elleri öpülesi yazarlara oranla asosyal, yaşam ünitesine bağlanmışcasına sanal aleme bağlanmış çaylakların fazla olması mı dersin? Egoları uğruna eksi oy basanları mı dersin? antirik kuntirik konu başlıkları mı dersin? sevgili ve değerli zall imiz mi dersin?
Tüm bunlarla beraber uludağ sözlük hiç değişmemiş ama değişmeli. buraya bir reform hareketi başlatılmalı! bir abuzittin isyanı çıkarmalı, ya da gereğinin yapılması sevgi ve saygılarla arz edilmeli.
(bkz: zall bana bi baksana allasen)
(bkz: tüm yetkilileri görev başına davet ediyoruz efenim)
pek de olmayan özelliklerdir. çinlilerin daha kısa boylu ve daha geri zekaya sahip olması dışında elbette. çinlilere nazaran japonlar daha ileri görüşlü daha uzun boylu ve daha fazla despotturlar. işin aslı çekik gözlü tüm organizmaları birbirinden ayırt etmek zordur.
mesela;
yolda gördüğü bir çekik gözlüye taşak geçme pahasına 'selamun hello chinese man' diyen bir kız tanıyorum. aldığı 'ben afganım' cevabı üzerine taşağa gelmesi bir yana, sene başında sınıf arkadaşı olduğunu öğrenmesi de cabası. yapma be kızım uslan artık...
edit: eksileyenlerin çocukları çinliler gibi eblek bakışlı olsun
bazı anlar gelir ki bir şarkıyı hayatınızla bağdaştırırsınız. hayatınızın fon müziği haline gelir. üzüntülü anlarda yada bir kaosun ortasında buluverirsiniz kendinizi. işte o an kafanızdaki plak dönmeye başlamışsa bu fon müziğidir.
Robin thicke-dreamworld. thats my lifes background music.
karması dibe vurmuş fakat özü pek olan yazarlara söylenecek güzel övgü sözü. beynine oksijen gitmeden langur lungur konuşan yazarlara söylenmeyecek sözdür.
avanak mısınız yoksa salak mı? türkiyede de eylemler oldu ama abartılıydı ve de bok püsür. mısır halkı ciddi anlamda özgürlük için kıran kırana savaş veriyor. darbe var darbe bir ülkenin akıbeti için bundan kötü ne olabilir? eşit oranda polisinde halkında canı yanacak elbette. bok püsür bir sebep uğruna vermediler o savaşı bizim gibi. halk sonuna kadar haklıdır polisin de ordunun da canı cehennemedir efendim. kaldı ki önce kendi polisimize sahip çıkmayı öğrenelim. adamın asabını bozmayın lan!
murat dalkılıç= bi güzellik yapsana gece benle kalsana kitabına uydum gel uysada uymasada. çekeceğin var elimden alacaklıyım teninden ne dediğimi anladın sen acil durum uyansana.
laiklik nedir bunu bir kavrayın önce. mustafa kemal atatürk'ün savunduğu laiklik bir ülkenin kalkınması için şarttır. ama ve lakin bununla beraber atatürk özenticiliğe karşıydı. kendi çağdaşlık seviyemizi kültürümüzü koruyarak üst seviyelere çıkarmaktır laikliğin amacı. dinsizlik değildir laiklik. eğer öyle olsaydı en başta atatürk kaldırırdı dini bayramları. bu ülkenin dini kimliği ezelden beri islamiyettir kimse de inkar edemez. sana zorla bu bayramı kutlayacaksın denilmiyor galiba. en azından tatilini yapıp yatıyorsun o yüzden hiç kafa yorma sen arkadaşım. başlığı açan yazarda pis pis gülüyordur tartışıyoruz diye. ne de olsa bu tarz provoke başlıklara sazan gibi atlamak adetimizdir. dikkatinizi çekerim başlığı açan yazar prim elde etmek amacıyla açmıştır başlığı.
