birileri ülke başına geçme adayı oluyor ve bir takım vaadlerde bulunuyor. ama bu vaadler halkın cebinden çıkan vergi paraları ile gerçekleştirilebilcek vaadler. yani baktığın zaman para onların cebinden çıkıyor da bize veriyorlar gibi ama kullandıkları para bizim paramız! bizlerde sandığa gidip beklenti ve umut dolu şekilde oy kullanıyoruz. burda han kimin hancı kim ulan?!
başka partiye oy kullanacak iken içten gelen sesle akp ye oy vermekle sonuçlanacak eylemdir. ardından vatana ve millete hayırlı olsun cümlesi kullanılması ihmal edilmemelidir.
türkiye gerçeğidir. devletin el atıp sorunu çözmesi gerekir ama pek öyle bir şeye niyetleri yok gibi. ama hata onlarda değil oy verenlerde. taşeronu kaldıracak kişi yerine gider düzenin savunucusuna oy verir...
sosyal devlet anlayışıyla kesinlikle uyuşmayan "monşerliktir". su hayati bir konudur özel işletmelere geçerse paranız yoksa ölün denilecektir. işin komik tarafı bunun avrupaya uyum adı altında çıkarılmaya çalışılıyor olması. durumu nasılda pembe gösteriyor orospu evlatları.
müslüman ülkelerinde radikal akımların artmasını sağlamaktır. götünü filistin diye yırtan ve bunun organizasyonunu yapanların çoğu irticai radikalcilerden oluşur.
amaçları filistindeki maduriyet üzerinden taraftar toplayıp kendi yobaz düşüncesini hakim kılmaktır.
lafta atıp tutsalarda gerçekte bu radikallerin hiçbiri israile savaş gibi bir niyeti olmaz ve bakınca ışid, taliban, elkaide gibi örgütler müslüman ülkelerde terör estirir. çelişki burdadır. bu yüzden bunların kimin projesi olduğu ortadadır!
bu son filistin saldırılarından sonra ışid gibi örgütlere olan katılımların arttığı gözlemlenebilir. bu artış kim yararınadır? tabiki israil'in.
evet zamanında taş atan çocuklar terörist oldu şimdide bayrak indirdi. gezide park eylemine gidenlere çadır yakma, biber gazıyla boğma gibi her türlü şiddeti yapanlar bunlara yok toptu yok şekerdi hediyler dağıttı. al işte sonuç ortada. aptal gibi sadece kendilerini avuttular. ülkeyi çiftlik yönetir gibi yöneten devlete müstehaktır bunlar.
spnuçta herkes hakkettiğini yaşar. mutlaka bir yerlerde birileri yanlış yapmıştır.
bayrak indirme eylemi rezilliği ortada iken ve bunun sorumluları açılımla herşeye göz yuman hükümet iken hiç alakası olmadığı halde gezi üzerinden gündem saptırma hadisesidir.
--spoiler--
bir 'erol çelik filmi cennete açılan çiçekler'
ali şentürk (afrikalı ali) yapımcılığındaki 'cennete açılan çiçekler'i erol çelik yazıp yönetti.
cansu ersoy'un bir psikiyatrisi, erdem eskimez'in ise anksiyete hastasını canlandırdığı ve duygu erel'in yardımcı oyuncu olarak yer aldığı filmimizde; görüntü yönetmenliğini ebubekir olçok, sanat yönetmenliğini ziya nizam, ışık düzenlemesini aykut yangın, ses kayıtlarını burak demir, oyuncu koçluğunu canan hoşgör ve müzikleri de koray başaran yaptı.
türkiye de başbakan olmak için gerekli olan vasıflardır.
1) kısaysan olmaz uzun adam olcaksın. yani bir takım "karizmatik" unsurlar olcak...
2) ona buna mahalle kabadayısı gibi atarlanacaksın ki işte budur desinler vatandaş coşsun.
3) arada ekran karşısında ağla vatandaşla duygusal bağlarını geliştir.
