balon takım,eufa da tr hakemleri olmadığı için grupdan çıkma şansını mucizlere bırakmıştır. şöyle bir gruptan da çıkamıyosan "TR nin geçen sene şampiyon" olmuş takımı,demek ki balonsundur..
Yalandan dolandan penaltılar,verilmeyen kırmızılar,çalınmayan ofsaytlar,uefada affetmezler yiğidim yapıştırırlar ağzının ortasına sonra "Kızılyıldız" a yenilir gelirsin.
Lan çıksan ne yapıcan,hep demişimdir.
Şampiyonlar ligi veya uefa da TR'yi "Galatasaray ve Fenerbahçe" den başka kimse temsil edemez,etmek istesede başaramaz geri döner.
BJK li arkadaşlar üstüne alınmasın TS ile kıyaslamadığım için koymadım o kategoriye.dahil oluyosunuz doğal olarak...
Haluk ulusoy ve mehmet ağarın olduğu bir organizasyonda zaten şaşırılmayacak bir hede bu.Daha şu yurtdışına kaçanlar vardı ne oldu onlara yeaaa.
Hani TR'nin en iyi forveti,en iyi sağ kanatı filan diyolardı nerede ki onlar,gelseler de gs nin başına hoca neyim olsalar sonuçta TR'nin en iyi adamlarıydı dimi ellam.
Aziz Yıldırım bir keresinde demişti. "TR ye şikeyi getiren galatasaray"dır diye,kimse ciddiye almamıştı,hakaret etmişti,gülmüşlerdi.
Büyük adamdı vesselam,ne yaptıysa "FENERBAHÇE" için yaptı.
Bazıları gider,bazıları kalır ama önemli olan iyi anılmaktır...
yıllar sonra zevkle maç izliyorum biladerim.Oyundan,futbolculardan herşeyden zevk alıyorum ya maçlarda,hop oturup,kalkıyorum ya
avrupa da olup olmaması problem değil de, her yendiğinde veya her geri dönüşünde kahrolan küçük takım taraftarları var çak tatlısınız belirtmek istedim *
her sabah otobüsde karşılaştığım "platonik" aşkıma sonunda açıldım,tuhaftır ki çok net bir "red" cevabı beklerken ucu açık bir cevap bıraktı kendileri,ne "evet" dedi ne "hayır" dedi,tersledi gibi ama terslemedi gibi hiç bi s*k*m anlamadım açıkcası bende,otobüsten indikten sonra iş yerine doğru yürürken sigara eşliğinde baya düşündüm,olm şimdi noldu ben hiç bi bok anlamadım dedim,bugün sabah tekrar karşılaşma umuduyla bindiğim otobüste yoktu kendileri,şaşırdım mı tabi ki hayır ama ne biliyim tuhafıma gitti.
şimdi mevzu nereye gidicek,anlamış değilim ellam,ama şu bir gerçek ki utangaçlığımı yendim lan herhalde,bidaha denk gelirmiyiz bilmem ama gelirsek gidicem "müdür bi bak diyip" geçicem karşısına
ya herro ya merro bu saatten sonra.yarın ola hayrola.
tanışılan hatun kişisinin ilk deneyimleriyle nefret edilmeye başladıktan sonra durduk yere sonradan hoşlanılan kişiye dönüşmesi,böyle ikilem mi olur biladerim.
allasen hayat zaten saçma,şimdi durduk yere hoşlanma filan ne gerek var.tuhaftır ki halen nefret edilen özellikleri bulunmaktadır.
ama günden güne salak saçma bir hisse dönüşmeye başlaması,kıyamet alameti gibi olmaya başladı.
"en büyük aşklar nefret"le başlar diyecek herhangi birinin böğrüne tekmeyi vurup,soluğunu keserim. **
kuzenlerimin denizden story atarak "sezon başladıı yeaa" dedikten sonra başlayan mutsuzluğum,istisnasız her sabah kalkılan saat olan "06:15" ile beraber daha da dibe vurmaya başlamıştır.
mazlum onlar yeaa adı altında,din kardeşimiz adı altında,müslüman onlar adı altında toplanan bilmem kaç milyonluk mülteciye karşı çıkmayıp onlar gibi yaşamamızı istenilen ülke olduğumuz için suç sayılıyor,ama bu durumdan gayet memnun olan "siyasal islamcı" adı altında toplanan "kahrolsun laiklik" nidaları atan kesimden destek aldığı için her şartta suçlu olunuyor.
sonuç olarak dışarıda yürürken veya işe giderken gördüğün insanların tamamen yabancı olması seni üzsede bazı kesimleri aşırı mutlu etmektedir.
(bkz: maynard james keenan) gibi bir dahi varsa orada o grup ve şarkılar her zaman iyi olmuştur.bazı şarkılarını anlamak için defalarca dinlemek gerekiyor.
özetle tool demek a perfect circle demek progressive rock demek,prog rockın babasıdır kısaca tool.