
    Biz Cumhuriyet ailesi olarak fotoğrafı yorumsuz olarak kullandık.
    Karar sizlerin.

    --spoiler--

    http://www.cumhuriyetspor...tml?utm_source=feedburner
    1 ...
  12. didier drogba

    996.
  13. gol sevinçlerini kayarak yaparsa arena'nın zemininde epey tahribat yaratacak fildişi'li forvet.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/385013/+
    3 ...
  14. oğuz altay

    14.
  15. bugün habertürk'te çıkan röportajında yanılgılar içerisinde olduğunu düşündüğüm ultrAslan genel koordinatörü.

    Helin Avşar imzasıyla yayınlanan Oğuz Altay röportajını üzülerek okudum. ultrAslan'ın 12'inci kuruluş yılı içerikli röportajda Oğuz Altay'ın kardeşlerini zan altında bırakır ifadeleri açıkçası benim hoşuma gitmedi.

    Şimdi biraz geriye gidelim, takvimi geriye saralım. Hatırlayanlar, bilenler bilir. 2008'de aramızdan ayrılan sevgili büyüğümüz; tüm tribünlerce sevgi ve saygı gören Alpaslan Dikmen dönemi hatırlayanlar olacaktır.

    O ki; kimsenin nerede olduğunu bile bilmediği Ali Sami Yen'in eşi sevgili Fahriye Yen'i aradı buldu ve biz gençlerin bu değerimize sahip çıkmamıza ön/ayak oldu.

    O ki; yine kimsenin nerede olduğunu bile bilmediği Karıncaezmez Şevki'yi buldu, son günlerinde yalnız olmadığını ona hissettirdi, ömrüne ömür kattı ve son anlarında yanında oldu.

    O ki; deplasmana giderken kardeşlerine döner ısmarlayıp bir tek simitle o yolu kardeşleriyle BiRLiKTE kat etti.

    O ki; Geçmişini unutanın geleceği olmaz dedi, her 18 Mart'ta Çanakkale'ye çıkartma yapmayı bir görev bildi, biz kardeşlerini o bilinci aşıladı.

    O ki; sevgili annesinin anlatımıyla çocukken ayakkabılarını satıp sarı kırmızı bez alıp Galatasaray bayrağı diktiren bir Galatasaray sevdalısı.

    Hiçbir zaman BEN değil; BiZ diyen, bunu da ısrarla vurgulayan bir gönül adamı Alpaslan Dikmen...

    Elbette Oğuz Altay da Alpaslan Dikmen kadar değerli bizler için. Özellikle SEBO REiS dümeni ona emanet ettiyse bizlere söz düşmez.

    AMA!

    Ama sevgili Oğuz Altay iyi niyetinden asla şüphe etmediğim bazı demeçlerinde kardeşlerini kırıyor gibi.

    Öncelikle Beşiktaş maçında yapılan MUHTEŞEM koreografi sonrası verdiği röportaja bakalım:

    Araya girip "Peki maliyeti ne oldu bu koreografinin” dediğimizde "Parası önemli mi o kadar. Finansörü benim. Ben verdim. Sorun yok” diyor. "Merak ettim” diye ısrar edince "27 bin TL"

    Üzerine yorum yapmayacağım bu talihsiz açıklamanın. Sadece yine 2008 yılına dönüp "o zamanlar koreografi yapacak para nasıl bulunuyordu?" sorusuna ışık tutacak bir duyuru paylaşacağım

    Saygıdeğer Galatasaraylılar,
    Sınırlı sayıda bastırdığımız 2008 yılı ultrAslan Masa Takvimi satışı başlamıştır.
    (Ebat 15 cm x 20 cm.'dir)
    Adet fiyatını (KDV dahil) 10 ytl. olarak belirledik.
    Elde edilecek olan gelirin % 30'u Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımımızın giderlerinde kullanılmak üzere ilgili şube yöneticimize BAĞIŞ MAKBUZU KARŞILIĞI teslim edilecektir.

