warrel dane'in 2008 çıkışlı, 12 şarkıdan oluşan albümü. enfes.
when we pray
messenger
obey
lucretia my reflection
let you down
august
your chosen misery
the day the rats went to war
brother
patterns
this old man
equilibrium
"why is this happening to me? why have
i been forsaken? nothing numbs the pain
any longer......please....i'm slipping away"
we fall into the spaces blind, the puzzle so unkind
the lotus eaters fly
we watch the random pattern form, insidious and cold
and bloom into the unknown
please god why can't you hear us?
please god why aren't you listening?
we take the hand of fate in vain, and wonder why your will
seems cruel controlled and illogical
do words fall on deaf ears, are we just too small?
please make us understand
please god why can't you hear us?
please god why aren't you listening?
please god why must we fear you?
please god why did you take her away?
please god why can't you hear us?
please god why aren't you listening?
please god why must we fear you?
please god why did you take her away?
feci bir bakıştır. kendisinden sonra gelen sanatçılara fotoğrafları için ilham kaynağı olmuştur. kanımca nereye bakiyor bu adamlar filminin de fikir babası olmuştur bu bakış.
herhangi bir bölge ufuk olarak belirlenir. o ufka odaklaşılarak fotoğraf makinasının çıkırt sesi beklenir.
ayrıca umut sarıkaya'nın konuya ilişkin bir karikatürü vardır ki gülmekten kırıp geçirmiştir;
son yayınlanan popstar adlı yarışma programında ortaya çıkan durum. söz konusu kişi samimi olsun ya da olmasın çok şeyi göze alıp yapmıştır bu açıklamaları. hastasıyız.
edit: yanlış bir tesbit olduğu da düşünülebilir ki bu sadece tanıma bakılarak değerlendirilirse doğrudur. ama konuya ilişkin olarak "sadece bazı şeyler" olarak değerlendirilen şey, bir ülkede tabu halinde ise ve bu tabu olarak görünen şeyi, o kişi çok büyük riskler alarak yapmış ise, değil antimilitarist, alâsıdır.
Atatürkçü Düşünce Derneği kadıköy şubesi tarafından gerçekleştirilen, Genel Başkan emekli Orgeneral Şener Eruygur'un yönettiği panelde USiAD genel sekreteri Birol Başaran'ın söylemi.
"isterim de isterim darbe isterim" diye inleyen bu faşistlerin ayrıntılı kusmuğu şu şekilde;
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Kadıköy Şubesi tarafından 04-13 Şubat 2008 tarihleri arasında Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Yerleşkesi'nde gerçekleştirilen 'Hukuk ve Siyaset Okulu' sona erdi. Burada yapılan konuşmalar ise akıllara durgunluk veren türden. ADD Genel Başkanı emekli Orgeneral Şener Eruygur'un yönettiği panelde yanında oturan Ulusal Sanayici ve işadamları Derneği (USiAD) Genel Sekreteri Birol Başaran, Türkiye'de hukuk dışına çıkılmasını önerdi. "Hukuk dışına çıkılacak günler geliyor diye düşünüyorum." diyen Başaran, şok edici konuşmasında, "Bazı durumlarda hukukun askıya alınmasında bir zarar yoktur diye düşünüyorum.
Bunlardan bir tanesi de Atatürk'ün yaptığı devrimdir. Atatürk'ün çok hukuka bağlı olması için padişahın huzurunda selam durması gerekiyordu. Bir saatten sonra 'yok buraya kadar' dedi. 'Ben padişahı tanımıyorum' dedi. Hukuk dışına çıktı. Ama ülkesini kurtardı. Hukuk ilkelerine saygı duyulması gerekenlerin affına sığınarak ben öyle düşünmüyorum. Ülke dara düştüğü zaman hukuk dışına da çıkılır diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı. Başaran'ın konuşması başta Şener Eruygur olmak üzere tüm salon tarafından dakikalarca alkışlandı.
Ülke parlamentosunda karşı devrimi savunanların iktidar olduğunu iddia eden Başaran, "Orduyu çağıralım, ordu darbe yapsın falan... Şu anda zamanı değil. Niye zamanı değil? 5 yıl boyunca AKP hükümetinin bütün vatan hainliğini ve ülke satmasını gördükten sonra ülkeyi tekrar şu anda elimize alırsak krizi elimizde buluruz. Böyle bir problem var. Lütfen bu yüzden... Türk ordusu biraz kenarda dursun, o ne yaptığını bilir." dedi.
Başörtüsü tartışmalarına da değinen Başaran, "Türban konusunda tüm sivil demokratik haklarımızı kullanarak elimizden geldiğince direnelim. Ama krizi bu adamların ellerinde patlatıyor olmamız lazım." ifadesini kullandı. Salondan bu konuda itirazlar gelince Şener Eruygur mikrofonu alarak, "Lütfen karşılıklı konuşmayalım." diyerek müdahale etti. Bunun üzerine Birol Başaran, "Ben kendi görüşlerimi söylüyorum. Siz de kendi düşüncelerinizi söylersiniz." dedi.
