şimdilerde sandıktan çıkardıkları naftalin kokulu turuncu formaları üzerine geçirenlerin yıllardır içine dert olmuş takım. şimdiden uyaralım da; "götü başı oynatmayın, Bayram'ı kızdırmayın, sonunda sizi de satar!"
maviye olan sevdasıyla hayata tutunan, armanın peşinden her şeyden vazgeçerek koşan taraftara layık olmayan ruhsuz topçulardan kurulmuş takımım. ne oynadığı lig umrumuzda oldu, ne aldığı sonuçlar. elbet isteriz başarı gelsin, elbet kurarız avrupa maçında l.poznan deplasmanına gidip tribün dersi verme hayalleri. ancak önceliğimiz onurlu bir mücadele ve o armaya yakışan bir ruha sahip olunması. şampiyonluklarla ölçülseydi sevgimiz, gözünü kırpmadan bu takım için canını verecek adamlar o tribünden haykırır mıydı hiç, "ne hakemlerle ne siyasetle, şampiyonluklar gelmesin bize" diye. çok hatırlıyorum aslanlar gibi mücadele edip de yenildiğimiz maçtan sonra takımı tribüne çağırıp, "hep böyle oynayın, canımızı verelim" diye bağırdığımızı. ne hocalar, ne başkanlar, ne topçular geldi gitti yıllardır. hepsi gittiler, biz burdayık! ve hep burda olacağız! bizim aşkımız formaya, armaya, renklere. biz zaten vazgeçmişiz her şeyden. boşuna demedik "her şeyimi verdim gitti gençliğim, en çok seni sevdim Mavi Şimşek'im, yalnız bu can kaldı bütün servetim, şampiyon ol vermezsem ben şerefsizim" diye. şunu biliyorum ki, her bestemiz inanç, hüzün, yaşanmışlık dolu. altı boş değil hiçbir sözün. takımları 2.lige düştüğünde tribünündeki adam sayısını parmak hesabıyla sayabildiğimiz onursuzlar, kalkmış bugün Demirspor'a dil uzatıyor! ne büyüksün ulan Demirspor! kafana göre ulan Demirspor! seviyoruk ulan Demirspor! "sen var yaaaaa, sevenin sevdalısıııı..."
"savaştık yıllarca sevdan uğruna,
tapmadık bir gün şampiyonluğa..."
günlerce, haftalarca hatta belki aylarca yüzünü görmeyip de yüzünü gördüğün o ilk anda özlemediğini hissettiğin an. heyecanını kaybetmişsindir, ilişki de bitmeye meyletmiştir.
hak etmediği her türlü hakarete maruz kalan ve türkiye'nin sayılı taraftarlarından birisine sahip futbol takımıdır.
gelin görün ki sözlükte birileri demirspor taraftarının liselilerden oluşan bir kitle olduğunu iddia etmekte, bu iddiasını hiçbir şekilde delillendirmeden üstüne "senin hayalini kurduğun hukuk fakültesinde son sınıfım" cümlesi ile övünmektedir. (bkz: jormungandd) senin bitirmek için sabahlara kadar okuduğun o kitapları okuyalı yıllar olmuş, 5 yıldır serbest avukatlık yapan, milletvekili adayı da olmuş bir demirspor taraftarı olarak naçizane tavsiyem "hak edilmemiş hakaretler, hayranlığın bir ifadesidir." sözünün gerçekliğiyle yüzleşerek bilinçaltındaki ezikliği başka sayfalarda dışa vurmandır.
hain bir terör saldırısıdır. her gün patlama saatinden ya 1-2 dakika önce ya 1-2 dakika sonra geçtiğim sokakta yaşanmıştır. dün ise ofisteki işlerimi erken bitirip, beni eve gitmeye zorlayan içgüdü ile patlamadan 2 saat önce geçtim o sokaktan. duygularım allak bullak. sinirli miyim? üzgün müyüm? öfkeli miyim? duyarsız mıyım? soğukkanlı mıyım? hiçbirine cevap veremiyorum. ruh gibi geziyorum patlama olduğunda art arda gelen telefonlardaki "iyi misin?" diye soran telaşlı sesleri duyduğumdan beri. ulan türkiyenin başkentinin beyninde, ülkenin kalbinde ofisim ofisin de 5 km ilerisinde evim var, ne demek "iyi misin?" bu insanlara bu soruyu bu telaşla sorduran kim varsa allah bin belasını versin. sorumluları kimse cezalandırılsın, istifa etsin falan demem diyemem çünkü milletçe 1 hafta üzülür unuturuz zaten ya da yeni bir bomba patlar ona yoğunlaşırız; ama sorumluları kimse onu da allaha havale ediyorum.
