Yaş dediğimiz şey yılların geçmesidir, yıl dediğmiz şey insanların belirlediği bir zaman dilimidir, bütün hayatın koca bir tek zaman aslında. Ve sen nefes alıp verdikçe yemek yedikçe fiziksel olarak deneyim yaşadıkça duygusal, manevi, ruhsal sen ne demek istersen değişiyorsun. Kimin ne zaman ne kadar değişeceğini bilemeyiz ne yönde değişeceğini bilemeyiz. Herkes çok özel çok öznel, genellemeler aptal işi ama çoğu alanda kolaylık sağlar.
Kafasını dinlemek istemiştir, sürekli telefona bağlı yaşayarak sevgisini kanıtlamak zorunda değildir, tabii önceden haber vermelidir sonradan da çıkıp gelmelidir yanına.
kitap severdir doğru, fakat kitap öyle sevilmez. kitap sevmek, düşünce sevmektir, düşünce seven düşünce tartışmayı sever, düşünce paylaşmayı sever. Biri eline kitap aldı mı değeri kalmaz başka hiçbir şeyin, onda oluşacak düşüncelerin öngörüsünün verdiği hazzın yanında. Kitap seven kitap okur, kitap okuyan 'insan' öğrenir. her insan öğrenen, insan sevmez ama her insan öğrensin ister ki sevebilsin her insanı.
-hayat çok güzel.
-kelebeklerle dans edip yunuslarla yüzesim var.
-şaka lan şaka hemen üstüme gelmeyin.
-daha kendime bile yetemezken etrafımdaki insanları mutlu etmeye çalışmaktan yoruldum.
-görünmez maskemi takıp bazen yalnızken bile çıkarmayı unutmaktan yoruldum.
-insanları bu kadar umutsuz, mutsuz ,aç, yalnız, çaresiz, amaçsız, sıkıntılı görmekten yoruldum.
-tabii ki bir denge olacak iyi kötü olacak fakat kötünün daha çok olduğunu görmekten yoruldum.
-popülerin kötü olmasından, değerlinin, konuşulanın bu olmasından yoruldum.
örgütlene bili ne mene mez mi yoksa ? Çaylak olduğum için bu başlığı kendime uygun buldum malum her şey yasak, şu an kendimi bir evimde gibi hissettim, bence aradığımız ruh tam olarak bu. Belki de... evet evet olamaz mı ? Örgütle ne bile bildik belki de! Çok mutluyum sözlük, artık benim de bir örgütüm var amacının ne olduğu belirli olmasa da, herkesin düşüncelerinin aynı olduğunu düşünen herkeslerle örgüt olabile bilirim.
iyi bir okul kazanmak için sınırlarını zorlayıp sonunda başardıktan sonra kendi kapasitenin üstündeki bir yeri çok zorlanıp kazandığından ne yaparsan yap uzar zaten çalışmaya devam et, çok rahat olacaksın çaba harcamana bile gerek olmayacak, bir bakmışsın geçivermiş yıllar, tek arzun gerçek olmuş.
iki uçta gider gelir durumdayım, griye tahammülüm kalmamamış sanki, ya hep ya hiç, yani olur ya hani bütün gün kendini aç bırakırsın gecenin on birinde evde ne bulsan üst üste yedikten sonra midenin bulantısından uyuyamazsın, heh işte öyle bir hal bu, biraz egolu griyi kabul etmemek, samimiyetinde azalma gördüğün arkadaşı koparıp atmak gibi ya da yıllardır yaptığın bir iş ters gitmeye başladığında kendine yüklenip o işle bir kavgaya girip bırakmak gibi ya da bırakamadığın için kendini aşağı çekmek gibi. Fikirlerin ve davranışların keskin ve yıkıcı tutumda iken duyguların hep gri olması gibi , kendinle ilişkini kesmişsin gibi ama o kadar yalnızsın ki kendin en yakının gibi.