ilk kez D&D second edition'da karşımıza çıkan manuel. third edition'da DM'lerin işini çok kolaylaştıracak şekilde kullanışlı şekilde hazırlanmıştır. ne zaman dm bu kitabı eline alsa oyuncuların götü atar, dm'in yüzünde pis bir sırıtış belirir. *
küfür ile hakareti aynı kefeye koyan sözlük moderasyonunun içinde bulunduğu durum. marduk gelecek hepimizi sikecek şeklinde bir başlık açıp marduk'a yönlendirmeye çalıştım, entry küfür/hakaret içeremez gerekçesi ile silindi. ben de bu başlığı ukde yapıp güzel de bir ukdeci notu yazdım. (isteyen tıklayıp görebilir) sonra faşist yönetim başlığının altına bu ukdem ve notum görünsün diye aynı başlığa bkz verdim, yine silinmiş ve "silinen entrylerinizi lütfen tekrar yazmayınız şeklinde aba altından sopa gösterilmiş. şimdi, birincisi, küfür entry'de değil, başlıktaydı. entry'yi tekrar yazmadığım halde aynı kelam görününce o da silindi, sik kelimesi de sözlükte babalar gibi durmakta, bu başlık da hakaret içermemekte, aksine sadece marduk marduk diye dövünüp duranlarla biraz dalga geçmekteydi. sozluk moderatorlerinin kufur takintisi sebebiyle ne yazık ki her ikisi de silindi. sözlüğün sahibi kimdir bilemem. moderasyon kararları nasıl veriyor, onu da bilmem. ama tavsiyem burada hakaretin değil ama argonun serbest olması şeklindedir. küfür duymak istemeyen maça gelmesin, sözlüğe girmesin, disneylanda gitsin.**
akıllı adamın işidir. aklı olan zaten 18 yaşında kızla birlikte olup da "hakan şöyle dedi buket böyle dedi, ben de gamzeye dedim ki o sensin dedim zaten kendi diyen kendi olur" gibi geyikleri dinlemek yerine 30 yaşında bir kadınla birlikte olur,**dizine yatar, sarı saçlarının okşanmasını hisseder.* 30 yaşındaki kadın biliyorum canım der. biliyorum. bu çok etkili bir sözdür.
tam olarak : "amerika sırnaşık devlet bahçelilerine başsağlığı dilimliyorum"
11 eylül 2001 haftası çıkan o en baba leman'da ecevit'in ağzından yazılan söz. malum o zamanlar türkiyeyi 2084'e kadar AB'ye sokmaktan filan bahsediyordu kendisi.****
bundan sonra inşaatlarda iş sağlığı ve güvenliği için yazılmış olan "baretini giy" , "önlemini al" gibi tabelaların yanında yerini alacak olan uyarı levhası. "arkadaşının götüne kompresor basma"
bundan iki sene öncesine kadar uygulanan muhasebe çeşidiydi. o zamanlar karları ay ay ortalamalardan alıp muhasebedeb arındırır vergisini oradan verirdik. aktiflerin önemli bir kısmı da enflasyona göreyeniden değerlendirilirdi. 2003'te SPK bir tebliğle artık türkiye'nin enflasyonlu bir ülke olmadığını açıkladı, o gün bu gündür türkiye'de enflasyon muhasebesi yapılmamaktadır. muhasebecilik çok daha kolay bir meslek haline gelmiştir.
en baba sözlük mottosudur. bu idealle sözlükler gelişir, akıl almaz yerlere akar gider, genişler. bu motto sayesinde sözlüklerin boyutları insan hayalgücüyle sınırlanmıştır. *
Nüfusu ve yüzölçümü ile hayli büyük olan, ama ekonomisi ve askeri gücüyle en büyük olan ülke. gelişmiş bir ülkedir. öyle sadece sanayide de değil, eğitimde, finans piyasalarında, bilimde, teknolojide filan da gelişmiş bir ülkedir. bunda bir çok faktörler etkilidir. misal vermek gerekirse abd, kendi vatandaşı ve kendi toprakları söz konusu olduğunda son derece özgürlükçüdür. abd'de bile bayraklarını yakabilirsiniz, bunu ifade özgürlüğünün bir metodu olarak görür yüksek mahkemeleri. ilk yazılı anayasaya sahiptirler. bu anayasa onlara "mutluluğu arama hakkı" verir. anayasa açık açık devlet bir gün sapıtır da özgürlüklere bir halel gelirse bu ülkenin vatandaşları bu devlete karşı silahlı mukavemet hakkına sahiptir ve dahi bu onların görevidir demektedir.
bir de vergilere bakalım isterseniz. diyelim ki 1000 birim brüt maaşınız var.
türkiye'de,
200 birim gelir vergisi
330 birim ssk primi
30 birim işsizlik sigortası primi
7,5 birim damga vergisi verirsiniz
sizin elinize net 432,5 birim kalır.
bununla bir mal satın almak isterseniz yüzde 8 ile yüzde 18 arasında da kdv ödersiniz.
kısaca brüt maaşınız 1000 birim ise yaklaşık 350-400 birimlik mal satın alabilirsiniz. (veya maaşınızı-gelirinizi az gösterirsiniz, vergi kaçırırsınız)
abd'de
70 birim federal vergi
0 ile 30 birim arasında eyalet vergisi verirsiniz.
bir mal satın alırken de kdv ödemezsiniz, orada yoktur.
yani 1000 birim brüt maaşla en az 900 birimlik mal alabilirsiniz.
düşük vergiler ekonomik ilerlemeyi teşvik etmektedir.
neymiş? sadece şuraya saldırdılar da burayı talan ettiler filan değilmiş... adamlar akıllıymış, liberal bir sistem kurmuşlar, üretiyorlarmış falan filan. ama bundan size ne? siz yine düşünmeden bağırın.
kahrolsun abd! 6. filo defol! derwish go home!
Not: ABD'li olan sosyal psikoloji hocamla 11 eylül'ün ertesi günü konuşuyorduk. bir arkadaş "siz bizi sömürerek zenginleştiniz" dedi, o da "benim eyaletimde bir tarlanın yanına gelirsin, arabayla bir ucundan bir ucuna 3 saatte gidersin, tarımı ülke halkımın sadece yüzde beşi yapar, dünya tarım üretiminin yarısını yapar bu yüzde beş. sadece detroit'in sanayi üretimi türkiye dahil tüm orta doğununkinden daha fazladır. tembel tembel yatıyorsunuz, bize bok atıyorsunuz, şimdi de bize saldırıyorsunuz, keşke ülkem dünya savaşlarına hiç karışmasaydı da hitler-stalin rejimi altında görseydiniz ebenizinkini" demişti, böyle 2 metrelik de bir adamdı, korkmuştum. boyundan posundan değil, haklılığından korkmuştum. o ülke bizim kendi başımıza sardığımız krizde**10 milyar dolar vermişti çünkü. bir daha yanımızda olmazlarsa kimlerin eline kalırız diye korkmuştum. o hoca da gitti zaten bir zaman sonra. türkiye'nin yaşanılabilirliğinden de bir parça alıp amerika'ya götürdü sanırım yanında. *