"şu güzelim ülkeye" derken? biraz daha gerçekçi olalım. türkiye'nin sorunu bununla sınırlı değil. güzel bir ülke olmak için çok daha fazla çözülmesi gereken konu, değiştirilmesi gereken bakış açısı var. öncelikle bizden farklı olanlara saygı duymak. bu sağlanana kadar "güzel bir ülke"den bahsedilemez.
ne istediğimi, amacımın, işlevimin ne olduğunu bilmiyorum. çevremdekiler tek tek kendine bir yol çizerken, ben sadece sürükleniyomuşum gibi hissediyorum. yeni bi şehre taşındım, belki kendime bir amaç, bir motivasyon kaynağı bulurum diye. bulamadım. bulur muyum emin değilim. insanlar bu şekilde nasıl yaşıyor diye sorgulamadan edemiyorum. resmen duygusal ergen tribindeyim, 20'lerimin ortasında olmama rağmen. belirsizlik denen lanet şey beynimde olmasın istiyorum. başka ne istediğim konusunda en ufak bir fikrim yok. itiraf etmek zor ama sanırım şu an mutlu değilim.
"sevgiye, aşka biraz saygı" dedirten başlık. doğru nedenlerle evlenilmişse (ki evlilik hangi koşullarda, hangi şartlarda doğru olur o tartışılır) etnik kökenin, vatandaşlığın, doğduğun yeri ne önemi var ki?
ölüme, yaşama, yalnızlığa dair düşünceleriyle beni derinden etkilemiş yazar. tezer özlü denince aklıma gelen şey kendime sade bi kahve koyup ardından bi sigara yakmak.