trollerin insanın gözünü açtığı konusu tamamen doğrudur.
bir keresinde "hipotenüs pisagor'un karısının adıymış" dediklerinde buna inanmış ve sınavda da öyle yazmıştım. hatta hoca da inanmış ve tam puan vermişti. şimdi en son olarak pisagor'un hiç karısı olmadığını, çünkü pisagor'un kadın olduğunu öğrendim. gözüm faltaşı gibi açıldı.
yani birincisi her duyduğuma inanırım; ve ikincisi başlıktaki önerme çok doğru.
antifriz hem pahalı hem de hayvanlara zararlı olduğu için karşı çıktığım bir fikirdir.
ama onun yerine suya yağ koyarsak yağ sudan hafif olduğu için suyun yüzeyine çıkıp dışarıdaki soğuk hava ile içerideki su arasında bir yalıtım tabakası oluşturacak ve su donmayacaktır.
sözleri anlaşılamayan ama üzen, hatta duydukça insanın kalbini parçalayan şarkıların başında her sene mart ayı yaklaşırken bizim çatıdaki kedinin çığırdığı nağmeler gelir.
dün gene vuuuuoooovoauuu diye yüksek sesle tellendirmeye başlamış olmasının bu kar-kıyamete rağmen lodos esmesinden kaynaklandığını sanıyorum.
başlığı görünce hemen koşup üye oldum ve haldır haldır yazmaya başladım.
dolayısıyla lütfen bu başlıktaki "üç beş" yazısının +1 eklenerek "dört altı" olarak değiştirilmesini teklif ediyorum. matematiksel konularda çok hassasımdır.
Dün fena sıkıldım akşama kadar,
iki paket cıgara bana mısın demedi,
Yazı yazacak oldum, sarmadı,
Keman çaldım ömrümde ilk defa,
Dolaştım,
Tavla oynayanları seyrettim,
Bir şarkıyı başka makamla söyledim,
Sinek tuttum bir kibrit kutusu,
Allah kahretsin, en sonunda,
Kalktım, buraya geldim.
(1940'lı yıllardı. Beyazıt'ta, Küllük isimli kahvede Melih Cevdet, Oktay Rıfat ve diğer arkadaşlarla oturuyorduk. Yukarıdaki itirafımı Orhan Veli ile paylaştım. O da Yaprak dergisinde yayınlamış. itirafım işte tam olarak budur. Hayaller dünyasında yaşayan bir kişiyim. Şu an söylediğim şeyin birazdan tam tersini söyleyebilirim. Budur yani.)