pkk tarafından adliye lojmanlarına bombalı araçla saldırıldı. 11 yaşında bir çocuk katledildi. muhtemelen beslemek istediği kedi de katledildi. valla akşam baktım ekşiye, face durum akışına baktım. kimse ne bi halt yazdı ne de çizdi. insana kediden daha çok değer veren arkadaşlarım da var. onlar da yazmadı. sanırım dikkatlerini çekmedi 11 yaşında apartmanının bahçesinde bir çocuğun katledilmesi. ya hadi onları geçtim peki ya bizim aydın, akademisyen, sanatçı orspu çocukları niye bişey demiyor. hani onların siktiğimin insani duyarlılıkları daha hassas ya, her ota boka tepki gösteriyorlar, gündem yapıyorlar ya.
(başlığı sözlükte aradım bulamadım. eğer varsa bunu kapatacam. ha yoksa rezil durumdayız. )
e artık bi yere kadar değil mi? ortalığı boş buldu sallıyor da sallıyor. hakkını veriyoruz. emek harcıyor, sağlam şeylerde elde ediyor. ama bazı sıkıntılar var. bak kendi başına olsa sorun yok ama yaymaya çalışınca sıkıntı oluyor. ileride inşallah bu hezeyanlarını açıklayaaa açıklaya yazacam. belge felanda koyacam. hem kitaplarda yazan şeyleri işime geldiği gibide kullanmayacam. hazır ol sikkkoo.
tuna kiremitçi nasıl bir adamdır bilmem. hiçbir kitabını okumadım afili filintalardaki yazılarını takip ederim yalnızca. müsadenizle en son yazısını paylaşıyorum.
"Arkadaşlar, hazır bu seçimi de nihayet atlatmışken var mısınız ülkeyi üçe bölelim gitsin?
Yaşadığımız bütün stres böylece bitsin?
islamcılar alsın Orta Anadolu’yu, Karadeniz’i, Akdeniz’in doğusunu…
Birinin başkenti Konya olsun, birininki izmir, birininki Diyarbakır. Ankara federal başkent, istanbul ise açık şehir. Mis.
Herkes o başkentlerde kursun kendi düzenini. Kendi federal parlamentosunu, ekonomisini, eğitimini, güvenlik ve sağlık sistemini…
Birinde Atatürk posterleri dalgalansın her yerde, birinde Erdoğan, birinde Öcalan.
içişlerinde bağımsız, dışişlerinde Ankara’ya bağlı eyaletler olsunlar… Herkes kendi eyaletinde diğerlerine bulaşmadan, kendisi gibi olanlarla yaşayıp gitsin.
Yok eğer “ben laikim ama Konya’da yaşamak istiyorum” ya da “Kürdüm ama eş durumundan izmir’deyim” ya da “islamcıyım ama Diyarbakır’da işim gücüm” dersek onu da yapalım. Ama azınlık olduğumuzu bilerek. Ev sahibinin yaşam biçimine uyum göstererek.
Bir on sene de böyle yaşayalım bakalım ne olacak. Yine olmazsa o zaman “tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna” makamına geçeriz.
Nasıl fikir ama?
Eğer şu an diyorsanız ki “hay ağzına sağlık, ben de aynen böyle düşünüyorum”, siz bilirsiniz.
Ama “Olur mu lan öyle salakça dava!” diyorsanız, ki inşallah diyorsunuzdur, o zaman kusura bakmayın ama yapacak işimiz var.
Bu üç kesimi bir arada tutacak ortak değerleri, ortak bağlamı ve ortak toplum ruhunu yeniden yaratmak gibi bir çetin tarihi görev bizleri bekliyor. Geyik muhabbetiyle yeterince zaman kaybettik.
Eğer dersek ki “Türkiye’nin tek bir ortak ruhu vardır, o da bizim mahalleninkidir, yersen!” o zaman olmaz.
Yani olur da şimdi olduğu gibi olur.
Çünkü diğer iki mahalle de biz istemesek de varlar. Üstelik seçim sonuçlarından anlaşıldığı üzere, gayet kalabalıklar. Yani birbirimizden bu gidişle kurtulamıyoruz.
Tek çare kafa kafaya verip o ortak ruhu ve değerleri canlandıracak sentezi bir şekilde bulmak. Bir Türkiye bağlamı yaratmak.
