zamanında bizim evin ağzına sıçmışlardı, tam olarak ne zaman başladığını da hatırlamıyorum. parkeler kabarıyor, alt kata su iniyor, kombi basıncı düşüyor falan ama ortada musluk açık değil, gözle görülür hiçbir şey yok. bir de ustaya gösteriyorsun, klasik bakış: "abi burayı komple kırmamız lazım".
neyse sonra biri "kardeşim sen hala usta mı çağırıyorsun, cihazla baktır" deyince denk geldim https://www.protesisat.org/kirmadan-su-kacagi-bulma (konum istanbul) ulaştım adamlara, gelip dinleme cihazı mı ne varsa soktular, yarım saate yakın bir uğraştan sonra net yeri buldular. tek fayans kırıldı, ondan sonra hayat normale döndü.
şunu net anladım, su kaçağı denen şey moral bozar, ev de bozabilir ama doğru yerden çözülünce uğraştırmadan bitiyor.
Maalesef ki bu benim evimin odası. 4 aydır duy patlak ve değiştirmek elimden gelmeyeceğini düşünüyorum ama yaparım da biliyorum. Bu şekilde bakalım ne kadar daha kalacak.
Eskiden marka farketmeksizin monohidrat formda olsun 200 mesh olsun saçmalığını benimsemiş olarak kullanırdım fakat. Bilimin geliştiği gibi kendimizi de geliştirdiğimiz için.
Aslında içerisinde saflık ve creatinin zararlı maddesinin de bulunabileceğini daha temiz kreatin için analiz sonucu (maalesef ülkemizde analiz sonucu paylaşan yok)
Şuan türkiye'de satılan yerli markaların bir çoğu hatta hepsi diyebilirim çinden tonla satın alıyorlar haliyle ucuz ve kalitesiz.
