tarot kartları öyle elden ele dolaşmamalıdır. bu lanet getirmez sadece herkesin negatif enerjisi kartlarda toplanır ve bu da sonucu olumsuz etkiler. uğursuzluk getireceğini düşündüğünüz zaman uğursuzluk getirir evet. ama bu tarot kartlarının bir özelliği değil sizin vermiş olduğunuz enerjiyi çekmenizden dolayı olacaktır. kaderi tarot değil siz belirlemiş oluyorsunuz yani. sanki tarot bakmadan önce başınıza hiç bela gelmemiş gibi tüm suçu kartlara atmak saçmalık. bunların hepsi söylenti. siz bilinçaltınıza ne gönderirseniz o gerçekleşir. birisi size falda öleceksiniz dese ve siz buna inanırsanız ölürsünüz. bu falları ne kadar ciddiye aldığınıza bağlı. son olarak tarot falına daha çok soru-cevap şeklinde bakın.
bunlara yazarlık veren moderatör hatalı aslında. tek yaptıkları saçma sapan,iğrenç,mide bulandırıcı başlıklar açmak ya da sözlükte bayanların da olduğu düşüncesinde olmayıp sapık başlıklar açıp sapkın yorumlar yapmak. aslında farkındalar. o kadar seviyesiz o kadar kokuşmuşlar ki bundan zevk alıyorlar. hadi bunları yapıyorsunuz, peki size önünüze gelene küfür etme ya da iğrenç yakıştırmalar yapma hakkını kim veriyor? yazık acıyorum eğer gençliğin beyni buysa bu ülke bitmiştir. ayrıca bütün bu iğrençliklere rağmen burdayım çünkü arada düzgün, bilgi içerikli şeyler yazabileceğimiz başlıklar çıkıyor. bilgi paylaşımı yapmak kadar güzel bir şey yok. düzelir diye bekliyorum ama daha fazla o lanet başlıkları okuyup bilinçaltımı kirletmek istemiyorum.
hastane personellerinin cumaya gitmesine gıcığım.acil ya da yatalak ve kanser hastalarına bakan bölümlerin özellikle. en azından orada mevcut aciliyeti giderebilecek personel bırakın sonra ne yaparsanız yapın. Ölüm döşeğindeki annemi kırık sedyenin üzerinde 1 saat beklettiler zamanında. neymiş cumaya gideceklermiş. bu şekilde kıldığınız namazlar fos beyler çok üzgünüm.sadece vicdanınızı rahatlatıyorsunuz. oysaki en büyük ibadeti görmezden geliyorsunuz haberiniz yok.
bu hırto rte'nin yakın koruma polisiymiş.... haberin ayrıntısı,
"Sosyal medya sitesi Facebook'ta, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yakın koruma polisi olduğunu profil sayfasında belirten Fatih Menteş adlı şahsın bir kadın kullanıcıya gönderdiği tecavüz tehdidi içeren mesaj ortaya çıktı.
Kadın sosyal medya kullanıcısının aktardığı mesajda Menteş, "Seni yakalarsam tecavüz ederim atabokçu o... çocuğu pis şerefsiz terörist kafir fahişe" ifadelerini kullanıyor. "
Orman Su işleri Bakanlığı tarafından oluşturulmuş bu tasarı. siz kimsiniz bu hakkı nereden buluyorsunuz.kabul edilemez! bu resmen katliam olur. neymiş efendim kalabalık yerlerden temizlenecekmiş.ülkede kalabalık olmayan yer mi var? tasarının diğer maddeleri çok daha mide bulandırıcı.
edit: aramızda insan görünümlü bok çuvalları var anlamış olduk.
Her gün değişik değişik evet reklamı izliyorum. Acaba bana mı öyle geliyor? Bu kadar yırtınmaya gerek var mı? Ayrıca bunun için harcanan paralara hiç değinmiyorum bile. Kendi ceplerinden harcadığını düşünenler bir daha düşünsün.
2002 yılında japonya'da kurulan visual kei jrock grubu the gazette'nin solistidir kendisi. gerçek ismi matsumoto takanori'dir. 1982 doğumlu ve kova burcu (benden) koskoca sözlükte bir başlığı hak ediyor bence.
dinlediğim şarkının en sevdiğim kısmında geçiyorlar bide. al başa. gıcık oluyorum abi bunlara. sittirin gidin artık. ayrıca hayır görmedim henüz hep evet hep evet. hamam böceği gibi her delikten çıkıyorlar.
