Ali Şen'in ve Jay-Jay Okocha'nın Fenerbahçe'ye vedası.
Aziz Yıldırım'ın Fenerbahçe başkanı seçilmesi.
1998 Dünya Kupası.
Martin Ricky'nin Dünya Kupası sarkisi La Copa de la Vida.
Üzerinde Dünya Kupası 'ndaki futbolcuların fotoğraflarının olduğu pepsi kutulari. Ortega, Beckham, Carlos vs.
Psg'ye transfer olan Okocha'nin uzaktan 90'a attığı ilk gölünün tvde sürekli izlenmesi.
Fast Break basketbol dergisi
Fanatik Basket
Fenerbahçe Dream Team basket kadrosunun kurulmasi.
(bkz: Mahmoud Abdul-Rauf)'un Fenerbahçe'ye transferi.
sonu tahmin edilebilir, gereğinden fazla uzun ve cok da özgün degisik bir hikaye anlatmamasının yanında güzel çekilmiş ve oynanmış bir del toro filmi. benim icin tartismasiz son filmi overrated the shape of water'un önünde bir film. ancak görünen o ki, del toro'nun zirvesi her zaman pan'in labirenti olarak kalacak gibi.
fenerbahçe'nin ilk yarısında beklentilerin çok üzerine çıkarak, frankfurt'a karşı ezici bir üstünlük kurduğu maç. ilk yarıda takımda aksayan bence iki oyuncu vardı. rossi ve serdar aziz. rossi, şanssız bir günündeydi ama fizik kondisyonunu kesinlikle arttırması gerek. rossi'nin türkiye gibi fiziki mücadeleye dayalı bir ligde ikili mücadelelere karşı fiziğini kesinlikle güçlendirmesi gerekiyor. futbol zekası ve tekniği gayet iyi. buna bir de fizik gücü eklerse türkiye'de çok ciddi fark yaratır. serdar aziz ise fenerbahçe'nin en zayıf halkalarından. mental olarak bence kesinlikle türkiye'de 3 büyüklerde oynayabilecek seviyede değil. bunu da aslında galatasaray döneminde kanıtlamıştı. fenerbahçe'de de farklı bir performans göstermiyor. sadece fiziği iyi ve çevik bir stoper olmak günümüz futbolunda maalesef yeterli değil. oyunu okuma, topu doğru kullanma, tek pas, kademe anlayışı gibi konularda kesinlikle büyük takım seviyesinde değil.
mesut özil ise, sivasspor maçındaki çıkışını bu maçta da üstüne koyarak devam ettirdi. özellikle ilk 45 dakika fenerbahçe kariyerindeki en iyi performansıydı. tekniği ve futbol zekası tartışmasız olan mesut, fiziken güçlü bir şekilde sahaya çıkıyorsa izlemesi gerçekten müthiş keyif. birçok kez ikili mücadelelere girip, çata çat mücadele ettiğini gördük. her zaman ayakta kalmaya çalıştı. sağ açıkta saklanan, 'top ayağıma gelirse oynarım' görüntüsünden çok uzaktı.
valencia adeta bir 'mamadou niang resitali' sundu resmen. valencia ve atilla, ali koç döneminde şu ana kadar yapılmış en iyi 2 transfer. bu ikiliye 3. olarak katılacak kişi ise kim olarak görülüyor. atilla-kim ikilisi dünkü görüntüsü ile fenerbahçeliler'e uche-högh veya lugano-edu ikililerini hatırlatmıştır muhakkak.
bunlara ilave olarak ise, özellikle sosyal medyada çoğunluk tarafından eleştirilen mert hakan yandaş performansından bahsetmek gerek. ben, genel olarak kendisini beğenmeyen birisiyim ancak dünkü performasından gayet memnunum. sahada en uzun kaldığı en son maç 4 ay önce sivasspor olan (82 dakika oynamış) ve bu arada geçen zamanda da ameliyat geçirmiş biri olarak bence beklentinin çok çok üzerinde bir dinamizm ve konsantrasyon ile oynadı. pas hataları tabiiki yaptı ama genelde araya girip top kapmaya çalıştığı pozisyonlarda topu istediği oyuncuya aktaramadığı oldu. bence orta ikilide gustavo-mhy ikilisi bir kaç beraber oynarsa, gustavo-zajc veya gustavo-sosa ikilililerinden daha verimli olabilir diye düşünüyorum.
