içinde bir his vardır, birazdan girecegin sınavdan iyi hatta çok iyi bir not alacaksın..
sınava girersin, asistanlar soru kağıtlarını dağıtmaya başlamışlardır..evet sıra sana gelmiştir,asistan kağıdını uzatır.iç çekerek soru kağıdını ellersin,onu hissedersin ve bir an sonra kağıtta ki sorulara göz gezdirmeye başlarsın..ama hiçbir şey sınava girmeden ki umudunu kırmaya engel olamamıstır şimdiye dek..ve olamayacaktırda...
taki butun sorulara goz gezdiripte yüz puanlık sorudan maksimum 20 veya 25 alacağını anlayana dek..evet o umut sonmustur..hatta patlamıstır kafanın icindeki o iyi bir not alacagım baloncugu..ve o kadar şiddetli olmustur ki bu patlama beynin darmaduman olmustur..bildiklerini bile bilmez hale gelmişsindir..
ve yaklasık yarım saat sonra ilk kağıdı verenlerle birlikte kendini sınav salonundan dısarı atarsın..ağzından çıkaçak ilk cümlecik bellidir... vay a.q....
Cancun dünyamızın gözde tatil yerlerinden. Avrupalı, Asyalı, Amerikalı burada bir araya gelir, birlikte eğlenir. Küreselleşmenin simgelerinden. Uluslararası kongre turizmi merkezi. Ülke ekonomisine katkısı büyük. Dünyanın en zengin ülkeleri G8'lerin liderler zirvesi için toplandıkları, geleceğimize yön verdikleri yerlerden biri. Cancun'un başarısı, başka bir çok ülkede tekrarlanmak istenen bir örnek.
Maya dünyanın en eski uygarlıklarından. Cancun'un da bulunduğu Orta Amerika'da yaşayan Mayalar, eski Yunan ve Roma ölçüsünde bir mimari geliştirmişler. Şehir planlamasında, matematikte, astronomide yarattıkları, kendilerine özgü yazı sistemleri, takvimleri, türümüzün zenginliklerinin sayılı örneklerinden. inişli çıkışlı tarihlerine rağmen ispanya'nın istilasına kadar kültürleri açısından dünyamızın en dinamik uygarlıklarından. Bugün sayıları 6 milyon olan Mayalara istilacı ispanyolların hâkimiyet kurabilmeleri 200 yıla yakın sürümüş.
Rigoberta Menchu Mayalara özgü geleneksel elbisesiyle geçen ay Cancun'da beş yıldızlı bir otele gider. Kapıdan girer girmez otel yetkilileri tarafından kovulur. Cancun sokaklarında turistik eşya satan, dilenen yerli Maya halkından birinin böyle bir yere girmeye cüret etmesine doğal bir tepkidir bu.
Kapıdan kovulan Menchu, "Benim kim olduğumu biliyor musunuz?" dememiş. Dememiş ama otel müşterileri tarafından tanındığından kovulmasına müdahale edilmiş, olay basına yansımış. Meğer Rigoberta Menchu Cancun'a Meksika cumhurbaşkanının davetlisi olarak gelmiş. Kendisi ayrıca Guatemala'da cumhurbaşkanı adayı olmuş, Nobel Barış Ödülü sahibi. Güney Amerika yerlilerinin insan hakları için mücadele veren biri.
Otele girmek isteyen kişi Rigoberta Menchu olmasa bu olayı ben de ne öğrenebilecektim ne de şimdi, dünyanın bambaşka bir kıtasında bu insanın başına gelenleri bu satırlarda paylaşabilecektim.
Günümüzde kıyafet tartışmalarının sürdüğü, insanların kıyafetlerine göre hangi kapılardan içeri girebileceğinin tartışıldığı bir ülkede yaşayan biri olarak da olay dikkatimi çekti. 27 Mayıs askeri darbesinden bu yana Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne Çankaya'da köşkleriyle komşu olan kuvvet komutanlarıyla, bugün Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde yaşayanların kapılarındından kimlerin girebileceğinin tartışması, hem Menchu'nun başından geçenler kadar, armut ve elmanın birbirine benzemediği kadar, bize uzak hem de o kadar yakın.
onbes gunde yaklasık 30 film ve bir suru program indirmenin ardından yasanılan, iki de bir bilgisayarın başına gelip indirme hızı kaç diye bakmama durumu.
son gunlerde keşfettiğim cakma bir klibe sahip olsada guzel bir şarkı.