Kasyopya bilgileri, esas olarak Laura knight jadczyk isimli amerikalı bir kadın ve kocası Arkadiusz jadczyk (dünyaca ünlü bir fizikçi) ve diğer bazı grup üyelerinin, kendilerini Kasyopyalılar (cassiopaeans) olarak tanıtan bir 6. yoğunluk varlık grubu ile medyumik trans ve ouija tablosu kullanımı yoluyla gerçekleştirdikleri temaslarındaki soru-cevaplardan oluşan bir dizi celsedir. kayıtlardan bir kısmı;
16 Temmuz 1994. F**, Laura ve S**
S: Merhaba.
C: Merhaba.
S: Bize mesajınız var mı?
C: Doğal olarak geleni sürdürün.
S: (L) Ne anlamda?
C: Çalışmanızı sürdürün.
S: (L) Adınız nedir?
C: Mukpeor.
S: (L) Başka bir gezegenden misiniz?
C: Sizin bakış açınızla dünyadışı, evet.
S: (L) Grubunuzun adı nedir?
C: Korsas.
S: (L) Neredensiniz?
C: Kasyopya (Kraliçe Takımyıldızı).
S: (L) Bu takımyıldız nerede?
C: Oryon yakınında.
S: (L) Oryonluların “kötü adamlar” olduklarını duymuştum. Oryon grubu kötü mü?
S: (L) Kendinize mi, yoksa başkalarına mı hizmet ediyorsunuz?
C: Ben her ikisine hizmet ediyorum.
S: (L) Felsefeniz nedir?
C: Bir.
S: (L) Hangi gezegendensiniz?
C: Korsoka.
S: (L) Bob Lazar uzaylıların insanları taşıyıcı olarak tanımladıklarını iddia etti. Bu ne anlama geliyor?
C: Sonra kullanmak üzere saklama.
S: (L) Ne için kullanma?
C: %94’ü.
S: (L) Neyin %94’ü?
C: Tüm nüfusun.
S: (L) Ne demek istiyorsunuz?
C: Hepsi taşıyıcı; %94’ü kullanılacak.
S: (L) Ne için kullanılacak?
C: Tüketim.
S: (L) Yani yemek için mi?
C: Tamamen tüketim.
S: (L) Tüketim derken neyi kastediyorsunuz? Sindirilme mi?
C: içerikleri için tüketim.
S: (L) Ne için?
C: Yeni ırk. Önemli. Proje yaklaşık 13 yıl içinde tamamlanmış olacak.
S: (L) insanlar neden tüketiliyor?
C: Beden parçaları için kullanılıyorlar.
S: (L) Anlamıyoruz. insanlar parçaları için nasıl kullanılabilirler?
C: Reprototip. O fıçılar gerçek. Kayıp kişiler çoğunlukla oraya gidiyor, özellikle kayıp çocuklar.
S: (L) Herhangi bir korumamız var mı?
C: Biraz.
S: (L) Bu projenin amacı nedir?
C: Bu gezegende yeni bir hayat.
S: (L) Uzaylılar bizim duygularımızı ve enerjilerimizi kullanıyorlar mı?
C: Doğru; bedenlerinizi de. Her yıl %10 oranında daha fazla çocuk alınıyor.
S: (L) Acı çekiyorlar mı?
C: Biraz.
S: (L) Hepsi acı çekiyor mu?
C: Bazıları. Tamamen bilinçli haldeyken çocukların organlarının parçaları çıkarılıyor. Önce böbrekler; sonra ayaklar; sonra çene masanın üzerinde inceleniyor; dil kesiliyor; kemiklere kuvvet testi yapılıyor; patlayana kadar kalp kasına basınç uygulanıyor.
S: (L) Bize neden böyle korkunç şeyler anlatıyorsunuz?
C: Konsorsiyumun yaptığını bilmeniz gerekiyor. Bu çoğunlukla kızılderili çocuklarına yapılıyor.
S: (L) Neden böyle şeyler yapılıyor?
C: Oryonlular ve onların insan ortakları, yeni bir ırk yaratmak ve bu ırkı insanlığın geri kalanı ile birlikte kontrol etmek üzere büyük bir çaba harcıyorlar.
S: (L) Ruhlara ne oluyor? Bu proje yalnızca fiziksel mi?
C: Fiziksel. Ruhlar devam ediyor.
S: (L) Ruhlar nereye gidiyor?
C: Çoğunlukla buraya geri dönüyorlar.
S: (L) Bir kısmı başka yerlere mi gidiyor?
C: Bazıları diğer gezegenlere gidiyor.
S: (L) Bu projeden kim sorumlu?
C: Konsorsiyum.
S: (L) Fakat tüm bunlar çok korkunç.
C: Hislerinizi anlıyoruz, fakat herşey sizin perspektifinize uymaz.
S: (L) Bunlar dünyaya neden oluyor?
