Bugün fark ettiğim detay. takip ettiğim yerli yabancı bir kaç podcast serisi var. severek yolda, evde her yerde dinliyorum. dedim ki ben de bunlar gibi güzel konuşabilirim ben de bir sürü şey anlatıp kitle oluşturabilirim. amatör olarak başladığım için telefona yüklediğim bir uygulamayla ilk olarak telefona kaydedip kitlem büyüyünce dev ekipmanlara geçerim diye düşünürken; kayıt butonuna bastığım an: güm! bi bok konuşamadığımı, kendi kendime düşünürken, gece uyumadan önce yaptığım hayata dair bilime dair insanlığa dair tarihe dair tespitlerin hiçbirini dile getiremediğini fark ettim. işin özü öyle kolay görünen şeyler kolay değilmiş. ya da ben konu bulamadığım için bu hissiyatı yaşadım bilemiyorum.
1- hayatınızda ondan daha değerli bir şey olmadığını her fırsatta ona hatırlatın.
2- bırakın aldatmayı, yalan bile söylemeyin.
3- her fırsatta onun yanındayken ne kadar mutlu olduğunuzu hatırlatın ona.
4- sevdiği her şeyi ezbere bilin.
5- tartışmalardan sonra hata onda olsa bile alttan alan hep siz olun.
6- onun için her şeyinizden vazgeçebileğinizi ona kanıtlayın.
7- onsuz bir hiç olduğunuzu anlamasını sağlayın.
8- sürekli o mutlu olsun diye çabalayın.
9- dünyada herkesten çok onu sevin, koşulsuz bağlanın.
10- aşkın gerçek anlamının o olduğuna inandığınızı onun hissetmesini sağlayın.
bu 10 işlemi yaparsanız en kısa sürede onun gözündeki değerini yitirirsiniz ve onu kaybedersiniz. (denenmiştir)
23 kasım 2005 tarihindeki, 4-0 biten fenerbahçe milan (daha doğrusu fenerbahçe-shevchenko) maçından sonra schalke 04 takımından çağrışım yapılarak atılmış gazete manşeti.
sıkmış, yapılması anlamsız saçma muhabbettir. 3 kişi konuşurken yanınıza gelen birinin, ne garip lan aramızdan şu an aramızdan iki kişi ak parti'ye oy verdi acaba kimler, ben değilim uhuh. bir de şunu konuşanı gördüm " her iki kişiden biri ak parti'ye oy vermiş yaa, kılıçdaroğlu mu bahçeli mi vermiştir ? " aha mal adam seni, o zaman iki kişiden biri ak parti'ye oy verdiyse arınç mı oy vermedi, erdoğan mı ?
sözlükte, facebook'ta twitter'da her yerdedirler. düşünüldüğünde facebook'ta fotoğrafımı beğencilerden hiç bir farkı yoktur. linki yazar soru alırlar cevaplarlar tatmin olurlar. (bkz: egoizm)
artık sıkmış muhabettir. dürüstlükle olsun, hile hurdayla olsun son 8-9 yıldaki tüm seçimlerde ipi göğüsleyen parti ak parti. ve yine sonuç değişmedi. her seçim sonunda bıkmadan usanmadan "cumhuriyet elden gidecek, ülke yıkılacak, şeriat yakındır, iran gibi olacağız. " serzenişleri haykırılıyor. bir şey olduğu yok, sakin olun. kolay mı o kadar atatürk'ün kurduğu cumhuriyeti yıkmak, düzeni bozmak.
takdire şayan mekanlardır. şahsen oralara girmeden önce ben hiç caz müziği eşliğinde eşememiştim. o mekanlarda evlerinde elini yıkamayan insanlar oralarda elini yıkayası gelir. ergenliğin verdiği gazla aynada fizik kurallarını aşarak fotoğraf çektirilir.
tanım: siklenmeme tavrı olarak tamam'ın kullanılmadır.
bir heyecanla başlarsın anlatmaya, uzun uzun anlatırsın. ardından gelen cevapsa tamam'dır. örneğin:
-futbolun yavaş oynandığı 60lı yıllarda can bartuyu çıplak gözle seyrederken olağan üstü keyif alırdık. şimdi ise quaresmayı izlerken mest oluyoruz. neden mi ?
çünkü; kuvvetli fiziğinin verdiği avantajı, beyin gücü ile ayaklarına indiren portekizli yıldız adeta bir futbol sihirbazı.
sahanın her yerinde koşan, pres yapan, top kazanmadaki hünerini kullanma becerisi ile süsleyen; orta değil, takım arkadaşına pas yapan quaresma, adeta şov yapıyor.
bir futbolcu için çok önemli olan sezgi ve beceriyi çabuklukla pekiştirip, kontra atakta rakip kaleye en kısa yoldan giden yetenekli oyuncu rüzgar gibi.
kur'an bug'ıdır. insan "biz insanı en mükemmel şekilde yarattık." ayetleri indirilen bir canlıdır. sırtımı kaşıyamıyorsam o kadar da mükemmel değilmişim.
john draper nam-ı diğer kaptan crunch'tır. telefon kulüblerindeki şebeke, jeton atıldıktan sonra düdükten çıkan 2600 hertz'lik sesi, sinyal olarak algılıyor telefon görüşmesini başlatıyordu. 1970'lerde bir mısır gevreği kutusundan çıkan plastik düdükle, bu sesi çıkaran adam yaptığı araçla bedava telefon görüşmesi yapmayı başardı. kaptan crunch, interneti değil ama bugün onun bir parçası olan telefon hatlarını ilk hack eden isim olarak tarihe geçti.
erkektir, ergen olması da gözardı edilmemesi gereken ayrıcalığıdır. hava buz gibiyken, yağmur da yağıyor iken üzeri montsuz sokakta dolaşır. kendini havalı zanneder. bunun kızlara karşı bir karizma oluşturacağını düşünür. hava soğuk, üşüdüğünü herkes biliyor. ne gerek var böyle işkencelere ? (bkz: mazoşizm)
öncelikle kendinize güvenmeniz gerekir. bu sefer; tip, boy, para hiçbir şekilde önemli değildir. kendinizden emin bir biçimde herhangi bir kıza çelme takarak kızı düşürebilirsiniz. denendi, onaylandı.