her terör saldırısından sonra terörü lanetleyen, kınayan, dimdik ayaktayız-kararlıyız vs naraları atan kravatlı, bol korumalı abiler yine fazla mesai yaptı dün gece. art arda geldi kınama mesajları. efendiler! siz ne işe yararsınız? sizin de benim gibi, ayşe teyze gibi, ali amca gibi kınamaktan, bela okumaktan, lanetlemekten başka yapacağınız bir şey yoksa neden işgal ediyorsunuz o makamları? bırakın gidin. benim adanadaki ailem ankara dışındaki sevenlerim, arkadaşlarım eğer ankaranın kalbinde bulunmama rağmen can güvenliğimden emin değillerse, telaşla "iyi misin?" diye soruyorlarsa birazcık utanın ve gereğini yapın allah aşkına. ya işinizi adam gibi yapın, ya gidin!
konumu itibariyle ankaranın en yüksek koruma düzeyinde bulunan bir sokak, art arda 2 patlama, resmi olmayan ancak gerçeğe yakın bilgilere göre en az 100 ölü var ortada. güvenlik zaafiyeti olduğu aşikar. mit bir eylemi önlemek için yoktur, bilgi alıp emniyete bildirmek için vardır. emniyet ise mit'ten gelen bilgiler doğrultusunda saldırıları olmadan önlemek için vardır. ben şuan kimin zaafı var tartışmalarına yapamayacak kadar kötü durumdayım. sadece diyorum ki; saldırının bilgisini alıp emniyete vermediyse veya bilgisini alamadıysa mit'in, bilgiyi aldı da önleyemediyse emniyet'in allah bin belasını versin. yazıktır günahtır. bine yakın insanın doğrudan ocağına ateş düştü, 78 milyon insanın yüreği dağlandı. bre insafsızlar, bre vicdansızlar allah rızası için biraz utanın ve sizde gereğini yapın. ya işinizi adam gibi yapın, ya gidin!
büyük resme baktığınızda salt bir örgüt işi gibi durmayan, arkasında küresel gizli ellerin olduğu aşikar olan ve içinde tonlarca mesaj bulunan bir terör saldırısını daha tarihe not etti bu güzel ülke. ateş düşen ocaklar, öksüz kalanlar, yetim kalanlar tarafından sonsuza dek, biz sıradan (!) vatandaşlar için birkaç gün unutulmayacak bir saldırıyı geride bıraktık. allah ölenlere rahmet eylesin, yaralılara şifa versin, yakınlarına sabır ihsan eylesin. bu ülkeyi bu hale getirmede emeği olan her kim varsa (verdiği oyla buna katkıda bulunanlar da dahil) onları da allah helak etsin, bin belalarını versin.
milli çıkarlarımız gereği istihbarat toplaması amacıyla var olan teşkilattır. ancak ortada bir teşkilat varsa adındaki milli ya da istihbarat değişmelidir; zira yaptıkları hizmet milli olmadığı gibi istihbarati de değildir.
devlet bahçeli'nin değil yazarın sanısıdır. zira muhaliflerin kimin arka bahçesi olduğunu bilmeden yorum yapmak saçmadır. devlet bahçeli gitsin de kim gelirse gelsin mantığı ise mhp gibi kilit bir parti açısından oldukça zararlıdır.
Adana Demirspor'daki görevinden Kayseri Erciyesspor maçı sonrası istifa etmiş teknik adam. "Deli Osman" dedik, "bizden biri" dedik sevdik, Osman Hoca'yı ama yıllardır süregelen kaşarlanmış topçu eziyeti, bu topçuların kurduğu çark Osman Hoca'yı da yedi. Belki teknik bilgin, oyuncu değişikliklerindeki zamanlaman ve tercihlerin üst düzey değildi ama hep özlediğimiz "profesyonel futboldaki amatör ruh" sende fazlasıyla vardı. Yolun açık olsun Hocam, Allah yardımcın olsun.