    Lütfen uA-Takvim isteyenler asağıdaki talep formunu
    doldurup takvim@... adresine mail atsınlar.
    TALEP BiLGiLERi:
    Ad-Soyad:
    Açık Adres:
    Telefon:
    Kaç Adet:
    Not:
    *istanbul içi bazi teslimatlar LiDER KURYE ile yapılacaktır.
    *Şehir dışı ise YURTiÇi KARGO ile teslim edilecektir.
    *Kurye/Kargo ücreti alıcıya aittir.

    işte böyle dostlar. Yine o zamanları bilenler Tekerlekli Sandalye şubemize elde edilen gelirin %30'unun bağışlandığını Alpaslan Dikmen'in bağış makbuzunu eklemesiyle öğrenmişlerdir. Bu da basında değil; sadece ultrAslan Forum içinde konuşulmuştur.

    Gelelim bugüne...
    Şimdi "cımbızlama yapıyorsun" diyenler de olacaktır. Yalan mı yazıyoruz peki? Denilen, söylenenler bunlar değil mi?

    Canınız sıkıldı, kafanız bozuldu, “Bu maça gitmeyeceğim” deseniz kaç kişi gitmez?
    Bizim tribün gitmez.

    Evet cevap bu. Yani sevgili Oğuz Altay'a göre Oğuz Altay "Maça gidilmeyecek" dediği anda Pegasus tribünü o maç BOMBOŞ olacak. Oğuz Altay bunu neden desin değil soru, Oğuz Altay bugüne kadar SEBO REiS bile böyle bir açıklamada bulunmamışken bu cüreti nereden bulmaktadır?

    Yine Oğuz Altay "Kaç ultrAslan var?" sorusuna 5,5 Milyon cevabı ve ultrAslan olmak için istenen belgeler vs söylemiyle ultrAslan'ın kuruluş mottosuna ters düşmektedir.

    Bu soruya vakti zamanında ALPASLAN DiKMEN "Kendisini ultrAslan hisseden herkes ultrAslan'dır." cevabını vermiştir. Oğuz Altay'ın bahsettiği ultrAslan üyelik sistemi ise ultrAslan Forum'da yazar olabilmek için aranan kriterlerdir.

    Yine Oğuz Altay "çok konuşuyor" diye kendisini eleştirenleri KISKANIYORLAR diye tarif ediyor. Şunu sakın unutmasın sevgili Oğuz Altay; kendisini eleştiren(şahsım adına) kişilerin tek düşüncesi GALATASARAY ve hayat görüşleri;

    ''Galatasaray'ın yararına olarak bir taşı yerinden kaldırıp, iki metre öteye koyanlara bile müthiş bir saygı duyarım." ALPASLAN DiKMEN

    Yani sevgili Oğuz Altay merak etmesin, kimsenin kendisini kıskandığı falan yok. Haddimize de değildir. Sadece ben şahsım adına bu tip açıklamalardan rahatsızlık duyuyorum. Çünkü 6 sene ultrAslan'a UNI temsilciliği dahil hizmet etmiş birisi olarak bizlere aşılanan ultrAslan mottosunda bu tarz söylemlere yer yok.

    Umarım beni ve kendisini sevenleri yanıltır, basına verdiği demeçlerde kelimelerini daha özenli seçer ve özlediğimiz o ultrAslan kültürüne daha uzun yıllar hizmet eder.
    1 ...
  16. uludağ sözlük ün kezban yuvası olması

    6.
  17. ciddi ciddi tecrübeyle* sabittir sözlük. ne kadar denesek de olmadı sözlük. az daha üzerinde çalışalım lütfen kızlar. öncelikle bıyıkları almak ve büyüyen basenleri eritmekle başlanabilir mesela.
    0 ...
  18. drogba fener de

    29.
  19. kızlara yakışmayan davranış şekilleri

    108.
  20. idris naim şahin

    327.
  21. an itibariyle eski içişleri bakanı'dır. kabinede belki de revizyonda gideceği en başından beri belli olan isimdi. öyle de oldu. yerine de muammer güler getirilmiştir.
    1 ...
  22. fenerbahçe

    8525.
  23. uefa tarafından 1 maç seyircisiz oynama cezasına çarptırılmıştır. bate maçı seyircisiz oynanacaktır.
    http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/22436068.asp
    1 ...
  24. şike kardeşler

    5.
  25. varlığı gün gibi ortada olan kalleş; aman kardeşliktir. nasıl mı? oku bakayım?

    basketbol:

