bütün yurdum taraftarlarının 'tek yumruk' olarak başlatması gereken kampanya.
her kesim çok iyi biliyor ki ulusal takımın başarısızlığının sebebi bu konu değil ancak ısrarla dayatılmak istenen bu. ülkede ki alt yapı sorunu gün gibi ortadayken , mesele yetiştirememek iken yabancı sınırlamasına takmak neden ? zamanında yabancı sınırlamasının getirdiği büyük zararları hep birlikte yaşadık. vasat topçulara ödenen tonlarca paralar ve onların at hırsızı menajerlerine yapılan yüklü ödemeler. düşünün ki fenerbahçe sırf bu sınırlama sebebi ile sol bekte hasan ali'ye mahkum ya da galatasaray sırf bu sebeple kanatta yasin öztekin'i oynatmak zorunda. örnekler sayfalarca çoğaltılabilir. en önemli kısmı ise hem forma satın alarak , hem maça giderek , hem maç yayınları satın alarak bu büyük futbol ekonomisinin temelini oluşturan biz taraftarlar bu vasat adamları izlemek zorunda mıyız? sayfalarca yazabilirim ama direkt konuya gireceğim. nasıl organize olunur? nasıl bir araya gelinir ? federasyon binasına mı yürünür ? bunları etraflıca tartışıp bu ekonominin temel taşı olan biz taraftar üzerimize düşeni yapmalıyız!
liste yapmaya başlasak buradan aksaraya yol olacak acı gerçeklerdir. sanırım en acılarından biri de bu dönemde ayyuka çıkan omurgasızlık. her dönem bu tip omurgasız insanlar olmuştur ama ikibinikiden beri gördüklerimiz her an tokat gibi yüzümüze vurmuştur ve sayıları inanılmaz yüksektir. merak edilen bu ülke bu kadar onursuz bu kadar şerefsiz adam ne zaman yetiştirmiştir ? mevki ve makam uğruna ezenin yanında olanlar,dinci geçinip ince ince yürütenler.yürütenleri şakşak alkışlayanlar. sırf karalamak ve bastırmak uğruna sayısız suçsuz insana manşetlerden suç isnat edenler,çarşaf çarşaf iddaaname hazırlayanlar. daha neler neler.
ronaldinho'nun fırtına gibi estiği zamanlardır. özellikle psg ve sonrasında ki barça dönemidir. çok manyak zamanlardır. öyle böyle değildir. ne manyak zamanlardı lan o zamanlar. cidden çılgın zamanlardı.
(bkz: nasıl delirdim ?)
rıza sarrafın sahip olduğu unaccounted for (usa) - hanımkız orjinli ingiliz atı. 4 yaşında ki bu ingiliz atın an itibari ile rıza efendiye kazandırdığı ikramiye 463.950 tldir.
içinde bulunulduğu günden bir önceki gün yapılan iddaa kuponlarıdır. günün iddaa kuponu başlığına ne zaman yazsam kupon yırttım. şimdi dün yaptığım kuponu paylaşıyorum. dün denizi geçtim bugün derede boğulmam herhalde.
juve - atl. madrid iY0
monaco - zenit iY0
roma - city 1/0ç
9. nesil uludağ sözlük yazarı. hoşgelmiş ama boş gelmemiş bir yazardır kendisi. sözlüğün değerine değer katacağından şüphe duymadığım , sinema ve televizyon üzerine ihtisas yapmış , yakın zamanda fetih 1453 projesinde yer almış , genç yetenekli yönetmen adayı kardeşimdir. önce okumalar sonra yazmalar dilerim.
mustafa balbay'ın mart 2012 basımlı şu an için son ve yeni kitabının adı. kitabın son yapraklarında silivri sürgün günlerinden fotoğraflar yer almakta.
türkiye için büyük utanç olan olay. sonrada derler ki tanıtımımız zayıf,turizm öldü bıdı bıdı. ulan bundan güzel tanıtım mı olur ? ama gel gör ki gelene taciz,gasp,tecavüz..
ankara gazi üniversitesi sinema ve televizyon bölümünden mezun olan genç yönetmen. 2006 ve 2008 yıllarında çektiği iki adet kısa filmi mevcuttur.geleceğin tim burton'ı.
here i go again, dreaming, here i go again.
(can't do a thing to stop me now)
(can't do a thing to stop me now)
having a good time baby, wish you were here.
thinking about you baby, it feels like you're near,
and you can't do a thing, to stop me.
(can't do a thing to stop me now)
no you can't do a thing, to stop me.
(can't do a thing to stop me now)
days can be lonely, nights dreams come true.
making love with somebody, exactly like you.
and you can't do a thing, to stop me.
(can't do a thing to stop me now)
no you can't do a thing, to stop me.
(can't do a thing to stop me now)
oh try.
(can't do a thing to stop me now)
can't do a thing to stop me
(can't do a thing to stop me now) oh.
(can't do a thing to stop me)
couldn't stop myself if i tried.
because i got you too deep inside.
and you can't do a thing, to stop me.
(can't do a thing to stop me now)
no you can't do a thing, to stop me.
(can't do a thing to stop me now)
try.
an itibariyle ntv ekranlarında gerçekleşen olaydır. rıdvan dilmen fanatik fenerliliğiyle aziz yıldırımın hakemlere sallamasına destek verip ,hakem hatalarını sıralarken güntekin onay lafa girip fenerbahçe lehine olan hataları ofsayttan atılan golleri saymaya başlayınca rıdvan dilmen dumur olmuştur. hayır kitlendi adam 'böyle söyleme güntekin beni zor durumda bırakıyorsun' dedi. ilahi hocam çıkar şu formayı öyle yorum yap artık..ya da hiç yorumlama fenerbahçe maçlarını.
2000 yılında çıkan bloodletting adlı overkill albümünün yedinci parçası. çok melankolik bir intro ile açılan parça ardından klasik overkill çizgisine döner ve bir anda bam bam davul ve bass sesleri ile şölen başlar.
Metallica'nın 23 Kasım da piyasaya sürülecek olan yeni dvdsi. Dvd içeriğinde grubun 7 temmuz tarihinde fransa'da verdiği nimes arenası konseri , röportajlar ve beş özel video olacakmış.
youtube'da the dark knight videoları arasında gezinirken tesadüfi bir şekilde keşfettiğim , chris martin'in eşsiz bir vokal performansı sunduğu mükemmel coldplay şarkısı.
"a copper ?? i see has found its way to me,
its old and its old and its old
making me cry.
i sleep but i will not move
too scared to leave my room
but i wont be defeated, oh no.
what if cars dont go my way?
and its sure to spoil my day.
but in voices loud and clear you say to me its only superstition.
its only your imagination,
its only all of the things that you fear and the things from which you cant
escape.
keep clean for the thousandth time
stand still and wait and line.
some numbers are badder than others, oh no.
what if cars dont go my way?
and its sure to spoil my day
but in voices loud and clear you say to me its only superstition.
its only your imagination
its only all of the things that you fear and the things from which you cannot
expect.
but its making me cry, and its making me cry
and im slipping away and im slipping away
its only superstition, only your imagination
its only superstition, only superstition.