Piyasa analizine teknik bir yaklaşımda trend kavramı son derece temel bir yer tutar. Teknik analizci tarafından kullanılan bütün araçlar (destek ve direnç seviyeleri, fiyat modelleri, hareketli ortalamalar, trend çizgileri vb.) piyasanın o trendine katılabilme amacına yönelik olarak, piyasanın trendini belirlemeye yardımcı olma amacını taşırlar.
Genel anlamda trend, basitçe, piyasanın gittiği yöndür. Fakat, bizim daha kesin bir tanımlamaya ihtiyacımız var. Öncelikle, piyasa hangi yöne doğru ilerliyor olursa olsun genellikle doğrusal bir çizgi izlemez. Piyasa hareketleri bir seri zigzag ile karakterize olur. Bu zigzaglar, görünür tabanları ve tepeleri olan bir seri birbiri arkasına gelen dalgayı temsil ederler. Bu taban ve tepelerin yönü, piyasanın trendini oluşturur.
Takoz formasyonu, hem şekil yönünden hem de oluşum süresi açısından bir simetrik üçgenin benzeridir. Takoz formasyonu simetrik üçgen gibi, tepe noktasında birleşen iki trend çizgisi ile tanımlanır. Bu formasyon bir ile üç ay arasındaki bir sürede oluşur ve böylece orta vade kategorisine girer. Takoz formasyonunu sahip olduğu eğim farklılaştırır.
OBV, fiyatlardaki değişiklikle işlem hacmini ilişkilendiren bir göstergedir. OBV, işlem hacminin süreç içinde toplanmasıyla elde edilir. Hisse senedi bir önceki güne göre daha yukarı bir seviyede kapanış gerçekleştirirse, işlem hacmi pozitif olarak hesaba katılır. Hisse senedi bir önceki güne göre daha düşük bir seviyede kapanış gerçekleştirildiği taktirde, işlem hacmi Negatif kabul edilir.
OBV'deki değişmenin fiyat hareketindeki değişimden önce gerçekleştiği yaygın bir kanıdır. OBV'nin yükselmeye başlaması, uzman yatırımcıların hisse senedine talep gösterdiğini belirtir. Halk yığınları da hisse senedine talep göstermeye başlayınca, hisse senedinin ve OBV'nin değerleri birlikte yükselmeye devam ederler.
William D. (W.D.) Gann (1878-1955), yüzyılımızın ilk yarısında efsanevi bir hisse senedi işlemcisiydi. Elli yıllık iş yaşamında, işlemlerinde başarıyla kullandığı matematiksel ve geometrik ilkelerin kusursuz ve benzersiz bir bileşimini geliştirdi. iş yaşamının ikinci yarısında, kendi yöntemini yazmaya ve öğretmeye başladı.
Gann�in yaklaşımı fazlasıyla karmaşıktır ve kavranabilmesi de çok kolay değildir. Gann�in çalışmalarının büyük bölümü geleneksel grafik kavramlarına dayanır. O, gelecekteki direnç ve destek bölgeleri olarak tarihsel zirvelere ve tabanlara büyük önem veriyordu. Kırılan bir direncin destek ve kırılan bir desteğin de direnç haline dönüştüğünü özellikle vurguluyordu. %50 geri-çekilmeye çok fazla inananlardandı. Orijinal düşüncelerinden bazıları; kardinal kareler, fiyat ve zamanın karelerinin alınması ve geometrik açılar, idi.
Kardinal kare, bütün zamanlar içinde işlem görülen en düşük fiyattan ileriye doğru sayım yapılarak gelecekteki destek ya da direnç seviyelerine ulaşabilme yöntemiydi. Başlangıç fiyatı karenin merkezine yerleştirilir ve her bir yükselen fiyat saat yönünde olacak şekilde kareye yerleştirilir. Karenin "kardinal-haçı" bölümüne düşen sayılar (merkezde birleşen düşey ve yatay çizgiler), gelecekte muhtemelen destek ya da direnç seviyeleri olacaklardır.
Oluşumu sırasında tanımlanması en güç olan fakat nadir olarak da olsa karşılaşılan bir model de V veya çivi formasyonudur. Gerçekte tabanda veya tepede oluşan V formasyonunu (veya çivi) tanımlayabilmek çok güçtür. Çünkü bu formasyon gerçekte bir model değildir. incelediğimiz bütün tersine-dönüş modelleri trend içinde aşamalı bir değişim süreci izlerler. Var olan trend, arz ve talep güçlerinin nispi bir dengeye ulaştığı bir noktaya kadar aşamalı olarak yavaşlar ve alıcılar ve satıcılar arasında, bu trendin sürecek mi yoksa tersine mi dönecek olduğunu belirleyen bir savaş kopar.
