12:00 bitmesi gerektiği halde hala devam eden yayındır.
kaan çaydamlı: geçen gün bi arkadaşla yatıyoruz
mete avunduk: nerde
k ç: yatakta. su istedi git kendin al dedim. bu sefer sen getir dedi. olmaz dedim. gelirken bana da bi rakı getir dedim gitti
m a: geri geldi mi
k ç:gelmedi
m a: olur böyle şeyler.
aslında hiç de öyle düşünmeyen sadece erkek sussun da konu uzamasın diye bunu söyleyen kadındır. dikkat! altında yatan anlam: bunu fitil fitil burnundan getiricem senin olur genelde...
aslında hiç de öyle düşünmeyen sadece erkek sussun da konu uzamasın diye bunu söyleyen kadındır. dikkat! altında yatan anlam: bunu fitil fitil burnundan getiricem senin olur genelde...
playboyun logosu olmasına rağmen seksilikten öte sevimli olan hayvandır kendisi. bir dönem beslemiş olmamla her tarafa yaptığı kakasının ne kadar kötü koktuğunu anlamış bulunmaktayım ama o kötü koku bu hayvanın sevimliliğini silemiyor. ancak playboyun simgesi olmasıyla her türlü dalgaya da konu olmuştur kendisi. hatta bir dönem türbanlı playboy tavşanı şeklinde tişörtler dahi piyasa sürülmüştür. halk arasında da müstehcen konuşmaların odak noktası olabilmiştir. (bkz: tavşan gibi çiftleşmek)
evet insan bir kere aşık olur diğerleriyle sadece aşkının acısını hafifletebilmek için birlikte olur bu hafifleme aşık olunan kişiyi görene kadar sürer sonra gene midene giren kramplar karşılaştığın anda tüm vücudunun ayrı bir şekilde titremesi kafandan aşağı doğru süzülen kaynar sular söz konusu olur geceleri elin telefona gider arayamazsın mutlu olsun ama hayatında kimse olmasın istersin oysa ki senin sağın solun saçma insanlarla doludur her mesajı acaba o mu diye açarsın hiç biri ondan değildir. ben bugün bi kere daha kaybettim onu siz ikinciye bulursanız sımsıkı tutun gidemesin...
tezeği avuçladığını hissettiğin andır iki dakka mesaj atmaz ölürsün yanına gitmeden hazırlanman saatlerini alır o gün miden iptal olur bi şey yiyemezsin her kelimesini kurarsın ne demek istedi diye çıldırırsın yahu bittik.
renksiz gecelerimizi renklendiren muhteşem oyundur. şöyleki:
gerekli malzemeler bir sürü bira shot bardağı ve bir deste iskambil kağıdı. herkese sırayla kartlar açılır.
kırmızı: as iki üç gelen kişi istediği kişiye gelen rakam kadar shot attırır.
siyah: as iki üç gelen kişi gelen rakam kadar shot atar.
4: sağındaki içer.
5:solundaki içer.
6:herkes içer.
7: boom oyunudur gelen kişi birden saymaya başlar yanındaki iki üç diye devam eder 7 ve 7nin katlarında boom denmelidir yanan içer.
8: kuraldır koyulan kural oyun sonuna kadar geçerlidir. (2 saat kimse sigara içmicek gibi.) kurala uymayan içer.
9: ya üstünden bi parça çıkarırsın yada masadaki tüm shotları içersin.
vale: tuvalete gitme hakkıdır istediğin zaman kullanabilirsin kullanmazsan satabilirsin kullanılınca desteye geri konur.
papaz: ilk üç papazın bi önemi yoktur son papaz kime gelirse masadaki tüm shotları içer.
bağımlılık yapan oyundur harikadır.
disketleri, atariyi, kocaman bilgisayarları, pokemonu, susam sokağını, yalan rüzgarını, bileğe takılan şekerleri, barış mançonun trtdeki ismini hatırlayamadığım o güzel programını, bana bir masal anlat babayı, bizimkileri, ailece izlenen parliament sinema gecelerini ve daha aklıma gelmeyen milyon tane güzelliği yakalamış çocuktur şanslıdır...
etrafınızdaki bi baktığımda çevremdeki erkeklerin hepsinin birileriyle hatta bazen birkaçıyla birlikte olduğunu görmeniz zor değildir. bu yüzden efem bir erkeğin oruç tutması ile aynı şeydir. tabi bu benim tezim.
kendime en çok yakıştırdığım isim ve çizgi film karakterlerinin en güzeli. öyle güzeldir ki o yarısı siyah yarısı beyaz saçlarıyla ve kırmızı montuyla christian louboutin bile onun için bir koleksiyon yapmıştır.
mustafa sandal-onun arabası var
enrique iglesias-hero vb şarkıları bikaç jennifer lopez
özellikle de blue şarkıları ahh ryan ahh ne çok beğenirdim seni şimdi sümüğümü atmam...
yağmur ve adamın tespiti kesinlikle doğru. biraz uzun boy hafif esmer bi ten kesinlikle 3 numara saç kareli spor bi gömlek ve kirli sakal her kızın hayali.
bir öğle vakti cadde kenarı bir pub... elimde biram, güneş hafiften batıyor, o muhteşem 'la boheme' çalıyor hafif hafif, rüzgar ılık yüzüme çarpıyor, yapraklar yere düşüyor arada, mevsimlerden sonbahar, geçen insanları izliyorum... hayat bu be !!!