“Ama o öyle yaptı, bu böyle yaptı” demeyi bırakmak. “Sen başlattın-ben başlattım!” safhasını geçmek bir kalem.
Kim yapacak bunu? Herhalde siyasetçiler değil. Siyasetin görev tanımı insanları kutuplaştırmak, malum. Biz kutuplaşacağız ki siyasetçiye ekmek çıksın.
O zaman kaldı elimizde kavga-dövüşten çıkarı olmayan iyi niyetli vatandaşlar. Kendi pozisyonlarını değil memleketin iyiliğini düşünenler. Entelektüel namus sahibi kadınlar ve erkekler.
Amacı bağcı dövmek değil, bağı kurtarmak olanlar. Türkiye denen şu ülkeyi samimiyetle sevenler.
“Nerelerde ayrışırız?” değil, “Nerelerde birleşiriz?” derdinde olanlara muhtacız yani. Ay-yıldızın altında ortak ruha sahip bir toplum olmamızı sağlayacak kafalara.
Birbirlerinin değerlerine, hassasiyetlerine, dertlerine hiç olmazsa asgari saygıyı gösterecek gerçek fikir önderlerine.
Tabii kutuplaşmadan beslenen tiplerin yaylım ateşine göğüslerini siper edecek kadar yiğit olmaları da gerekecektir: O tipler kolay pes etmeyecek.
Bu kaba-saba tipler barış gelince işsiz kalacaklarını çok iyi bilir, bu yüzden de itiş-kakış ebediyen sürsün isterler. icabında vururlar adamı. Üç kesimde de var bunlardan, dikkat ederseniz.
Mesela bu yazı bir kesim aleyhine nefret söylemi üretseydi anında sallardı sosyal medyayı. Yanlış mıyım?
“Sen hangisindensin hocam bu kesimlerin?” diye sorarsanız cevabım basit: “Ya üçünden de ya da hiçbirinden.”
Biz bu esas seçimi yapana kadar ben hem laikim hem islamcıyım hem de Kürdüm arkadaş!
Asıl seçim bu ve kapımıza dayandı. Ya şimdiye kadar yaptığımız gibi görmezden gelip faydasız siyasi seçimlerle kendimizi kandıracağız ya da cesur kadınlar ve erkekler gibi davranacağız.
O cesur erkekler ve kadınlar diyecekler ki “Biz beraber yaşamak ve ortak bir ruh yaratmak istiyoruz arkadaş! Evlatlarımız bizi hayırla ansın!”
Ya da diyecekler ki “madem ortak ruh yaratacağımız falan yok, bari herkes gitsin kendi yoluna selametle!”
işte bu tek gerçek seçimi yapana kadar dönüp duracağız aynı kısır döngünün içinde. Beş kuruş faydası olmayan nutuklarla, sloganlarla, oy vermelerle, anketlerle, çatışmalarla, bombalarla, yok yere ölen ve yaralanan gencecik canlarla.
Bu seçim bizim a dostlar. Tıpkı şairin deyimiyle “kısrak başı gibi uzanan” bu memleket gibi."
anladığım kadarıyla antalyada yaşayan bir grafik tasarımcı. vendetta gaming kurucusu. türkiyedeki ilk sa-mp rol yapma sunucusunu açmıştır.
vaktinde çalışmalarından çok etkilenip ileride ne iş yapacağıma karar vermiştim.
vendetta rpg forumunda türkçeyi doğru düzgün yazılmasını zorunlu kılmıştır. sırf bu forumdan dolayı türkçeye dikkat eden topluluk vardı. etkileri hala sürüyor.
şunu söylemek istiyorum madem bazı orospu çocukları diyor ki savaşa hayır, biz savaşmak istemiyoruz, barışı istiyoruz, halkı öldürüyorlar cyak cyak cyak. o zaman söyle pkk silah bıraksın. bizde inanlım barış istediğinize.
ha yok sizin barış isteme stiliniz farklıysa, mesela; asfalt kazıp mayın döşüyorsanız, karakollara silahlarla ateş açıyorsanız, lojmanlara roketatarlarla saldırıyorsanız, otobüsler yakıyorsanız, asker kaçırıyorsanız... kusura bakmayın ama böyle bi barış isteme şekli yok gençler. siz bu masalları gelinlerine tecavüz ettiğiniz yaşlı nenelere ve torunlarına anlatıp, insanları kurşunların önüne atan götverenlerden başka birşey değilsiniz.
kimse kusura bakmasın.