Başaran, konuşmasında Yüksek Seçim Kurulu (YSK)'nun da AK Parti'nin elinde olduğunu, seçim sonuçlarından da şüphe duyduğunu iddia etti.
Bazı durumlarda hukuk askıya alınır
ADD Genel Başkanı emekli Orgeneral Şener Eruygur'un yönettiği panelde yanında oturan Ulusal Sanayici ve işadamları Derneği (USiAD) Genel Sekreteri Birol Başaran, Türkiye'de hukuk dışına çıkılması gerektiğini söyledi. Başaran, "Hukuk dışına çıkılacak günler geliyor diye düşünüyorum." diye konuştu. Başaran, 'hukukun bazı durumlarda askıya alınabileceğini' söyledi.
born into a world of hatred
nothing to live for
what started with a simple match
turned into something more
the pain i felt inside my head
came on my day of birth
now the time has come for me
to burn the planet earth !
i can feel the fire burn inside of me
the power's at my fingers, waiting you shall see
burn, ignite the population
burn, causing mass cremation
burn, feel no shame or pity
burn, apocalyptic city
years have passed as i stood still
to plan the final blow
i'll make the town go up in flames
a hellish death they'll know
as i pour on the gasoline
i listen deep inside
i hear the cries of all my victims
nowhere to run or hide
i can feel the fire burn inside of me
the power's at my fingers, waiting you shall see
burn, ignite the population
burn, causing mass cremation
burn, feel no shame or pity
burn, apocalyptic city
now my great assault is over
and my life is done
staring at my great inferno
was my only fun
so i leave you with my tale
here my conscious falls
victim of myself, so
now i'll end it all
i can feel the fire burn inside of me
the power's at my fingers, waiting you shall see
burn, ignite the population
burn, causing mass cremation
burn, feel no shame or pity
burn, apocalyptic city
serdar ortaç'ın yaz yağmuru albümünün 2. şarkısı. hoştur.
Soldu rengi güneşin,
Yüreğimde gölgeler
Küskün artık düşlerim,
Gitti giden dönmedi
Aşkı böyle bilirdim,
Yalan olmadı sevgiler
Ben günahsız severdim,
Şimdi neden son yeminler
Bu gece dert gecesi
Hasretin düğünüvar
Bende aşk yarası
Sende kördüğümü var
Susadım aşkın özlemine,
Nereden bulurum seni ben?
Bilemem artık hiç bilemem
Seni sevmeye söz veremem
Kırılır kanadım güzelim
Kendime yalanlar söyleyemem
i made a spike about nine o'clock on a saturday
all eyes hit me as i walked into the door
then? and then the guys were fooling in the demin dudes
a couple cards played rough stuff, new york, fire island
i cased the joint, straining at the scenes
i moseyed up to the counter and the tender came a-grinnin'
i snapped the smile off his face and scowled "give me a bourbon"
the mirror on the wall was collecting and reflecting
all the heavy bodies ducking, stealing eager for some action
the scene screwed me up, i saw some contact
then the big boys, saw me and knew that
i'd had too much, floating around
statues alive, seconds are hours
sacks like a hurricane, wrapped in and shattered
i was barely holding on to this flying body symphony
i guess i dream in pictures, not colors
the true free expression i demand is human rights - right
i gave my life, i am immortal
i'm going, no loss
i'm going, no loss
i'm going, no loss
i'm going, no loss
nightmare, just a bunch of goddamn, rotten, steaming, raw
deal
sözlük ortamında çok sık rastladığımız karizma aracı olarak kullanılan öğelerden yalnızca biri. gerek kendisi, gerek sempatizanları, gerekse yaptığı işler çokça saldırıya maruz kalır. bu saldırıları baştan sadece eleştiri olarak karşılamak gerektiği düşünülür. fakat şöyle bir saldırıların içeriğine baktığınızda traji komik, içi boş,faşizan öğeler içeren saçmalıklardan öteye geçemediğini görürüz.
karizma amacı olarak kullanılan bu kişi, senin kutsal gördüğün değerleri (sana göre) yanlış yorumlayabilir, karşı çıkabilir. cemaati, bu düşünceleri sempatizanları vasıtasıyla yayarak günden güne büyüyor olabilir. sempatizanlarının saçı, sakalı, bıyığı, giysisi yani toptan fiziksel görünümü seninkine uygun olmayabilir. hatta sana göre tiksinç de olabilir. ne var ki karşındaki de bir insandır ve seninle aynı toplumsal haklara sahiptir.
