Bugün fark ettiğim detay. takip ettiğim yerli yabancı bir kaç podcast serisi var. severek yolda, evde her yerde dinliyorum. dedim ki ben de bunlar gibi güzel konuşabilirim ben de bir sürü şey anlatıp kitle oluşturabilirim. amatör olarak başladığım için telefona yüklediğim bir uygulamayla ilk olarak telefona kaydedip kitlem büyüyünce dev ekipmanlara geçerim diye düşünürken; kayıt butonuna bastığım an: güm! bi bok konuşamadığımı, kendi kendime düşünürken, gece uyumadan önce yaptığım hayata dair bilime dair insanlığa dair tarihe dair tespitlerin hiçbirini dile getiremediğini fark ettim. işin özü öyle kolay görünen şeyler kolay değilmiş. ya da ben konu bulamadığım için bu hissiyatı yaşadım bilemiyorum.
ata'nın yatağında saygı nöbeti tutan. 1 saat hiç kıpırdamadan duran, turistlerin ilgi odağı olan askerler yaptığında en çok anlam, değer kazanan eylem. ancak yapılan değişikle böyle bir şey olmayacak.
üzerinden yıllar geçmesine rağmen uefa kupası kazandık diye övünen insanların olduğu ülkede normal davranış özlemek. adamlar her üçüncü oldukları turnuvadan sonra * kutlama istemiyoruz biz şampiyon olmak istiyorduk açıklaması yapıyor. liglerinde; dürüst namuslu heyecanlı maçlar oluyor. yıldız oyuncuları var. züğürt tesellisi; biz de 2002 dünya kupası üçüncü olduk, galatasaray uefa, hırvatistan semih oo diyoruz. yazık.
harika kaleci. hamit'in topu nasıl tuttun öyle nasıl bir reflekstir o. bir de isabetli pası ve gol pozisyonu oluşturma sayısı, türk milli takımının orta saha oyuncularından daha fazla olan futbolcu.
bağımsız devlet istemeleri saçmalıktan öte değildir. zaten devlet epey bir bütçesini oranın ayırıp eğitim sağlık sorunlarını çözmek için kendini paralıyor. bağımsız devletle türkiye oradan elini eteğini çekmiş olacak. zaten şu an bile kaos içinde olan yer, kim bilir o zaman ne halde olacak.