    --spoiler--
    1954-1955 sezonunda Türkiye şampiyonası, 19-25 Nisan tarihlerinde altı takımın katılımıyla gerçekleştirildi istanbul Spor ve Sergi Sarayı’nda: Modaspor, Galatasaray, Fenerbahçe, Harp Okulu, Ankaragücü ve Altınordu.
    ilk günkü maçlarda Galatasaray, Fenerbahçe ve Modaspor rakiplerini kolayca yendiler. Ertesi günkü en önemli maçta Modaspor Galatasaray’ı yenmeyi başardı; 67-62’lik skorla. Dördüncü günkü önemli maçta Modaspor’u 55-47 yenerek şampiyon olmak için büyük bir avantaj sağlayan takım Fenerbahçe’ydi.
    Galatasaray’la Fenerbahçe arasındaki şampiyonluk maçı 25 Nisan 1955, Pazartesi gecesi oynandı Spor ve Sergi’de. Fenerbahçe’nin şampiyon olması için Galatasaray’ı yenmesi yetiyordu. Hatta altı sayıyla kaybetse bile yine de şampiyon olacaktı Fenerbahçe. Galatasaray’ın şampiyon olması için ezeli rakibini en az 7 sayıyla yenmesi gerekiyordu.
    Bu önemli maçın ilk yarısını 25-20 önde kapattı Galatasaray. ikinci yarıda ise farkı 13 sayıya kadar yükseltti. Fenerbahçe’nin en iyi oyuncuları Altan Dinçer ve Sacit Seldüz beşer faulle oyun dışı kalınca Galatasaray’ın şampiyonluğu neredeyse kesinleşmişti.
    Ya da öyle sanıyordu herkes. Tâ ki maçın bitimine 44 saniye kala Galatasaray 40-27, yani 13 sayı öndeyken tribünden bir Fenerbahçe yöneticisinin inmesine dek. Türkiye spor tarihinin en çirkin kararlarından birine imza atarak Fenerbahçe basketbol takımını sahadan çekti tribünden inen o Fenerbahçe yöneticisi.
    Tam anlamıyla şeytanî bir plandı bu. Şöyle. Fenerbahçe sahadan çekilip hükmen yenildiği için puan alamayacaktı o maçtan. Böylece Fenerbahçe sekiz puanda kalacak, Modaspor’la Galatasaray’ın puanları ise (9 puan) eşit olacaktı. Böylece ikili averaj devreye gireceği için şampiyon, Galatasaray’la oynadığı maçı kazanan Modaspor olacaktı. Galatasaray ise ikincilikle yetinmek zorunda kalacaktı şampiyon olması gerekirken.
    Buydu işte o şeytanî plan. Ancak bu plan federasyondan döndü o gece. Çünkü kararlarını sahada yapılan şeytanlıkları görmezden gelerek değil, spor ahlâkını gözeterek veren yürekli insanlar vardı o dönem federasyonlarda. Maçtan hemen sonra acilen toplanan Basketbol Federasyonu kupayı ikiye bölerek hem Galatasaray’ı, hem de Modaspor’u basketbolda Türkiye Şampiyonu ilan etti. (GALATASARAY’IN TARIHININ EN ŞEREFLI KUPALARINDAN BIRISI OLAN O YARIM KUPAYI DAHA DA YAKINDAN GÖRMEK ISTEYENLER GALATASARAY KÜLTÜR VE SANAT MERKEZI’NI ZIYARET ETMELILER.)
    Böylece 1954-1955 sezonu basketbolda ilk ve tek olarak iki takımın da şampiyon olduğu sezon olarak geçti tarihe.
    --spoiler--

    futbol
    Tarih 23 Mayıs 1943

    --spoiler--
    Şeref Stadında Milli Küme karşılaşmalarının sonuncusu Beşiktaşla Fenerbahçe arasında oynanacak. Eğer maçı Beşiktaş kazanır veya berabere kalırsa Galatasaray, yenilirse Fenerbahçe şampiyon olacaktı. Herkes Galatasaray aleyhinde iki rakibin anlaştığını iddia ediyordu. Nitekim Beşiktaşlılar sahaya acayip bir takımla çıkınca dalavere bütün çıplaklığıyla kendini gösterdi. Amma Beşiktaşlılar efendice(!!!!!) hareket edip, Fenerbahçelilerini geçen hafta yaptıkları gibi hükmen mağlubiyeti evvelden kabul etmeyerek kozlarını sahada pay etmek istediler. Bu karşılaşmadan evvel Fenerbahçe ile yaptıkları üç maçı da kazanan Beşiktaşlılar ne olursa olsun, Galatasaray şampiyon olmasın diye çıkardıkları şu garip takıma bakın aziz okuyucularım: Celadet- Saim, ibrahim-Hüseyin – Ömer - Ali- Sabri - Hakkı –Kemal – Cahit - Şükrü..