pereira, büyük bir övgüyü hak eden bir performans sergiliyor şu ana kadar. eleştirilebileceği çok konu yok. ama aldığı bazı kararlar 'zoru başarıp kolayı başaramamak' şeklinde oluyor. mesela sivas maçında mesut iyi bir günündeyken, çok erken oyundan alıp, üstüne de yerine uzun süredir oynamamış ve fizik kondisyonunun iyi olma ihtimali çok düşük olan irfan can'ı alması yanlıştı. dünkü maçta yine mesut ve valencia'nın oyundan alınıp, berisha-pelkas'ın girmesi bence doğru hamleler değil. çünkü ikinci yarıda normal olarak yorulduk ve ilk yarıdaki tempo yoktu. frankfurt topa sahip oldu anca kalemize de gümbür gümbür gelmiyordu veya gelemiyordu. artık görüntü 'duran toptan bir tane atarsak çok güzel olur' durumuna gelmişti. ferdi-muhammed ve mhy-max değişiklikleri yerindeydi ancak yine sivas maçındaki gibi uzun süredir oynamayan pelkas'ı ve ilk maçında beklentilerden uzak kalmış berisha'yı oyuna almasına gerek yoktu. valencia-mesut ikilisinin dünkü maç özelinde yüksek konsantrasyon ve iyi bir fizik durumunda iken son 15 dakikayı da kaldırabileceğine inanıyorum. lakin bahsettiğim duran top fırsatını penaltı ile yakaladık. sahada mesut veya valenica varken kimin atacağı tartışmaya kapalı bir konudur. ancak sahada ikisi birden yokken önceliğin gustavo-atilla ve hatta berisha olmasından yanayım. 'penaltıyı ben aldırdım, o yüzden de bırakın ben atayım' mantığını savunanlara alex-kezman arasında 2008 yılındaki ankaraspor maçında yaşanan ve şampiyonluğu kaybetmemize sebep olan 'por favor' olayını hatırlatmak isterim. pereira'yı sadece bu tip ince detay konularda eleştirebilirim. ama pereira'ya güveniyorum ve zaman içerisinde de bu kararlarını da geliştireceğine inanıyorum.
genel olarak ise türk takımları açısından avrupa'da çok uzun bir süre sonra performans olarak fazlasıyla tatmin edici bir hafta oldu. üç takımın da tebrik edilmesi gerek. son üç aydaki rezil milli takım performansı sonrası ilaç gibi gelen bir hafta oldu.
Nelms kardeşlerin (bkz: eshom nels) (bkz: ian nelms) birlikte yazıp yönettiği ve başrolde John Hawkes'ın oynadığı 2017 yapımı polisiye-suç filmi. Mike Kendall, çok ciddi alkol sorunu olan ve polislikten uzaklaştırılmış eski bir polistir. işsizlik Kurumu'nun kendisine önerdiği şirketlere iş görüşmelerine giderek ve arta kalan zamanını da sağda solda içerek geçiren orta yaşlı bir erkek. Aslında polisliğe geri dönmek isteyen ama geçmişte yaşanan bir olay yüzünden, artık polis olma şansının çok düşük olduğuna kendisini inandırması gereken birisi. Film, Mike'ın bir gün yol kenarında vurulmuş bir kadını bulması ve ona yardım etmek istemesiyle gelişmeye başlıyor. Polisliğe geri dönebilmek için bunun bir son şans olduğuna kendisini inandırıyor.
Suç polisiye janrında pek de özgün olmayan ve basit sayılabilecek bir hikayeyi kıvamında işleyerek anlatan bir film bence. Başroldeki Johnn Hawkes'ın oyunculuğu karakter ile bütünleşmiş. Süresi ve hikayeyi ele alış şekli açısından gayet kıvamında ve sıkmadan kendisini izleten bir film. Bu türe meraklı olanlara rahatlıkla tavsiye ederim.
Tinder'i zeka ve seviye sidik yarışı mercasi sanan gerçekten hasta ruhlu profil. Haftasonu napiyosun sorusuna? Neden soruyosun seklinde cevap veren tek tür. Bu sorunun nesini sorguluyorsun cevabina ise sen kimsin seni 5'e katlarim cevabi verebilen ırk. Umarım bir gün tamamıyla tarihten silinirler.
Ford v ferrari filmindeki performansi ile akademi tarafindan aday gosterilmemis olsa bile, 2019 gönüllerin en iyi erkek oyuncu ödülünü almis baba aktör.
Joker gibi sadece performans filmi olan bir filmin oscar ödüllerinde 'basyapit' ilan edilecek olmasi saçmalığı yüzünden cok fena hakki yenen 2019'un en iyi filmlerinden. Joaquin phoenix'in boyle bir film icin gayet normal sayilabilecek performansi yüzünden asil efsane performans sergilemis olan christain bale'in de adaylik bile verilmeyerek hakkının cok fena yendigi film.