Fiyatlar, bir süre yatay bir hareket içine girerler ki bu arada analizci, piyasanın hareketini incelemeye ve piyasanın gelecekteki yönü konusunda ip uçları yakalayabilmeye vakit bulur. Bu süreçte fiyatların bir geçiş aşamasında olduğu söylenir. Tersine-dönüş modellerinin hemen hepsi için varolan durum budur.
ROC, hisse senedinin şu anki fiyatından, bir süre önceki fiyatının çıkarılması ile elde edilir. Gerçek değer veya yüzde olarak ifade edilebilir. Momentum göstergesi, aynı bilgiyi oransal olarak ifade eder. Hisse senetlerinin belli bir devire "cycle" göre hareket ettiği ve dalga tipi seyir izlediği oldukça yaygın bir görüştür. Bu dalga şeklindeki hareket, alıcı ve satıcıların beklentilerinin, fiyatları kontrol altında tutmak için mücadeleleri sırasında değişmesinden kaynaklanır.
ROC, belli bir zaman içerisinde fiyatların değişimini gösteren ve dalga tipi hareket eden bir göstergedir. Fiyatlar yükselirken ROC da yükselir; fiyatlar düşerken ROC da düşer. Fiyatlardaki değişme miktarı ne kadar büyük olursa ROC'un değişme miktarı da o kadar büyük olur. En çok tercih edilen periyotlar 12 ve 25-günlerdir. 12 günlük ROC, kısa ve orta vadede kullanılan mükemmel bir aşırıalım-aşırısatım göstergesidir. ROC ne kadar yüksek ise, hisse senedi o kadar aşırıalım durumundadır.
ROC ne kadar düşük ise fiyatların bir yükseliş yapma şansı o kadar kuvvetlidir. Fakat, bütün aşırıalım-aşırısatım göstergelerinin kullanımında olduğu gibi, pozisyon açmadan önce fiyatların yönünün de dönmesini beklemek gerekir. Aşırıalım durumunda olan bir piyasa bu durumunu bir süre daha devam ettirebilir.
NVI işlem hacminin bir önceki güne göre düştüğü günleri göz önüne alır. NVI, işlem hacminin yükseldiği dönemlerde, bilgisiz, kalabalığı takip eden yatırımcıların piyasaya girdiğini kabul eder. Bunun aksine, işlem hacminin azaldığı dönemlerde, uzman yatırımcılar sessiz bir şekilde pozisyon açarlar. Dolayısıyla, NVI, uzman yatırımcıların hareketlerini izlemek amacıyla kullanılır.
MFI, bir hisse senedine akan paranın gücünü belirten bir göstergedir. RSI'a benzemekle birlikte, aradaki farklılık RSI'ın sadece fiyat hareketini hesaba katması, MFI'nın ise işlem hacmini de kullanmasından kaynaklanmaktadır.
Fiyat hareketi ile gösterge arasındaki trend farklılığı önemli bir durumdur. Fiyatlar yükseliş trendinde iken MFI'nın düşmesi (veya fiyatlar düşüş trendinde iken MFI'nın yükseliş trendinde olması) trendin bir süre sonra yön değiştireceği anlamına gelmektedir.
Larry Williams'ın %R'si, verili sayıdaki günlerdeki fiyat aralığının en son kapanış fiyatıyla ilişkisinin ölçülmesi kavramıyla benzer bir temele dayanır. En son günün kapanışı, verili sayıdaki günlerin fiyat aralığının en yüksek değerinden çıkartılır ve elde edilen fark aynı dönemin toplam fiyat aralığına bölünür. Willams'ın osilatörünün ölçeğindeki aşırı-alım ve aşırı-satım bölgeleri -20 ve -80 değerlerinden çizilmiştir.
Harvard'da devam ettiği doktora programını bırakıp New York'ta taksicilik yapan ve daha sonra kurduğu yatırım fonu şirketi sayesinde kısa sürede hatırı sayılır bir servetin sahibi olan Kovner, müziğe olan tutkusuyla tanınıyor. 15 yıl boyunca girdiği müzayedelerde adını saklayarak ünlü klasikçilerin elyazmalarını toplayan iş adamı oluşturduğu koleksiyonu Juilliard Konservatuvarı'na bağışladı.