4) bazen evleri ziyaret edip sizdenim imajı ver.
5) popülist politikalar yap. bu önemlidir başka türlü seçim kazanamazsın.
6) din iman muhabbeti yap puan getirisi yüksektir.
7) arada bir milliyetçi söylemlerde bulun hatta tüm dünyaya meydan okurcasına. ver gazı coşsun vatandaş. işte "dik duran" başbakanımız var desinler.
8) ses tonun yüksek olcak. düşükse olmaz lider olmaz bundan falan derler sonra.
9) insanlara sürekli geçmişten bahset ki onları dava adamı haline getirip ideoloji militanı hale getir ve kolay şekilde oy kazan.
bu yoldan çıkacak olursak türkiye de almanya'yı ileri götüren angela merkel'i aday olarak göstersek kazanamaz. çünkü bu ülkede planlı-programlı, mantıklı, ciddi parti programı vatandaşın seçim kriteri değildir.
kesmeşeker, grizu, dr skull, bulutsuzluk özlemi gibi bu camiaya emek vermiş baba grupları görmeyip pop coverlar yapan ve onlara tav olan salaklarla dolu olmasıdır.
bi zaman sonra bu müzik tarzını unutup sezen aksu ve ajda pekkancı olurlar zaten.
edit : açıklama gereği duydum. aklı kıt ayarcılar damladı hemen. burda verilmek istenilen mesaj camianıza sahip çıkın lan!
edit2 : aferin liseliler verdiniz cevabınızı şimdi oturun yerinize. tabi sizler o gerçek rock ortamını hiç bilmediniz anca böyle atıp tutun. eskiyle bugünün halini görseniz bunlar ne böyle derdiniz...
bir şey nasıl başlıyorsa öyle biter. son rakam 1 dir! swh
edit : konuyu açarken belirtmedik ama demekki belirtmek lazımımmış. pi sayısındaki espiri virgülden sonraki rakamlardır. bu yüzden virgül sonrası ele alınmıştır.
bazen denilenelere anlam verememektir. bazen akıl tutulmasıdır. bazende aklınızdan bir şeyler geçerken etrafınızdaki konuşmalar bir kulağınızdan girip diğerinden çıkar ve dalıp gittiğiniz dünyadan gerçek dünyaya döndüğünüzde söylenen cümledir.
candan erçetin'in bir şarkısında dediği gibi kazanmak neye yarar kaybeden olduktan sonra...
günümüz hayatında sadece kazanmaya odaklı sistemin kaybedenleri ezmesidir. oysaki herkes bir şekilde bir yerlerde kaybetmiştir.
yenilgiyi çok çabuk unuturuz, gider aklımızdan yada hezimet büyükse içerde yara olarak kalır bir yerlerde. düşeni anlaması gerekirken durum o şekilde gelişmez.
oysaki insanlığın gereğidir düşeni kaldırmak ve kazananın kaybedeni teselli etmesi erdemdir.
aksi durumda umursamamazlık çirkin durumlara neden olur. bunun en bariz örneği futbol karşılaşmalarıdır. kazanan kaybeni umursamaz sadece kazandığını önemser gerisi umrunda değildir. stadlarda ve programlardaki çirkin olayların temelinde bu yatar. insanlar ezikliğini bu şekilde giderir aklı sıra. hatta kimi zaman kazanan kaybeden için sırıtırak gülüp dalga geçerler. çünkü kurban o olmamıştır ya gerisi önemli değildir.
ülkemizde bir başbakan seçim sonrası kaybedeni tebrik etmiyor. edecek mi? sanırım kimse öyle bir beklenti içinde değil. seçim sonrası kazananların manşeti "nasıl koyduk ama" ziyniyetiyle yürüyeceğini hep birlikte izleyip göreceğiz. siyasi konuda güzel bir örnek verecek olursak japon bir başbakan ülkemize gelip olimpiyatları elinizden aldığımız için üzgünüz diye teselli etmesidir.