    Ve pek tabi, bundan evvelki son üç maçında Beşiktaş'a mağlup olan Fenerbahçe eşsiz(!!!!!) bir galibiyet alarak Beşiktaşı 4-1 yener...
    Ertesi gün bu maçı Cumhuriyet gazetesine tanınmış bir spor muharriri Eşref Şefik haberini şu başlıkla yazmıştı.“ŞEREFSIZ BEŞIKTAŞ TAKIMI DÜN FENERBAHÇEYE 4-1 YENILDI”... işte tarih tekerrürden ibarettir derler. Çok doğru bir söz. Tam sekiz sene sonra Fenerbahçeliler, Beşiktaşlılara olan şampiyonluk borçlarını ödediler. Hem de ne şekilde. Faiziyle birlikte.
    --spoiler--

    dur dur daha bitmedi!!!
    tarih 8 nisan 1951

    --spoiler--
    1951 yılı istanbul Ligi son maçlar (Galatasarayın 1 maçı eksik) 8 Nisan 1951. Son maç Beşiktaş-Fenerbahçe. Fenerbahçe, Beşiktaşı yenerse, Galatasaray eksik maçını kazanması halinde şampiyon. Beşiktaş, Fenerbahçeyle berabere kalır yada kazanırsa Beşiktaş şampiyon. Fenerbahçe maça iki tane lisansız futbolcuyla çıkıyor, maçın hakemi maçı başlatmadan önce uyardığı halde bilerek ve isteyerek hükmen mağlup oluyor, Galatasaray şampiyon olmasın diye. Oynanan maçı da Beşiktaş 3-1 kazanıyor.
    Bazı gazete ve mecmualar "Güzel bir formülle(!!!) sahaya gayri nizami iki oyuncu ile çıkan Fenerbahçe Beşiktaş’a borcunu ödedi."

    ve bu maç ile ilgili "son telgraf" gazetesindeki yazı:
    “Dünkü maça iki lisansız futbolcu ile başlayan F.B., hükmen mağlubiyeti kabul etmişti. Bu müessif hadiseye inzimamen sahadaki oyunu da 3-1 kaybetti.” Başlığı altında HALiT KIVANǒın yazısı aynen şöyle idi: ... Lig şampiyonunu tayin edecek olan dünkü maç, maalesef pek nahoş bir şekilde kapandı ve spor hayatımızın acı vakalarından biri olarak tarihe geçti... ...Normal olan şekli F.B. takımının en kuvvetli tertibiyle sahaya çıkması ve rakibini yenmesi idi. Bu arada dolaşan dedikodulara aslan inanmıyor ve Sarı-Laciverdin bu kudretli kadrosunu bekliyorduk. Fakat maç saati geldiği anda, inönü Stadyumunu dolduran 25 binden fazla seyirciyi hayal sukutuna uğratan bir manzara ile karşılaştık. F.B. sahaya lisansı olmayan iki oyuncu ile çıkıyordu. Evet, Fener takımı, daha birinci dakikada mağlubiyeti hem de kendisine bir tek puan bile kazandırmayacak olan hükmen mağlubiyeti kabul etmişti. Bu demektir ki, Sarı-Lacivertliler puan ve fikstür icabını suistimal ederek şampiyonluğu Beşiktaşa vermeyi uygun görmüşlerdi....F.B. gibi şerefli ve şöhretli bir kulüp, bu gibi kaprislere alet olacak tıyniyette bir teşekkülmüdür? Sarı-Lacivert şeref dolu tarihinde böyle peşin bir mağlubiyet bulunduğunu biz zannetmiyoruz. F.B. taraftarları dün büyük yeis içindeydiler, günü erken saatlerinden itibaren stada koşan binlerce seyirciyi istismar etmeye kimin hakkı vardı?
    ...Herhalde bu hadisenin resmi bazı neticeleri de olacaktır. Başta böyle bir gayrinizami oyuna müsaade eden hakem olmak üzere müsebbipler hakkında gereken kararların alınması doğru olur."
    --spoiler--

    yeterli mi şekerim?