bir düşünceye karşıt bir başka düşünceyi savunmak daha fazla bilgi gerektirir ki karşıt görüşü savunan düşünceyi oluşturulabilsin. bir kaç vidyo ile kendisine ideoloji belirleyen biri için ne kadar anlamsız da olsa bu böyledir. kaldı ki böyle olup olmaması dahi bir insana öküz gibi höykürmeyi normal kılmaz. bu tür hakaretler, kişinin yalnızca egosunu törpüler. gözlüklerin açısı halâ aynıdır.
bir kişiyi, düşünceyi, eylemi eleştirirken kuşkusuz hoşgörü, saygı, anlayış içerisinde olmalıdır ki eleştirilen düşünceyi savunan kişi de midesi bulanmadan o eleştiriyi dinlesin, okusun.
cemaatinin bir sempatizanı olmayan ben, cemaatine bu saldırıları yapan kişilere dahi mevlana gibi kolların açılmasını isteyen bu kişiye karşı fazlaca höykürüldüğünü düşününerek kendisinin de dediği gibi "insaf" diyorum.
kimilerine göre pek yararlı olamayan eylemi yapan kişidir. bu, konunun nasıl değerlendirildiğine de bağlı. tolstoy'un arkhe yayınları'dan yayınlanan bir gencin dramı adlı kitabın arkasında yazan hikaye şöyledir.
Yazı yazmak için okyanus sahillerine giden bir yazar, sabaha karşı danseder gibi hareketler yapan birini görür. Biraz yaklaşınca bir gencin, sahile vuran deniz yılldızlarını birer birer alıp, okyanusa fırlattığını farkeder. Genç adama yaklaşır ve sorar.
- Neden bu deniz yıldızlarını okyanusa atıyorsun?
Genç adam şöyle cevap verir:
- Birazdan güneş yükselip sular çekilecek.Onları suya atmazsam ölecekler
Bunun üzerine yazar:
- Kilometrelerce sahil, binlerce deniz yıldızı var. Bunların hepsini nasıl kurtaracaksın? Ne farkeder ki der.
Genç adam eğilip yerden bir deniz yıldızı daha alır, okyanusa fırlatır.
- Onun için farketti ama...
işte burada emniyet müdürü deniz yıldızlarını okyanusa fırlatan kişidir. münferit olsun olmasın. bu, bizi nereye ulaştıracak. önemli olan budur.
i can't tell ya baby what went wrong
i can't make you feel what you felt
so long ago, i'll let it show
i can't give you back what's been hurt
heartaches come and go and all that's
left are the words i can't let go
if we take some time think it over baby
take some time let me know
if you really wanna go
don't know what you got till it's gone
don't know what it is i did so wrong
now i know what i got
it's just this song
and it ain't easy to get back
takes so long
i can't feel the things that cause you pain
i can't clear my heart of you love
it falls like rain, ain't the same
i hear you calling far away
tearing through my soul i just can't
take another day, who's to blame
if we take some time think it over baby
take some time let me know
if you really wanna go
don't know what you got till it's gone
don't know what it is i did so wrong
now i know what i got
it's just this song
and it ain't easy to get back
takes so long
do you wanna see me beggin' baby
can't you give me just one more day
can't you see my heart's been draggin' lately
i've been lookin' for the words to say
don't know what you got till it's gone
don't know what it is i did so wrong
now i know what i got
it's just this song
and it ain't easy to get back
takes so long
artan şehit cenazeleriyle birlikte, oluşan protesto gösterilerinde gözlenebilecek olan tepkilerdir.
eller kurt kafalarına bürünmüş, "ya allah bismillah alahû ekber" sesleri gür bir şekilde söylenirken, bir şeyler kırma, yıkma, dağıtma gereği duyan bünyelerin serzenişi ise terör saldırılarının amacına ulaştığının güzel bir kanıtıdır.
şimdi miting yerindeyiz;
-ya allah bismillah alahû ekber (bu arada bazıları olayın acısından olacak ki kendinden geçmiştir ve etrafa zarar vermektedir)
-abi biz neyi protesto ediyorduk yahu?
-sahi lan. ben de unuttum bak.
-...
-heh. terörü oğlum terörü.
-heh evet.
-neyse, haydi devam. al şu sopayı.
insanların farklı arayışlar içerisinde bulunarak fikir edinme isteğinin doğurdu sonuçtur. komünizmi bir kazima aracı olarak kullanan kişinin bilinç altında oluşur bu durum. karizma yapmak için savunmuyordur bu görüşü. yani aslında kendisi böyle bilir bunu. çevrede oluşturduğu "farklı olma" havasının içerisinde değişik bir itibar uyandırma hissi ile kendisini bu şekilde göstermesi o kişiyi daha çok tatmin eder.
bunun bir nedeni de komunist kişilerin kazandıkları bilgi birikiminden dolayı kendilerine kattıkları karizmadan özenerek oluşmuştur ki en büyük neden de budur.
genelde ergenlik döneminde oluşan bu durum, kişinin olgunlaşmaya yönelik işler yapmamasıyla daha kötüye gidebilir. bu kişilere örnekler ise;
ayağında 150 liralık konverse ayakkabısıyla barış festivaline, "evine dön bush" "ıraktan çekilin" gibi anlamsız, yararsız, saçma pankartlarla giden, genelini gotik temelli insanların oluşturduğu kesim gösterilebilir. veya deniz gezmiş parkası, che guevara purosu/sakalı, gibi fiziki şeylere ayrıca bir sempati duyan kişiler.
