saçma görünsede üzerinde iyi düşünülmelidir, şimdi diyeceksiniz bunun ne zararı var aq, var arkadaşım zararı, sayıyorum,
1. Çocukların tv de babaanneleri supangle yapan çocukların o yüzündeki gülümsemeyi ve şakalaşmalarını görüp içerlemesi(burda devlet bahçeli'nin püskevit hadisesi devreye giriyor aslında nasıl önemli bir noktaya parmak bastığını anlıyoruz) benim babaannem neden supangle yapmıyor diyerek ağlaması, zırıldaması ve evin huzurunu bozması, aile kurumunu temelden yıkarak gençlerin ruhsal sağlını bozması
2. Türk örf adetlerine vurulmak istenen darbe. Milli tatlılarımız baklava ve sütlacı çocuklardan uzaklaştırmak ve batının sembolü supangleye muhtaç edip batı hayranlığı yaratmak
3. Son madde ise diğerlerine bağlı olarak geleneklerimizden uzaklaştırarak ve evin huzurunu bozan çocuğun yaşadığı travma ve yeni arayışlara girmesi ve batı hayranlığının başlatılması vasıtasıyla memleket bağlılıyla ilgili değerleri yok etmek...
Evet komik gelebilir ama, biz buna gülerken onlar iş üstündeler, uyan türkiye!
bir ülkenin gelişmişlik düzeyi hakkında bilgiyi ne uçaklar ne binalar verir, bu bilgiyi bize en net supangle yapan bir babaanne ve yeni neslin favori ismi berke ve türevlerine sahip bir dede verir.
Tabi türkiye'nin de gelişmişlik düzeyi buna bağlıdır.
hep üzerinde fanteziler kurulur ve eller hep onu düşleyerek işini görür, frikik vereceği anlar beklenirdi, lisenin başlangıcından bitişine değin böyleydi. Bir dönem bu kız veya kızlarla geçerdi. Hey gidi günler hey...
türk askeri kıyafetini giydirip, hakkari çukurca'nın dağlarına bırakılması tabi gözetilecek bu sırada ve kimsenin bundan haberi olmayacak, hem avlanmış olacak, hem de askerin halini anlayacak o 20 lik delikanlıların yaşadıklarını kısmen yaşayacak.
rte din adı altında sömürü yapar, birilerinin emirlerini yerine getirir, ahmedinejad ise dini bazen sömürür bazen gerçekten de asli amacıdır din ama tek farkı ülkesine, vatanına gerçekten bağlı olduğudur. Rte'nin zerre türklük ve vatan sevgisi yoktur. 10 yıldır türk'ün adını nasıl yüceltmiş? Yoksa yerin dibine mi sokmuş, çuval geçirmeler, tezkere oylamasında tutunduğu tavır, 49 israil'e toprak verme niyeti, mavi marmara olayında bir uçağı bile oraya gönderememesi, pkk ile pazarlıklar, daha ne sayayım...
zaten öyleydi ama 21. yüzyılda olduğumuz için bu çağda o bazı garip ayetler aşırı şiddet içerdiğinden üstü örtüldü ama yinede korkutulmadan da olmaz, çağımıza uygun olarak kuran'ın emrettiği kes biç ayetlerine yerine ateş vs diye korkutuluyoruz sadece, islam yalnız müslümanlar için vardır, diğerleri yoktur, yaşama hakları yoktur, kendi bildiği yolu düzgün bir şekilde yayma hakkı yoktur.
aklını kullanamayan ve korkutulan bir gencin kendisini avutma biçimidir, bilmiyor ki binlerce din var ve hepsi aynı şeyleri iddia ediyor yani en büyük etkisi korkutmak ve şiddet.
azına sıçtıklarımın şerefsizleri bilerek cevap vermiyorlar, sırf insanlar sıkılsın beklerken, sonrada kapatsın aramayı tekrar arasın tl ler girsin götüne, sonuçta her aramaya sabit fiyat güzel bişi gibi ama yolunu bulmuş itler.
sözlük onay için annemin numarasını vermiştim. Annemde o sırada gündeydi ve mesaj gelmiş, ve sayın boyut önemlidir(aq nick sakıncalı zaten), uludağ sözlük yazarlığınız onaylandı. O gün bu gündür bunun çabasındayım.
böyle mallar mevcuttur. Tabi hepsi için geçerli değil ama çoğusu kendisini marjinal sanan gerzeklerdir. Birisi dizi hakkında üç beş bir şey bile bilse ve bunu aktarsa hemen 'dikkate almayın bunu' vs diyerek destek bekliyor. Asıl sensin dikkate alınmayacak olan. Aq öğlen yayınlanıyor, gündüz dışarı çıkılmıyor malum sıcaklar, e izlenecek şeyde olmuyor, hep pc hep pc de olmuyor, mecbur bakıyorsun. Dizi hep aynı şeyleri izletiyor ama zamanda geçirtiyor. Amk neyse sana hesap mı vereceğiz bide.
nurcular evet, lys ve sbs gibi sınavlarda çok başarılı oluyorlar ve iyi bir disiplinden geçiyorlar. Ama gel gelelim üniversiteden sonra yoklar yani şöyle: bir bilim dışında çalışmaları var mı? Bir icatta bulunuyorlar mı? Herhangi bir konuda ses getiren makale vs var mı? Bunların cevabı belli zaten, lys gibi sınavlar, kişileri robotlaştırılarak kazanılır ama o beyni akla, ilme yönelme gerektiğinde hiçbiri yoklar. Akp bile ekonomi olsun, bilim olsun bu tür kadrolara nurcu koyamıyor çünkü yok, yetersizler, bağımsız düşünme yetileri yok. Ha bu kadrolara gelirler ama devşirmelerle, orjinal şakirtlerle değil.