    bu da bonus olsun

    --spoiler--
    "sanık aziz duruşmadaki savunmasında; “bu tarla bir şeydir, nasıl söyleyim, yani
    maçla ilgili bir şey değil yani, 3 tane tarla var işte, ekinler diyor suya çıktı, ya kurban kesiyor
    gidiyor. her hafta da eyüp sultan' a gidiyordu. her hafta gidiyor, bizim burada konuşmalar da
    var. hocaya gittik mi, camiye gittik mi, ne yaptın, tamer beye söylüyorum; " ne yaptın, gittin
    mi, hallettin mi?" diyorum. camiye gidiyor, eyüp sultan’a kurban kesmeye. biz deplasmana
    gittiğimizde tamer bey gidiyor, eğer deplasmanda değil içeride ise beraber gidiyoruz, kurban
    kesiyoruz. şimdi buradaki konuşmada da yani bu şeyi, tarla işini; maçları, tarla maçları
    sürmek de dilek anlamında kullanıyorduk” şeklinde esasen tam da
    açıklanamayan/anlaşılmayan bir beyanda bulunmuştur."
    --spoiler--
    1 ...
  26. terk edilen erkeğin bir kez bile geri dön dememesi

    8.
  27. benimdir efendim bu.
    tarih: 2 eylül 2009
    aslında bu tarihe kadar sevgili kişisiyle tek bir kavga bile olmamıştır. yalanım varsa göt olayım ki aynen dediğim gibi tek bir kavga bile olmadı 3,5 senelik ilişkide. daha sonra 2 eylül günü tatsız bir olay vuku buldu. göt muhasebecime ödemesi için verdiğim çekimi ödememesi ve cep etmesi, daha sonra da ortadan kaybolması neticesinde çekim patlar, beni hapis paklar. telefonda başka bir şehirde olan sevgiliye durum izah edilir, girilir paşa paşa yatmaya başlanır.

    tarih: 9 eylül 2009
    cezamızın ilk haftası dolduğunda büyükler devreye girer* çek ödenir ve ben çıkarım. çıkar çıkmaz da sevgili kişisi aranır. resmen daha sim kartı takmadan telefonu açtım o heyecanla düşünün durumumu. ne kadar sevinçliyim. açıyor. diyorum hayatım çıktım ben, bitti vs. ama karşımda öyle göt bir ses var ki; sanki sevincimi değil de açmışım ana avrat sövmüşüm gibi düşmanca bir ses. neyse şoka girdi heralde denilerek evin yolu tutulur. ertesi gün de çalıştığım şehre hemen dönülür.

    ben bir iran kedisi almıştım eve sözlük. böyle bembeyaz tüyleri olan, mavi gözlü, kulakları duymayan tatlı bir şey. hatun kişisi çalıştığım şehirde son sınıfta üniversitede. dedik buna birlikte bakalım vs. sevgi pıtırcanı tavırları işte amk. tabi sevgili dönmüş yaşadığı şehre, kameradan gösteriyorum falan. böyle yavru bir şey. lan sen de kedi o gece öl amk. bildiğin öldü hayvan. sabah bir kalktım evde kedi cenazesi. dedim şimdi gösterdik hayvanı, üzülmesin falan. gittim aynısını akşama kadar aradım buldum aldım. söylemedim de öldü vs diye. neyse işte ben içerdeyken kediyi de yandaki elemanlara emanet ettim. dedim yengeniz yok, daha canlı gözle görmedi hayvanı, ben gelene kadar bu da ölmesin, gerekirse siz ölün kedi ölmesin vs diye temihledim.

    gel gelelim sözlük bir döndüm ki kıyamet kopmuş. hatun kişisi ben içerdeyken gelmiş. benim eve geçmiş. bizim çocuklar da ışık ses vs duyunca ben geldim sanmışlar. bu boş boğazlar da kedi bizde demişler. hatun gelmiş kediyi almış bunlardan. tabi aşı karnesini falan da vermiştim, onu da vermişler. hatun eve bir geliyor iki tane farklı isimde kediye ait iki aşı karnesi. çocuklara gidiyor bu verdiğiniz karne bizimkinin değil diye. bizim mal oğlu mallar da anlatıyor her şey diğer kedi öldü vs diye.