So you lie awake and think about tomorrow,
And you try to justify the things you've done,
But there's no one here, to hear your tears falling,
When you turn around, you find out, that you're the lonely one.
And it feels like someone's treading on your shadow,
And you always thought that Heaven knows for sure,
And it feels like you're drowning, in your tears.
So I won't cry for you, no I ain't gonna cry for you,
And I ain't gonna lie for you, no I ain't gonna cry for you.
Ain't gonna cry for you.
So you lie awake and think about the sorrow,
Does it really still the fears in your mind,
And you try to realise the things you wanted,
But you take it all for granted and now it makes you blind.
And it feels like someone's treading on your shadow,
And you always thought that Heaven knows for sure,
And it feels like you're drowning, in your tears.
So I ain't gonna cry for you, no I ain't gonna die for you,
And I ain't gonna lie for you, no I ain't gonna cry for you.
Ain't gonna cry
I ain't gonna cry for you, I ain't gonna cry.
So I ain't gonna cry for you, no I ain't gonna die for you,
No I ain't gonna lie for you, no I ain't gonna cry for you,
Ain't gonna cry, ain't gonna cry for you no more,
Ain't gonna die, I ain't gonna die for no more,
Ain't gonna lie, I ain't gonna lie for no more,
Ain't gonna cry, I ain't gonna cry for you no more.
Step back and look at you, and tell me that is what you want to be,
You realise that what you're seeing, is a replica of me.
Inside my world is pretty grim, that even I can't survive in,
I wouldn't try 'cause I know you.
Deep inside you know you're guilty as Hell.
Deep inside you know you're guilty as Hell.
You realise that what you're seeing is just a replica of me,
Only me.
Oh it makes no difference if you're the only one,
It doesn't matter when all is said and done,
Gonna feel the same, God will put the blame on you.
Oh yeah.
If I was you, If I was you,
I'd wanna see, I'd wanna see inside my head,
I'd wanna know if I was fuckin dead,
I'd wanna know what's going on,
Someone tell me the truth.
There's no fear in a fallen Angel, there's no love in a heart made of stone,
There's no truth in a heart that is screaming,
Deep inside you're as guilty as Hell.
There's no fear in a fallen Angel, there's no love in a heart made of stone,
There's no truth in a heart that is screaming.
Deep inside you're as guilty as Hell.
You're guilty.
89 çıkışlı "trash" isimli alice cooper albümünün 3. şarkısı. süper gaz riffleri var şarkının.
Oh, welcome to the party
It's only me and you
Tell the world to go away, babe
And I'll tell you what to do
Come over here and kiss me
I want to pull your hair
Turn out the lights and hold me
I want to touch you everywhere
We don't need nobody, baby
We don't need champagne
I'll take you to the deepest, darkest, hottest, lovers' lane
For a little spark in the dark
Just a little spark in the dark
Don't matter where we sleep
Don't matter where we park
All we need is a spark, spark
Spark in the dark
Just a little spark in the dark
Oh, come around midnight
We'll be crawlin' on the floor
Burnin' with the fever
And yellin' out for more
But don't you write it in your diary, baby
Don't blab it on the phone
'Cause if your mom and dad find out
They'll skin me to the bone
Now we don't need instructions, baby
Don't you be afraid
It takes a little friction, ah ha
That's how our love is made
From a little spark in the dark
Just a little spark in the dark
Don't matter what you say
No matter what you do
As long as it is me and you
We got a spark in the dark
Just a little spark in the dark
Yeah, yeah yeah yeah
We don't need nobody, baby
We don't need cocaine
I'll take you to the deepest, darkest, hottest lovers' lane
Spark in the dark
Just a little spark in the dark
Don't matter where we sleep
Don't matter where we park
All we need is a spark, spark
Spark in the dark
Spark in the dark
Just a little spark in the dark
No matter what we say, no matter what we do
As long as it is me and you
We`ve got a spark in the dark
Just a little spark in the dark
Oh, Well, you got your reputation baby, I got mine
And there's every indication you're the dangerous kind
You wear the black leather dress and it's toasin` tight
Sparks are gonna fly when I turn out the light
I need a spark in the dark
Just a little spark in the dark