ara sınıflar için yurt ve kredi başvurusu yaptım ve çıktısını almadım. Tabi şimdi süre 7 ağustostu ve doldu. Şimdi ben başvurumu nasıl göreceğim? Diye merak edenlere yardımcı olunması dileğiyle.
kuran'ın döndürülmemiş, döneme uydurulmamış halinde ya yürüyerek ya da deve ile idilmesini yazıyor. Tabi şimdi diyeceksiniz ki o zaman otobüs vs mi vardı? Evet yoktu ama koskoca allah uçağın vs üretileceğini bilmiyor muydu da direk deve ve yürüyerek yazdı?! Biliyorsa ki biliyor dine göre, özellikle binek veya bir araç gibi bir şey demedi de direk deve ve yürüyerek dedi? Bu ibadetin ancak böyle kabul edileceğinden olabilir mi? Tabi şimdi o zamanlar deniz aşırı ülkeler bilinmiyordu, kuran'da böyle kıta ve ülkelerdende nedense hiç bahsedilmez bu da ayrı konu tabi, böyle çok ufak görünen ama dinin gerçekliği hakkında bize önemli bilgi veriyor. Kuran'ın ya da muhammed'in deniz aşırı yerleri bilememesi ya da bahsetmemesi ve kuran'ı buna göre düzenlemesi garip çok garip...ama kalp gözüyle bakmak lazım tabi, akılla olunca böyle oluyor.
bazı dangalakların kadının cinsel obje olarak kullanıp, pazarlanmasını yada erkeğin kadına olan düşkünlüğünü bilen fırsatçıların, o yolla para kazanılmasını ve de kumarı ailenin rızkının bir gecede başkalarına dağıtılmasını medeniyet olarak görmesi şaşırtıcıdır. Aynı o bazı dangalakLarın buna tepki gösterilmesini yobazlık olarak tanimlaması daha da şaşırtıcıdır. Ben chp'li olarak bırakın chp'yi insan olarak kumar oynayanın, kadını zorla çalıştıranın ümüğünün sıkılmasını gerektiğini düşünüyorum. niye içki içiyorSunuz mu demişler de yobaz tanımı yapıyorSun, bazılarının çapı yetmez oraya birşey demeYE, yine bazıları tuncelilerin medeniyet anlayışının yanına yakLaşamaz, bunu o kalın kafana sok.
milliyetçilik: sokaklarda bağırmak, istiklal marşı'nı bağırarak söylemek, karşıdakinin kimliğini reddededip ya bendensin ya da yok olursun demek değildir, milliyetçilik okulda sıraları karalamamayla, tebeşirleri boş yere harcamamayla, kağıtları uçak yapmamayla başlar, suyu, elektriği düzgün kullanmayla devam eder yani milli servete namusunmuş gibi değer vermekle gelişir, vergi vermeyle dallanır, gündemi takip ederek meseleleri takip ederek de yeşillenir, ülkeye dış unsurun müdahelesi olduğunda iki saniye düşünmeden bir şeyler yapmayalım demekle de çınar olur. budur milliyetçilik.
dünyada vatandan öte kutsal bir şey yoktur.
çıkışından yaklaşık 15 dk sonra internete koyan kişi yakalanır, yakalandıktan 10 dakika sonra örgüt tespit edilir, hepsi 30 dakika içinde eş zamanlı baskınlarla yakalanır, ertesi gün yargılanıp müebbeti giyerler.
yakında stv'de başlaması muhtemel. tahminen yarışmacılar avrupa kentlerine gönderilir ve gece hayatı, karı kızların ellerine bırakılır, iman yönünden en sağlam kalan, iblise uymayan yarışmayı kazanır ve fethullah gülen'le özel görüşme ve orada bir hafta tatil yapma hakkı kazanır.
kaç kez düşürdüğümü bilmiyorum ama en sertleri; yürüyen merdivenin en üstünden en altına mı düşmedi, koşarken cepten düşüp taklalar mı atmadı, ne dokunmatiğine ne cihazın beynine bir şey oldu. ya şans ya telefon sağlam. seviyorum ben bu telefonu. ıphone'a parası yetmeyen fakirler için çok çok ideal telefon. ayrıca nokia'nın 5800 modeli gencinden yaşlısına, apaçisinden bilmem nesine herkesin elinde olması sebebiyle farklılık yaratır. fazla kişide göremezsiniz.
ah ahhh. ne acılar çekiyoruz biz, halimizi anlayan yok. tavana bakarken meret, onu aşağı indirmeye çalışmak, sonra deponun iyice dolmasından kaynaklı çişin uzun sürmesi ve onu aşağıda tutmaya çalışırken acı çekilmesi, zaman zaman kirlenen tuvalet...
bu muhabbetler genelde yolda karşılaşan iki insan arasında gerçekleşir. tabi başlıktaki gibi basit değildir. biri naber der, sen şaşırırsın, yanına gideyim mi, konuşayım mı diye, iyilik senden naber dersin, karşı taraf iyiyim der, işte asıl mesele şimdi başlıyor, muhabbet edecek miyiz, bir şey söyler mi acaba, görüşürüz diyip gidiyim mi, dersem ayıp olur mu kaçmış gibi olur muyum, sorular sorular... en sonunda iki tarafta hata verir ve görüşürüz der iş biter. dünyanın en kısa ama en stresli zamanlarından bir tanesidir.
