Lisedeyim arkadaşlarla gidelim dedi okul gösterisi var. Stadyumda. Gittik okul görürdü. Milli bayram galiba. Cep delik cepken delik. 2 dolmuşla gidebilirim eve. Cebimde bı dolmuş parası. Taaa anasının örekesinden yürüdüm. Öğlenin sıcağı. Beynime güneş geçti. Yolumun üstünde Shell istasyonu vardı ordan su içtim. inşAllah Kuyu suyu değildir. Neyse geldim, durağa eve dolmuşla döndüm. Ne fakirdim
Z1 ler muhafazakar ailelerin çocukları. inanç itibariyle oldukça fazla doğum orani olduğu için, yüzdelik dilimde 50den fazlalar. Bunlar genelde batıya mesafeliler
Z2ler daha çok kendini, modern çağdaş,ilerici diye tanımlayan kesimin çocukları, her ailede 1tane var genelde bunlar batıya gitmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Aynı zamanda oy kullanarak hükümet devirecekler. Zaten bı tutamsiniz kardeşler. Biraz zor ama deneyin yinede
En güzel zamanlarım, 16-17 yaşına denk gelen, Kızılay, Mithatpaşa caddesi, karanfil sokak, ulus kafama göre gezdigim, başımda kavak yellerinin estiği, lise son staj yaptığım zamanlardi. Lanet olası annem artık bana müdahale edemiyordu eskisi gibi, babam zaten var yok arası.
Sonra şehir değişti, üni başladı herşey değişti...
Yani kadınların çalışması üretmesi elbette güzeldir.
Ammmaaaa senin eşin, trafikte, otobüste, iş yerinde tacize uğruyor. Hiç birşey olmasa gözleriyle rahatsız ediyorlar. Bu kadın bunu emekli olana kadar her gün yaşıyor. Çocukları başkası büyütüyor, evle başkası ilgileniyor. Kapitalist sistemin baskısı yüzünden, kozmetik sektörü, moda sektörü sömürüyor birde.
Yani bu kadar kötülüğe elinde kalacak üç kuruş için değer mi? Gerçekten düşünmek lazım.
Hee bu arada en gelişmiş ülkelerde bile taciz oranları korkunç boyutlara varmış. Araştırın derim. Kaldı ki ahlaki yozlaşmanın tavan olduğu ülkemizde kadınlar sessiz bir çığlık içinde. Ama mağara adamları maalesef bunu görmez duymaz. Ayaklarının üstünde duracak mış pehh
Öncelikle ev alacak birikim yapın. Maaşlı işle ancak karnını doyuran iken bir çalışan, bu para ile bir yatırım yapıp, örneğin küçük bir sürü ile başlarak koyunculuk yapabilir. Hatta parayla köydeki diğer koyunu olanların koyunu guderek ek gelir elde edebilir. Bir dahaki yıl bu koyunları ete kestirebilir, kurbanda satabilir. Hatta kendi kesip pay haline getirip bukonuyu da yine gelir getiren bı kaleme çevrir. Neyse, yada süt ineği alır 3 tane, köylere gelen sütçüye bu sütleri yem karşılığı satıp yine buzağıyı kar olarak alabilir. Yada inada bakıp kurbanlık olarak satabilir. Neyse velhasıl köy kökenli vatandaşların bu imkanı var sizde bilirsiniz. Ama zor tabi. inek dışkısı kokar köyün dışkısı kokar.
Gece gündüz zamansız doğurur. Bahçe ekip biçmek sağlam maça ister . Bizim armut piş ağzıma düş halkımız RE RE RE ro ro ro. Tarımda geriyiz de geriyiz. Sen tuvalete gitmeye usenirken kim ekecek bicecek?
"bana kimse bakmaz" bir sığınma cümlesidir efenim. Elbette her kurtlu fasulyenin kör alıcısı çıkar.
En leş ailelerin beş para etmez çocukları evlendi pırlanta gibi insanlarla. Gördü yani bu gözler. O yüzden, kimse tatlı canını üzmesin. Sabır acıdır ama meyvesi tatlıdır. Harama bulaşmadan devam kanka ..
bende isterim ülkemde kimse çöpten birsey almasın ama, öyle insanlar varki evi var arabasi var, herseyi var yinede bu hastalıklı huylarini devam ettiriyorlar. (tonla dilenci ornegi gibi?)
hatta istanbul'da cop kutusunun başında cocuklar gördüm birseyler yiyorlar. dikkatle baktım ki, ellerindeki tavuk dürüm.
neyse onu geçelim. sizin dediğiniz gibi konu fakirlikten olsun.
her yonetimde olduğu gibi, bu yonetimde de elbette sıkıntılı konular vaar.(herkesi memnun edmezsin) ama bütüne bakarsak; hastaya, yaşlıya maaş baglarken ses yok. hastane, kopru baraj acarken ses yok, akilli tahta, bedava kitap ses yok,ciftciye buzagi, tarim destegi findik vs. ses yok , bu daha uzar. her ulkede oldugu gibi bizde de fakir kesim var evet ama, abd de bu olunca ses yok. bizde olunca lo lo lo. oldu.