Bu maçı sabredip de sonuna kadar izleyenlere para verilmesi gerek. Böyle bi işkence olamaz. Full izdirapsin artik fenerbahçe aq ya! Vaktime sabrıma sinirime yazık
Filmi hakkında türk aksiyon sinemasi dikkate alındığında gayet iyi bir iş çıkarmışlar diyebilirim. Silahı nasıl tutacaklarına dair daha dikkatli gözlem ve daha fazla idman yaparlarsa ileride bu ekipten çok daha iyi işlerin çıkacağını tahmin ediyorum.
Yönetmenliğini can evrenol'un yaptığı 2015 yapımı türk korku filmi. Aynı zamanda can evrenol'un ilk uzun metraj filmi. Daha yeni izleme fırsatı buldum. Korku filmlerine ayrı bir ilgisi olan ve aynı zamanda türk korku filmlerini izlememeyi tercih eden biri olarak söyleyebilirim ki, türk korku sinemasındaki en özgün yapımlardan biri hatta belki de ilk olanı. Görsel efektler açısından izlediğim en iyi türk korku filmi diyebilirim. Doğal ve güzel yazılmış diyaloglar maalesef gereksiz, aşırı ve yanlış yerde küfür kullanılması nedeniyle bazi yerlerde filmin orjinalliğini yitirmesine neden oluyor. Devriyede olan bir grup polis amirinin gelen bir ihbar üzerine gece yarısı bilmedikleri bir bölgede eskiden osmanlı döneminde karakol olarak kullanilan binayi incelemeye gitmelerini konu aliyor genel olarak. Ama film boyunca karakterlerin çocukluk yıllarına gidiyor ve o zamanlardan kalan korkuları ile de karşılaşıyoruz. Filmin sonu ise amerikan korku sinemasi öğelerinden çokça barındırıyor. izlemesi zor olan kan+şiddet sahneleri bazı kişiler tarafından çok begenilebilirken, alışık olmayan izleyeciler tarafından olumsuz karşılanabilir.
Yönetmenliğini rian johnson'in yaptığı 2019 yapımı bir 'katil kim' fimi. Bu türü sevenlerin kesinlikle izlemesi gereken başarılı bir yapım ve tür içerisinde özgün bir yere sahip bir film. insanı sadece film boyunca 'acaba katil kim' diye sorgulatmayi seçmeyip, orta yerinde ters bir manevra yapıyor. 2019 yapımı fimler içerisinde özgün bir yapım olarak dikkat çeken bir film. Altın küre 2020 ödüllerinde ise 3 adaylığı bulunuyor. Müzikal ve komedi kategorisinde en iyi film, en iyi aktör (daniel craig) ve en iyi aktris (ana de armas).
Günümüz ilişkilerinde ve evliliklerinde artık birlikteliğin belki de farkına varmadan nasıl sona geldiğini iyi anlatan bir film. iki başrol oyuncusu da gerçekten güzel performans sergilemiş.
Kısmi spoiler içerir:
Ayrılıkların sonunda ama genellikle kaybeden/yıkılan/yalnız kalan taraf erkek oluyor. Kadınlar ise erkeklere göre çok daha çabuk bir şekilde adapte olup, yeni bir başlangıç yapabiliyor.
Genellikle şu şekilde başlayan ve son bulan yazışmaların patentine sahip profil:
Erkek: Selam. Naber? (Vb selam verme şekilleri. Selam işte aq hayatın anlamını aramasını gerektirecek bi skim degil)
Kadın: iyiyim. (Iyiyim, senden naber demesini bilmeyen veya diyemen tek ırk dünyadaki)
Kadın: instagram var mı (ilk olarak bu soruyu soran da tek ırk)
Erkek: (varsa bile) Hayır (düşünmeye başlar, bu ne aq şimdi diye. Muhabbet etmeye çalışıyoruz. Instagram ne alaka aq)
Kadın eşleşmeyi kaldırır
işte tinder'da baska hic bir ülke vatandaşı kadınlarından göremeyeceğiniz muazzam muamele
1997 yapımı Japon gerilim-korku filmi. yönetmeni Kiyoshi Kurosawa olup, başrol oyuncusu ise Kôji Yakusho'dur. daha önce herhangi bir suç işlememiş olan insanların birden cinayet işlemesi ve cinayet sonrası ise bir şey hatırlamamaları üzerine konulu ilginç bir film.