RSI, J. Welles Wilder Jr. tarafından geliştirilmiştir ve onun 1978'de yazdığı New Concepts'in Technical Systems adlı kitabında tanıtılmıştır. Welles Wilder RSI'yı ortaya çıkardığında 14 günlük
periyot kullanılmasını önermişti, fakat o zamandan beri 9 ve 25 günlük periyot kullanımı da
yaygınlaştı. Hisse senedinin veya endeksin kendi iç gücünü ölçer. Başka bir ifadeyle bu indikatör; hisse senedinin veya endeksin bünyesi içindeki gücünü kendisine göre karşılaştırır. RSI'ın; bir hisse senedinin veya endeksin, incelenen tarih aralığı içerisindeki kapanış değerlerinin, bir önceki güne göre değişiminden (bir önceki güne göre artan veya azalan değişim) hareketle hesaplanan bir gösterge (indicator) olduğu düşünülürse; "kendi iç gücünü yansıttığı, ölçtüğü" ifadesi daha iyi anlaşılır. RSI bakılan zaman dilimindeki, enstrümanın artış ve azalış gösterdiği günleri ve bu günlerin ortalamalarını alır. Daha sonra bu ortalamaların birbirlerine orantılarını tesbit eder. Bu tesbit edilen orantılar bir gösterge haline döndürülür. RSI, 0 ve 100 arasında değer alan ve fiyat izleyen bir formasyona sahiptir.
Envelopes zarf eğrileri anlamına gelmektedir. iki tane basit hareketli ortalamadan oluşur. Bir hareketli ortalama yukarı, diğeri ise aşağı kaydırılır. Fiyatların alt ve üst bölgelerine iki ayrı eğri çizilir ve fiyatların bu çizgileri limit alarak hareket edeceği varsayılır. Böylece, bir piyasanın normal işlem görme bandının alt ve üst sınırları belirlenir. Üst banda ulaşıldığında SATIŞ, alt banda ulaşıldığında ise ALIŞ sinyali verir.
Envelopes;
Üst Band = SMA(CLOSE, N)*[1+K/1000]
Alt Band = SMA(CLOSE, N)*[1-K/1000] formülüyle hesaplanır.
CCI, Commodity Channel Index (Emtia Kanalı Endeksi); Amerikalı analist Donald R. Lambert tarafından geliştirilmiş, fiyat momentum göstergesidir. Fiyatların istatistiki ortalamaya göre değişimini gösterir. Emtia piyasaları için geliştirilmiş olmasına rağmen hesaplanışındaki özellikler nedeniyle rahatlıkla hisse senedi piyasasına da uygulanabilir. Yüksek CCI değerleri fiyatların ortalama seviyeye göre alışık olmadık şekilde yüksek olduğunu, düşük CCI değerleri ise alışık olmadık şekilde düşük olduğunu gösterir. Hisse senedi fiyatının kendi istatistiksel ortalamasından ne kadar uzakta olduğunu gösterir. Birçok analist bu göstergeyi aşırı alım/satım (overbought/oversold) bölgelerini gösteren osilatör olarak kullanır. CCI +100 ve –100 kanalında değerler alır. Yatay gelişen trendlere uyumu çok daha isabetli olmaktadır. Kısa vadedeki trend değişikliklerini izleyen CCI, çok hareketlidir. Küçük fiyat değişiklikleri bile göstergenin +100 veya –100 ile sınırlanmış eksenlerini aşması için yeterlidir.
Bollinger Bands, 1980’lerde John Bollinger tarafından yaratılan bir teknik analiz yöntemidir. Piyasadaki hareketliliğin (volalitenin) statik değil, dinamik olması nedeniyle trading bantlarının bu hareketliliğe uyarlanabilmesi ihtiyacıyla ortaya çıkmıştır.
Bollinger Bands oluşturulurken Simple Moving Average ( Basit Hareketli Ortalama) esas alınarak hesaplama yapılır. Bollinger Bands üç çizgiden meydana gelir. Ortadaki çizgi basit hareketli ortalama ile oluşturulur. Üst çizgi ortadaki çizginin oluştuğu basit hareketli ortalamaya belli bir standart sapma değerinin eklenmesiyle, alt çizgi ise orta çizgiden belli bir standart sapma değerinin çıkarılmasıyla oluşur.
Bollinger Bands,
Orta Çizgi (ML=Middle Line) = Toplam [Kapanış Değeri, N]/N
Üst Çizgi (TP = Top Line ) = ML + (D×Standart Sapma)
Alt Çizgi (BL = Bottom Line ) = ML – (D×Standart Sapma) formülüyle hesaplanır.
Standart Sapma ise; SQRT(SUM(CLOSE – SMA(CLOSE, N))^2, N]/N) ile hesaplanır.