C: Karma.
S: (L) Ne tür bir karma bunu getirebilir?
C: Atlantis.
S: (L) Atlantisliler bunların başımıza gelmesine neden olacak ne yaptılar?
C: Şu anda bunu yanıtlayamayız.
S: (L) Bizi ne koruyabilir?
C: Bilgi.
sadece bir kısmı daha sürüsüne kaynak var. google ellerinizden öper.
edit: dikkatinizi çeken kısımları bu başlık altında toplarsanız süper olur. hepsini okuyamadım şahsen bu ayıklamaya yardımcı olacak.
ben söylemiyorum kaynaklar söylüyor. şimdi ne var bunda diyenleri düşünmeye davet ediyorum. putperest gelenekte tanrıları temsil eden putlar veya merkezleri etrafında dönmek veya tavaf etmek önemli bir ayin. bu durumda ortaya iki şık çıkıyor ya muhammed putperestleri islamiyete çekmek için bu ayini bünyesine kattı (yani islamiyet doğal olarak değişmiş oldu) ya da zaten zamanın mevcut ibadetinden anca bu kadar yeni din (islamiyet) oluşturuldu. daha farklı fikri olan varsa buyursun.
dünya gezgini, bilim adamı ve yazar baird thomas spalding, 1857 yılında ingiltere'de doğdu; dört yaşında hindistan'a gitti. kalküta üniversitesi, maden mühendisliği fakültesi'nde okudu. ardından, california'da, berkeley ve stanford üniversiteleri'nde arkeoloji dalında lisansüstü çalışması yaptı. araştırmacı maden mühendisi ve araştırmacı bilim adamı olarak geniş çapta tanındı. bu alandaki dostları ve iş arkadaşları arasında, edison,ford,guggenheimer,steinmetz,burbank ve kaşif andersen gibi isimler yer alıyordu.
spalding, üç yüz yılı aşkın bir süredir hindistan'da yaşayan ingiliz asıllı bir aileden gelmektedir.
ticaretle uğraşan büyük-dedesi, hindistan'da bir rastlantı sonucu bulduğu dört altın kitapta kadim uygarlıkların varlığını öğrenmiş, ve onun bu amaçla kurduğu spalding vakfı tüm dünyada bu eski uygarlıkların kalıntılarını ve kayıtlarını bulmaya çalışmıştır.
bu vakıf için çalışan mühendisler, on dokuz yıllık bir çalışmadan sonra, gobi çölünde bu uygarlıklardan birinin ilk kalıntılarını buldular.
bugün eski uygarlıklar efsanesinin doğru olduğu kesin bir biçimde kanıtlanmıştır. bunların kalıntılarının, ayrıca, kuzey ve güney amerika kıtalarında, ve uzun zaman önce pasifik okyanusu'na gömülmüş olan bir kıtada bulunduğu bilinmektedir.
spalding, gobi çölü'ne ilk yolculuğunu 1879 yılında yaptı. sonra bu çalışmayı kırk yılı aşkın bir süre sürdürdü.
üstatlar'la karşılaşması da bu, bir grup bilim adamıyla birlikte yaptığı araştırma gezileri sırasında gerçekleşmiş, ve kendisinin söylediğine göre, bu araştırmalar konusunda üstatlar'ın büyük yardımlarını görmüşlerdir.
spalding, bilim ve madencilik yaşamının yanı sıra, yazdığı (uzakdoğulu)ölümsüz üstatların yaşam ve öğretisi dizisiyle de dünya çapında dikkat çekmiştir.
20. yüzyılın ilk yarısında ismi spiritüel çevrelerde bir efsane haline gelen baird t. spalding, insanlığın ve dünyanın kaderine yardımcı olan ve yol gösteren üstatlar'ın bulunduğu bilgisini batı dünyasına sunmakta önemli bir rol oynamıştır.
kaynak: akaşa yayınları/ölümsüz üstatların yaşam ve öğretisi.
Kendisini death note filmi ile tanıdığım japon aktör. L karakterini en iyi canlandıranın o olduğunu düşünüyorum. Hatta bu adamın komple tarzını L yapıp L olarak yaşaması gerekiyor bence.
numan kurtulmuş bombası. hayır neden şimdi bitiremiyorlar ben onu anlamış değilim. başkanlık gelince kapalı olan hangi yol açılacak ve terör bitecek? kimi kandırıyorlar?
batı afrika ülkesi Mali'nin başkenti bamako'da bir otele baskın düzenleyen silahlı kişiler 170 kişiyi rehin almış. bu kişiler büyük büyük ihtimal ışid. rehinelerin içinfe thy personeli 6 kişi olduğu da söyleniyor.