Siz siz olun insanları iyi tanımaya çalışın..
Sonra haklarını helal etmiyorlar falan,
boş yere üzüldüğünüzle kalıyorsunuz. Zamanın da verdiginiz degere yazık.
Az sonra, ruhum göğe doğru basamakları yavaş yavaş çıkarken; soğuk bedenimin içindeki kalbime son kez dokunuşunu göreceğim.
...
yolun cehennem ateşini, ruhuma sensizliğin verdiği şenlilkle işleyeceğim..
Şuan bu entrymi size sahilin en güzel kesiminden yazıyorum..
iskeleye oturdum, ayaklarımı yavaş yavaş suya degdirıyorum. Su ılık, berrak ve harika bir mavilige bürünmüş vaziyette.
Hava kısmen kapalı.
ufak ufak yüzüme düşen yagmur tanelerini Hissedebiliyorum.
Rüzgar üşütmüyor ama ürpertmeye yetiyor
Bir anlık gözümü kapayıp denizi dinlendigimde ise bana ne çok şey anlattıgını duyabiliyorum...
"Erkeğinin, ‘Nereye gidelim hayatım’ diyerek gözünün içine bakmasındansa, ‘Hazırlan, sevgilim sana çok güzel bir sürprizim var, çıkıyoruz’ diyerek, elini tutması çok hoş olabilir.
Belki kaybettim insanlara olan güvenimi, belki yenildim aşka,
Belki şimdi yalnızlıkla daha sıkı dost oldum,
Belki beni anlayan tek şey şarkılar..
Belki içimden çığlıklar atıp dışa susuyorum nefretimi,
Belki yanımda ve solumda koca bir boşluk var..
Belki bir daha kapanmayacak yaralarım var..
Evet, belki dipteyim.
Ama gülümsüyorum..
Onca acıya, terk edişlere, yarım kalışlara, dökülen göz yaşlarına,
Saç uçlarına kadar kırıldığıma..
Her şeye rağmen, dipteyim ama gülümsüyorum...