aslanın bu performansına rağmen deyim dağarcığımıza girememesi dikkat çekicidir. birleşme sayısı birimi hala tavşanlarla ölçülür. (bkz: tavşanlar gibi sikişmek)
maçlarda çok fazla sigara içen bir teknik adamdı. kahverengi cigaraların birini söndürüp diğerini yakardı.. ama uefa tarafından birkaç sefer ceza aldıktan sonra bundan vazgeçmek zorunda kaldı.
gerçek hayatta bazen görümce, elti ve kaynana gibi yakın çevreden kişiler de bu sınıfa dahil olabilir. bu fesatlık kan davası gibi uzar gider, sırayla her düğünde başka bir tantana yapmak adettendir.
1994-95 senelerinde kampüs içerisinde meydana gelen çok sayıda kaza nedeniyle bir sonraki yıl konmuş olan tümseklerdir. ilk baştan bunlardan iki tane vardı. sonra abarttılar.
lugat dilinde açıklanması en zor eylemlerden biridir. "gel de açıkla şimdi" örneğinde olduğu gibi tarifi yine aynı eylemle yapma zorunluluğu doğar. aynen göstermek, almak ve vermek eylemlerinde olduğu gibi.. dilbilgisinde bunun gibi sözcüklere ayrı bir paragraf açıp yeni bir sınıflama yapmak gerekiyor zannımca..
birinci boyun omuru. diğerlerinden ayrı yapıda özel bir kemiktir. ortasındaki çukurluğa kafa tası oturur, ayrıca kanat benzeri çıkıntıya da sahip değildir.
70'li yıllarda kelimelerin ne kadar masum, niyetlerin ne kadar saf olduğunu gösteren bir kelimedir bu.. şimdi ise her lafı o üçgenin içerisine çekmekte çok başarılıyız. anlamını kaybeden bunun gibi bir çok sözcük var. artık şemsiye demeye bile çekinir olduk. hemen laf yetişiyor "abi açılıyor mu?" diye..
bursasporun küme düştüğü maçta çıkan olaylar nedeniyle meşhur teksas grubuyla arası hiç de iyi olmayan taraftar topluluğu.. hatırlanacağı üzere o samsun maçı adapazarı'nda oynanmış tribünler savaş alanına dönmüştü.