"PKK-HDP, "bombalamada çocuklar öldü" diyor. Onlar sizin ailelerinden gasp edip zorla militan yaptığınız çocuklar olmasın!" -@wuattack
hak vermemek elde değil. o çocukları ateşe atan şerefsizler kalkıp bide numara yapmazlar mı? uyuşturucuyu, boku püsürüyü ülkenin dört bir tarafına dağıt, sonra kalk insanlıktan dem çal. size tayyipten başkası az gelir.
şerefsizin önde gidenidir. oruç tutup, sabahtan akşama kadar ayağına karasular inen işçisine yanlış ölçü verip daha sonra bu yanlıştan dolayı insanların içinde bağıran kitapsızdır. bunların hesabı tabii ki bu dünyada sorulmayacak.
g.doğuda özellikle köydelerde, hatta adana mersin taraflarında kürt vatandaşların yaşadığı mahallelerde terör örgütünün adamlarının kapı kapı dolaşıp (gözlerimle şahit oldum) bi kız bi erkek kibar kibar konuşmaya çalışıp oy istemesinin sonunda insanlar tehdit edilir. o tür yerlerde başka partinin seçim binası olamaz(!) ekmeğinin peşinde olan masum halkın yapabilecek hiçbirşeyi yok çünkü diğer partilere oy vermese onlar bişey yapmaz ama hdpye oy vermezlerse evlerine kurşun sıkılır, kapısının önündeki motorsikleti sokakta yakarlar, hayvanlarının tararlar eğer çok sinirlenmişlerse çocuklarını kaçırırlar. çaresizlik işte. o teröristlerin içlerinden birine birşey olursa masum masum çıkarlar ortalığa, isyan ederler hınçlarını sokakları molotoflamakla, polislere sıkmakla çıkartırlar. bide son zamanda onlara destek çıkan bi türk-sol kesim var ki görünüşte ezilen halklara destek çıkarlar. halbuki halkı ezen asıl onlardır. sonuç olarak yine bu memleketin kürt vatandaşları eziliyor.
Erzurum Sivil Toplum Platformu (ESTP) tarafından 31 ocak 2015de gerçekleştirilen yürüyüş. çoğunluk ilk defa görüyor böyle birşeyi, çünkü bizim basınımız böyle şeyleri sevmez. insanlara antin kuntin şeyleri gösterirler ama mevzu on binlerin toplanıp yürüdüğü organizasyona gelince duymazlar.
türkiyedeki basının dengesiz tutumlarından (bkz: gezi olayları) her iki tarafta rahatsız. bunu düzeltebilir miyiz? hayır bi halt yapamayız ancak burdan homurdanırız.
levent cantek abimiz yazmış, berat pekmezci çizmiş. 40lı yıllarının sonlarında ankaradaki bir yalancının hikayesi. çizimler çok hoş, senaryo muhteşem. okuyun gençler okuyun.
evet efendim 10k takipçi satın alıp bi tarafı kalkan twitter üyeleri. bitane ilginç isimde buldun mu tamamdır. hemen sosyalistleri yanına çekmek için bir kaç tweet, redhackte potansiyel güç var onu desteklersin biraz birde hükümete saydır 3-5 tane. sonra gelsin takipçiler. işte ortalama bir twitter fenomalı.
sırf atatürk anlayışı için yüzyıllardır var olan şeylerden vazgeçmek. türk milletini ne kadar karaktersiz yaptığı her geçen gün anlaşılıyor. bırak türk milletini bu coğrafyada yaşayan insanlar ne hale geldi.
Gta Sa-mp'de rol yapma sunucusu bulunan, sa-mp'nin sınırlarını zorlayan sistemler yapan, yenilikçi ve sürekli gelişen ancak 14 ocak 2013te sunucuyu tam zirvedeyken bırakan oyun
Türkiyede sa-mp çevrimiçi rekorunu defalarca kırmıştır.
Mafia 2 mp'sine el atmıştır.
kızlara edilen bedduadır. sürekli "inecek var" deyip sesinin şöför tarafından duyulamayıp mal gibi kalma durumu. inerkende sağır mıdır nedir? demek. hafifçe utanmak için yeterli bir sebep.