yıllar yılı her türlü 80-90 gencliğinin uçlarını iyicene yaşamış hatta bokunu çıkarmış kuzenin , çocuğu olacağını öğrendiğinden beri facebookta babalı-bebekli resimler ve özlü sözler paylaşması.
duygulandım la.
Devletin en çok para ayırdığı bakanlıklardan biri olan Diyanet işleri'nin başkanının açıklamasından bir kesittir.
--
Suriyede yaşanan gelişmeleri değerlendiren Diyanet işleri Başkanı Mehmet Görmez, Kadına karşı şiddetle uğraşacağınıza önce insanlığa karşı cinayetleri önleyin dedi..
--
Şaka gibi la.
Evet bunların kadına 2.sınıf insan muamelesi yaptığı gerçekten koca bi yalanmış..
2.Sınıf bile değilmiş onların gözünde kadın.
kendisi umarım sözlükte yapılan bu haksız ve ağır eleştirileri okumuyor ya da canını sıkmıyordur.
kanımca bu yıl dizideki en iyi oyunculardandı gençler tayfasında.
gerçekten yetenekli.
ve güzel de yahu.
ne var her sey fizik mi mk.
son 10 gunluk işsizliğimin getirdiği bol vakit sayesinde dizi- magazin sektörüyle kafayı bozdum sözlük. yahu hakkaten biraz inceleyince acayip gücüne gidiyo insanın lan. bölüm başına 30-70 bin tl arasından. ayda adamlar min 100 max 260bin tl falan alıyolar. adalet mi ya bu dedirtendir. kardeşim tamam yoruluyosunuz anladık da hepimiz sizin kadar hatta sizden çok daha fazla çalışıyoruz emek ediyoruz. ama bu paraların çeyreğini bile alamıyoruz. nasıl iş bu ya? ya valla hiç düşünmüyolar mı acaba bunu merak ediyorum "ulan ne para kazanıyorum ya millet bunun binde birini kıçını yırtıp alamıyor bu işte bi terslik var " falan diye.
harbi çok gücüme gitmeye başladı lan.
yazıklar olsun böyle çarka.
ilerde aşırı zengin olup, luccayı muccayı komple kapattıracam içine de çoluk çocuk kim varsa doluşturacam. bunlar da boş boş ferrarileriyle dönsün dursunlar yer arasınlar.
bazen insanlar öyle komik anılar anlatıyolar ki sözlük, mk uyduruyo mu la acaba diyorum içimden.. çekemiyom galiba. çok üzülüyom. neden benim de böyle anılarım yok.
sevgilimin eski sevgilisinin kuzeninin gelininin gelin başını yapan kuaför adem abinin yanında çalışan kızdır.
hoca durur mu hemen çıkarmış götünü
gülmüş.
bu hissi yalnızca bir kere en sevdiğim eser'im denen entryi girerken yaşamıştım. inanır mısın kimse siklemedi bile entryi afedersin. eksi bile oylanmadı. ondan sonra ben de azalarak yok oldum. his de tabi.
insan denen organizmaların da yaşadığı bölgelere farklı isimlerle hitap etmek olayıdır.
bu format icin gerekli bir tanımdır. bölgeye hitap edilir mi onu da bigün tartışırız.
geliyom asıl meseleye. gecenlerde cok sevdigim bir iftar programını izliyom. sevgili dinibütün kardeşim soruyor:
"cocugum dogdugunda dayım kulagına 3 kere yasin yasin yasin diye ismini fısıldadıydı. fakat sonra biz cocugun adını yasin koymadik, hamdi koyduk. şimdi de komşularım beni darlıyor. cocugun öbür tarafta kendini tanımayacak, cok canı yanacak diye. hocam ne yapmalıyım, cok pismanım, kararsız kaldım."