eksi oylarınızı almadan önce şunu belirtmek isterim ki elhamdülillah müslümanım. ama ve lakin iş ateistlere din anlatma çabasına gelince farklı düşünür benim beynim. ağzından küfürü düşürmeden ateistle sidik yarıştırırsan mort olursun arkadaşım. lafı ağzına tıkar oturtur. ateistler hakkında genelleme yapıp komünist olmalarıyla hor görüp "karını da paylaşmak hoşuna gidermi?" gibi konuşursan oturturlar. haklarıdırda. din bana bu şekilde öğretilseydi ateistlerin başını çekerdim. islam dininden soğ uyanların sebebi varlığı sizlersiniz. islamiyet hak dinidir. inanmak yada inanmamakda bir hakdır ve sen bu hakkı kısıtlayamaz, ölçüp biçemezsin. ateistlerin bir çoğu zeki, araştıran, denetleyen, düşünüp neticeye varan bilgili insanlardır. ve sen bilmediğin konularda onlara höt diyerek laf yetiştiremezsin. ama ve lakin bilgi dağarcının geniş olduğunu düşünüyorsan güzellikle anlatabilirsin. onların düşüncelerini hor görmeden elbette. düşün ki peygamber efendimiz (s.a.v) bile gayrimüslimlere tek bir kötü söz söylememiş ve onlara zulmetmemiştir. peki ya sen kim oluyorsunda dini bildiğini sanarak kötü sözler savuruyorsun? elbette ki bir kişiyi islama davet etmek büyük sevaptır ama kötü sözlerle değil. gelelim özgür, demokratik ülke kavramına; savunduğun istediğin uğruna savaştığın özgürlük ve demokrasi anlayışın buysa önce bir evrim geçirmen gerek senin. herkes istediği gibi inansın yada inanmasın önce hoşgörü ve saygı öğren. hele ki çağdaş ve laik olduğunu savunuyorsan araştıran, okuyan bir birey olmalısın. ve şu cehaletini atmalısın üstünden...
(bkz: ateistlere tokat gibi soru ve cevaplar)
geçenlerde karşı apartmanın son katında yeni bir birey olduğunu farkettim. orası bir cemaat eviydi yaklaşık dört genç oturuyordu. bu çocuklar sabah namazına kalkıyorlardı. yazık öğrenci evi işte şaka maka perdeleride yoktu bunların. bende bazen balkonda sabahladığım sıralarda görüyordum namaz kıldıklarını. usturuplu ve titizlerdi. arada bir temizlik yapışlarına rastlıyordum. allah var bir kez olsun dönüp bakmadılar. göz göze gelsek başlarını yere eğiyorlardı. bende bu sebeple balkonumda gönül rahatlığıyla oturabiliyordum. ne onlar bana ilişiyordu ne ben onlara. birgün cemaate yeni bir birey katıldı. bu kişi diğerleri gibi değildi. balkonda leptopun başına kurulup saatlerce beni dikizliyordu galiba. hiç yüz vermedim hiç bakmadım. sonuçta orası benim özel mülküm. sıcak yaz aylarında kimse bana balkonda oturuyorum diye hesap soramaz. açığım yok saçığım yok usturuplu bir şekilde 'evimin' balkonunda oturuyorum. yanılmışta olabilirim belkide beni dikizlemiyordu ama emin olsam haddini bildirecektim. ve bir zaman sonra emin oldum. bir ara yine gece balkonda otururken leptop ın ekranını bana çevirdiğini farkettim. birde baktım ki ne göreyim! bu kendini bilmez hadsiz ekrana kocaman sayılarla telefon numarasını yazmıştı. sandalyeyi fırlatırcasına kalktım ve içeri girip hışımla perdeyi çektim. haddini bildirmiş bulunuyordum ve birdaha bu tarz girişimlerde bulunmayacağını umuyordum. işe yaradı. o günden sonra kafasını kaldırıp bakmadı ama keşke balkonda burnunu karıştırmasına şahit olmasaydım...
ayıp ederek kafasını o muhteşem samsung galaxy s4 ten kaldırmaması durumudur. ayıptır sohbet esnasında 'hıı evet' gibi cevaplarla geçiştirir.
necmiye ile hüsniye.
necmiye: işte öyle ya. durum bu yani. sen ne düşünüyoğn?
hüsniye: hıı evet. bilmem
necmiye: bişey söyle ama yani. ne yapmalıyım?
hüsniye: ığğğ hmm şey. siktir et.
necmiye: ahmet geçen senin numaranı tekrardan istedi.
-hüsniye kafasını kaldırır. gözler fal taşı-
hüsniye: neğğğyyy!!! sen naptın verseydin bari!
necmiye: bok püsür...
dhkpc, pkk, onların yandaşları, bazı büyük karteller.
(bkz: provokatörler)
edit: amerika!
edit: bazı bazı vatan haini polisler.
yine edit: israilide unutmayalım
tekrar edit: cahil kısım halkı unutmamak lazım ayıp olur.