    hatun da ben gelmeden hemen geri dönüyor izmir'e sikerim lan prodüksiyonunuzu diyip.

    tarih: 13 eylül 2009
    doğum günü 13 eylül. dedim kalk mal mal oturma, bir şeyler yap. e o izmir'de ben bursa'da nasıl olacak falan derken dedim sikerim işi gücü bastım çıktım yola izmir'e. o gün de maç var ali sami yen'de galatasaray-beşiktaş, ikimiz de galatasaraylıyız. dedim gündüz gezeriz, akşam da maçı izleriz gece dönerim geriye. sözlük sabah 9'da bindim otobüse, kamil koç. ki gece hiç uyumamışım. yolda uyudum. neyse birisi beni dürtüyor. uyan vs diye. uyandım. gözümü bir açtım aydın'dayım sözlük! aydın!

    göt muavin beni izmir'de uyandırmıyor, izmir'de de muavin değişimi yapılıyor ve otobüsün son durağına kadar ben bildiğin öküz gibi uyuyorum. kız beş bin mesaj, yedi bin çağrı atmış ama ben fil uykusunda tabi. neyse dedim ben bindim geriye izmir'e geliyorum. bu sefer de bu demez mi ben çıkamam diye. hırsımdan kendimi sikicem, kamil koç'u ateşe vericem o moddayım. neyse. indim izmir otogarda, maçı izledim, bitince de ilk otobüsle döndüm bursa'ya.

    tarih: 20 eylül 2009
    hatfaiçi malum iş var. ben yine düştüm izmir yollarına. hatun gelecek ekim başında. çatlarım o zamana kadar gönlünü almam lazım tribindeyim. bu sefer sağ salim indim ama izmir'de. yeni sezon formalarından alamamıştım hala. gittim hemen alsancak gs store'den iki parçalı aldım. arkasına da isimler numaralar vs işte. bekliyorum gelecek diye. geldi sözlük. ama surat yine anasına sövmüşüm gibi. dedik oturalım bir yerlere. pasaportta karar kıldık. bu hala duruyor mu bilmiyorum pasaportta cafe crown var. sokağın köşesinde. o sokakta cafe crown'un karşı çaprazında bir yere oturduk. yemek vs söyledik işte yiyoruz. ben doğum günü diye resmen store'yi boşaltmışım ne aldıysam verdim işte.

    bunun hafiften gözleri doldu sözlük. kaldırdı yüzünü baktı bana doğru dedi ki; "ben ayrılmak istiyorum." ben daha ne nasıl ne oluyor lan diyemeden, bir şey söyleme ve kararıma lütfen saygı duy dedi kalktı gitti sözlük...

    ben de aynen böyle göt gibi kaldım.
    (img:#382793)

    bildiğin sebebini bile bilmeden terk edildim sözlük ve o günden beri sadece bir kere gördüm onu, o da o hafta bursa'ya geldi o da, 24 eylül 2009 galatasaray eskişehirspor maçını izlemek için bir cafedeyiz arkadaşlarla. ki maçta 1-1 bitmiş, sağ olsun göt arkadaşlarca hatun kişisinin mekanda olduğu söylenmiş ve zaten bok gibi giden maç, bitene kadar şu besteyle tamamlanmıştır;

    sanma ki dönerim artık geriye,
    bu sana aşkımdan en son hediye,
    beni hatırlayım ağlarsın diye;
    kapına kırmızı bir gül bıraktım.

    ellerde sigara seni izledik,
    kırmızı gülleri kapına serdik,
    tutmadın sevgilim ellerimizden;
    koştuk biz yine cimboma geldik.



    ki günün diğer anlam ve önemi alpaslan dikmenin de ölüm yıldönümü olması sebebiyle gözlerde epeyce yaşlarla uzaklaştık karanlıkta. o tarihten beri de köpek gibi istememe rağmen bu zamana kadar ne aradım, ne de o aradı. kapandı gitti işte.

    bu da böyle bir anımdır işte
    3 ...
  28. younes belhanda

    138.
  29. Montpellier başkanı Louis Nicollin Türkiye'ye transfer olmayacağını söylemiştir.