Dönmez olsun dönmez olsun,
Sensiz bu dünya dönmez olsun,
Sönmez olsun sönmez olsun,
içimdeki ateş sönmez olsun,
Bu şarkı bizim olsun, aşkımız sonsuz olsun,
Gönlümün pınarında adın ceylanım olsun.
Görmez olsun görmez olsun,
Sensiz bu gözlerim görmez olsun,
Sevmez olsun sevmez olsun,
Kalbim başkasını sevmez olsun.
Bu şarkı bizim olsun, aşkımız sonsuz olsun,
Gönlümün pınarında adın ceylanım olsun.
Geçmez olsun geçmez olsun,
Sensiz bu ömrüm geçmez olsun,
Gelmez olsun gelmez olsun,
Ayrılık bize gelmez olsun,
Bu şarkı bizim olsun, aşkımız sonsuz olsun,
Gönlümün pınarında adın ceylanım olsun...
adem oğullarının anlaşılması güç veya çok farklı davranışları için kullanılan, bir insan için bir kere kullanıldımı o adama ait bir terime dönüşebilen enteresan bir deyim.
bl arkadasımız için kullandığım, hatta bu başlığı ona ithaf etmeme sebep olan türkçemizin güzel sözçük birleşmelerine bir örnek.
sabah programlarında, takvim yapraklarında, yurt panolarında,restoran yada lokanta mönülerinde gordugumuz, annelerimiz icin her sabah buyuk bir sorun olan ve bu sorunu ev ahalisinden yardım isteyerek cozmeye calısan ancak her kafadan farklı bir ses cıkmasıyla iyice kafa bulunduran, ogrenci icin mönü icerigi pek farketmiyen doysam yeter dedirten yemek.
7 mayıs 2007 tarihinde aksam 6 sularında gerceklesen, artık daha cok google reklamlarını tıklamamız gerektigini hatırlatan bir daha yasanmamasını istegimiz uzucu olay.
yol düşleri gördüm
yolda düşler gördüm
yoluma seyyalelerin dizildigini gördüm
anamın ağladığını babamın dişlerini sıktığını gördüm
muradımı göremedim
geceyi gece içinde gördüm
gecenin koynunda boğazlanan sığırlar gördüm
gece kadar karanlık kuyular gördüm
kuyulardan güneşlerin doğduğunu gördüm
muradımı göremedim
genç kızlar gencecik kızoğlan kızlar gördüm
gencecik kızların ellerinde bıçaklar
elleri kanlı gözleri kanlı gözyaşı döken kadınlar gördüm
sıra sıra saçlarından asılmış kadınlar gördüm
muradımı göremedim
kanlı gömlekler iç içe odalar gördüm
odalar içinde alınmamış muradlarıyla kızlar gördüm
suretler gördüm birbirine sevdalı
bahçevanlar bezirganlar dilenciler gördüm o'nu görmüş
muradımı göremedim
konaklar gördum kederinden yıkılmış
zindanlar gördüm saraylardan bahtlı
zindanlardan ikbale çıkan yollar gördüm
kederli kocalar dünyadan geçmiş kadınlar gördüm de
muradımı göremedim
mısr-ı kadimi gördüm; muradına ermiş
ırmakların cennet kolunu gördüm; şen akar
babalar gördüm; gözyaşları şifa verir olmuş
evlatlar gördüm bin yıllık suçları bağışlanmış
muradımı göremedim
kocamış bir kadın gördüm
atlas libaslardan nilüferlerden elmaslardan geçmiş
alnında anasından kalma bir gülün kızıllığı
bir itiraf kadar genişleten, bir sızı kadar su olup akan
bir güzel adam gördüm sırtı kadına dönük
döndüğünde dünya onunla dönüyordu
narlar kırılıyor kaplanlar ırmağa iniyordu