    http://www.turkfutbol.com/detay.asp?id=1362

    --spoiler--
    fransızca içerir.*
    --spoiler--

    http://www.lequipe.fr/Foo...i-mapou-est-un-ane/344265
    0 ...
  30. fenerbahçe

    8515.
  31. sözünü tutmayan erkek

    9.
  32. ne facebook ne de twitter kullanan insan

    16.
  33. sevgilisi vardır. ayrılınca yardırmaya devam eder.
    1 ...
  34. sneijder in galatasaray a maliyeti

    5.
  35. türkiye'ye katar olma yolunu ilk fenerbahçe getirmiştir dediğim önerme.

    --spoiler--
    Chelsea Futbol Kulübü oyuncusu Raul Meireles'in Kulübümüze transferi konusunda taraflarla anlaşmaya varılmıştır.

    Buna göre Chelsea Kulübüne ödenecek bonservis bedeli 10.000.000 Euro,

    4 yıllık sözleşme çerçevesinde oyuncuya ödenecek yıllık garanti ücret aşağıda gösterildiği gibidir ;

    2012-2013 SEZONU iÇiN
    3.000.000,- Euro Garanti Ücret 10.000,- Euro Maçbaşı Ücreti

    2013-2014 SEZONU iÇiN
    2.500.000,- Euro Garanti Ücret 10.000,- Euro Maçbaşı Ücreti

    2014-2015 SEZONU iÇiN
    2.500.000,- Euro Garanti Ücret 10.000,- Euro Maçbaşı Ücreti

    2015-2016 SEZONU iÇiN
    2.000.000,- Euro Garanti Ücret 10.000,- Euro Maçbaşı Ücreti
    --spoiler--
    3 ...
  36. galatasaray

    9488.
  37. orta sahada selçuk inan varken sneijder transferi gereksiz diyenlere soda ısmarlaması gereken spor kulübüdür. bu kafaya göre barcelona da xavi veya iniesta'dan birisini satsın. iki tane kaliteli orta saha olmaz ya.

    maliyet hesabına girersek bonservisi amrabat'tan daha ucuza alınmış bir dünya yıldızı için fiyat vs konuşmak da ayrı bir soda nedeni olsa gerek.

    galatasaray'ın sorunu defansif değildir. galatasaray'a karşı rakipleri 8 kişi defans yaptığından bu kilidi açacak kaliteli bir isim şarttı ve sneijder ile buna çare bulundu. bu transfer lüks diyenlere yine sodalar şirketten.

    fatih terim'in en iyi defansif taktik hücum etmektir sözünden hareketle galatasaray gol yollarındaki sorununu bu transfer ile çözmüş ve en iyi defansif çözümü böylelikle çözmüştür.

    çizsin hoca tahtaya 4-3-1-2 sistemini bakın görün siz ne ofansif ne de defansif sorun kalacak. ki patlak denen hamit bile kanattan alınıp üçlü orta sahanın içine monte edildiğinde görün siz orta saha nasılmış.

    artık günümüz futbolunda maç kazanmanın tek yolu maçı orta sahada kazanmaktır. galatasaray da bu bilinçle muhteşem bir transfere imza atmıştır. kıskanmak yerine böyle kaliteli isimleri izlemenin keyfini yaşamalı rakipler. ya da başka bir dille;

    (bkz: tecavüz kaçınılmazsa zevk almasını bilmek)

    sodat: hala hazımsızlık problemi çeken varsa özelden adreslerini yollasın, sodalarını adreslerine kadar göndereyim.*
    4 ...
  38. yakışıklı olduğu halde mastürbasyon yapan erkek

    17.
  39. mastürbasyona alternatifler

    3.
  40. fatih terim

    2412.
  41. yarım saat sonra* Divan Kurulu beratını alacak ve GSTV'den canlı yayınlanacaktır. http://www.galatasaray.com/ adresinden takip edilebilir.
    0 ...
  42. fringe

    835.
  43. dizimag'da şuan final bölümü ingilizce altyazılı olarak bulunabilmektedir.
    0 ...
  44. on beş kişiye saldırdım

    71.
  45. prison break a türkçe isim önerileri

    47.
  46. en yakın arkadaşın bugatti veyron alması

    16777215.
  47. tuğba ildiz

    2.
  48. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük