'Ya yazık lan bu heriflere,olum bunlarda insan la onlarda sevinsin biraz durun söylemeyin gerçeği' gibi diyaloglara konu olan, trabzonspor maçının bitiş düdüğüyle sahaya inen fenerbahçeliler için kullanılan sıfattır.
yeditepe üniversitesi hukuk fakültesinde borçlar genel hukuku derslerini veren melek yüce inanılmaz vize sonuçları ve sınav kağıtlarındaki çizdiği cevaplarla tanınmaktadır.her seye ve tüm saçma söylentilere rağmen melek yüce'nin çok iyi bir hoca ve insan olduğu konusunda hiç bir şüphe yoktur.
incitilmiş bir adamın gözlerinden akan ve her biri bir hayat kadar kıymetli olan, yitmişliğin yaşlarına verilen isim. işte bir örnek:
" Bu kez olmadı be, anlıyor musun bu sefer ki çalımın ne şanına ne gücüne yakışmadı! Hani nasıl derler; üzerinde güzel durmadı hayat anlıyor musun belki de bir numara büyük geldi! Su diye içilen kezzapmış meğer bilemedim! Bu kez gerçekten çok iyi oynadın, ne farkedebildim ne de hissedebildim... Ses ver kutlamalarına, ses ver de duyulsun cümle alem tarafından ses ver de sevinç yumakları oluşsun gözlerimin önünde canım tene hepten dar gelip sıkıp boğazını kurtulsun. Gözlerimi böyle kana bulayanlara tümden selam olsun bu gece, öyle bir gece ki son yıldızın da kaydığı yedi düvele duyurulsun!
Hangi ağıdı yakıp uğurlasam seni bilemedim, kaç bin damla gözyaşı karşılar gidişini meçhul... Bu meçhulluk terketmeden gökyüzünü benden dökülenler kurumamak üzere saçıldı etrafa! ilk kez bir 'keşke' yi karşılamak zor gelse de içime, içim sızlaya sızlaya el sallamak ve üstelik ayakta durabilmek ne kadar kolay olacaksa işte o kadar olacaktır göze ağır gelen güvensizlikler. Bir satırlık maceralarda ömür harcamaya çalışmak üzerine kurulu hayatlara karşı çıkışlarım bu yüzdendir belki de kimbilir. Sen yine de sus ama kimseler hiç bir şey duymasın, herkesin bildiğini ALLAH'tan saklama çabalarına destek gelir belki de YARADAN tarafından belli mi olur ya da en kırılgan yanına bir parmak bal çalıp, gözlerinden çocuksu yaşlar gelir gelmesine de bunların toplamı bir avuç şerefsiz sözüne eşit bile olmaz. Varsın olmasın... Yeter ki ihanetin esamesi bile okunmasın kirpiklerinde takılı kalan son yaşta, yeter ki insanlar anlasın neyin ne olduğunu hep sonradan olsa da! Yine akşamlar olur elbet, yine çalınır şarkılar kulağımıza, en içten sanılan duygularla kadehler kaldırılıp en yükseğe ahkamlar kesilir kayboluşlarda da kan donar en sıcak vakitlerde... Depremler olur haberin olmaz, yer öyle bir oynar ki yerinden ruhun duymaz! Sadece son bir şarkı fısıldanır kulağına, içinde garip bir intihar korkusu ölümden çok uzak da olsa, içinde hiç kovma isteği olmayan bir 'git' duyarsın tehtidler eşliğinde ve gülersin sadece, gülüşlerin can kırmızısı olunca arkana bile dönüp bakasın gelmediği an vurursun kendini yola. Dilinde bir garip şarkı dolanır durur bir süre 'siz benim kime küstüğümü nerden bileceksiniz' ...
Hani gülerdik ya hep, şimdi bu yaman çelişkiyi anlamaya çalışmaktan öteye gitmiyor yollar. Böyle genzimi yakan sevinçlere ev sahipliği yapmaktansa, konuşmayan duvarları ufak bir tebessümle uğurlamak ya da kapının önünü hiç umursamadan süpürmek daha kabul edilesi geliyor. işte bu yüzden puslu bir akşamın en ortasına damga vurmak yerine gitmeyi seçenlerden olmayı akla yatkın bulup kaldırıyorum cismimi. Varsın kimse olmasın yanımda ya da kimse bir el uzatmasın en kötü anımda. Canımın yandığını bile bile, es geçilen duraklarda hep sonradan başıma gelen aklımı bırakmanın buruk sevinci içinde gülümserim bi kez daha... Seni tanımış olmanın gururu ve senden öğrendiklerim bir ömür yeter bana, vefa ederse ömrümüz hainlerin hiç olmadığı bir yerde, şayet yoksa eğer o kadar vaktimiz kovulacak olduğumuz cennette görüşmek üzere, ellerin hep baş üstünde hoşçakal. " dedirtebilecek kadar can yanığı sonunda ortaya çıkmış bir eser.
Gündemden düşmenin verdiği şaşırmışlıkla ne yapacağını bilemeyen bir zamanların en iyi golcüsü ilhan mansız'ın buzda danstan sonra çıktığı komik ve izlenilebilirliği az olan televizyon programındaki son görevi.
2004 yılında Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olmuştur. 2005 yılında Fransız Hükümetinin sağladığı 'excellence' bursu ile Montpellier Üniversitesi'nde başladığı 'Ticari Sözleşmeler Hukuku' alanındaki yüksek lisans eğitimini AB ve Türk Hukuku bakımından Franchising Sözleşmesinde Know-How başlıklı tez ile tamamlamıştır. Aynı yıl Montpellier Üniversitesi'nde 'Dağıtım Ağları(réseaux de distribution,distribution network)' konusunda başladığı doktora eğitimini halen sürdürmekte olan Şua, 2005 yılında Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku kürsüsünde araştırma görevlisi olarak göreve başlamış ve 20 Aralık 2010 Tarihi itibari ile Fransa Montpellier Üniversitesi'nde bugüne kadar alınmış olan en yüksek doktora derecesi ile doktorasını tamamlamış, doktor ünvanını almış ve Türkiye Ticaret Hukukunda nasıl büyük bir profesör ve hukuk adamı olacağının ilk sinyallerini vermiştir. DR Mehmet Şua halen yeditepe üniversitesi ticaret hukuku anabilim dalında öğretim üyeliği yapmaktadır.DR Mehmet Şua'nın tüm bu akademik özelliklerinin yanında herkesin tam olarak bilmediği fakat bilenlerin de hayran oldukları dost, sırdaş ve yol gösteren gibi yönleri de vardır ve takdire şayandır. yeditepe üniversitesi öğrencileriyle yaptığı halı saha maçlarından mehmet sua'nın sporcu kimliği olduğu da bilinmektedir.söylenenlere göre mehmet sua oyun stili ile bülent korkmaz'ın gençliğini anımsatmaktadır.
yayınlanan eserlerinden bazıları:
-L'environnement Juridique du Contrat de Franchise au Regard du Droit Communautaire et du Droit Turc, YÜHFD, II / 2, istanbul 2005.
- Franchise Sözleşmesinin Tanımına Yeni Bir Bakış, YÜHFD, IV/2, istanbul 2007.
Mehmet Şua'nın yayınlanmış çok sayıda isviçre Federal Mahkemesi karar çevirileri bulunmaktadır
1958 doğumlu bir hatunun hala nasıl oluyorda bu kadar güzel olabiliyor sorusuyla birçok erkeğin iç dünyasını karmaşaya sürükleyen bir durum. yapma madonna bize çok yazık!
beşiktaş denilince aşk, aşk denilince beşiktaş akla gelir. beşiktaş aşkına yazılan eserlerde ise tek gerçek beşiktaş çarşı grubunun bu aşk ile yazdıklarıdır. onlar gerçek birer beşiktaşlıdır. (bkz: çarşı)
6 pas programı içerisinde ceryan eden ilgi çekici dialoglardır,işte örnekler:
g.b: hocam şimdi o konu öyle değil.
a.ç: dur bi dakka gürcan sazan gibi atlama!
a.ç: melih senin hakkını yediler o buz yarışmasında asıl var ya bu gürcan gidecekti ki o yarışmaya bu çirkef hali var ya bunun,hepsini susturur gelirdi!
g.b: upps ?!!
ayın diğer günlerinde yüzünden düşenin bin parça olduğu fakat, ona göre müthiş kiracıya göre talihsiz gün geldiğinde etrafa gülücükler saçarak kapıda beliren, hakkında en az iki kere düşünülmesi gereken şahsiyet.
yaşına rağmen formunu tam anlamıyla korumayı başarmış 40 yaş üstü olmasına rağmen türk lokumu tabirini kullanabileceğimiz avrupa yakası dergisi editörü. . .
- acun sen şimdi beni kasma ver 500 bin ytl yi gideyim.
- sayın bakanım ıııı şey kem küm. . ??
- hımm demek öyle o zaman öde bakalım " kem küm vergisini 501 bin ytl ! ?
yerli yersiz, bilinçli bilinçsiz, haklı haksız herkesin cümle içinde bir yerlere sıkıştırayımda millet galeyana gelsin diyerek kullandığı ve fakat asıl anlamıyla " hukuken korunan menfaat " anlamına gelen kelime.
hayattaki tüm başarısızlıklarına daima bir kılıfları vardır! en ufak bir sallantıda hayata teslim olup, oturup yas tutmaktan keyif alır hale gelirler zamanla!her şeyden kendi lehlerine bir bahane bulup çalışmamak için sebep bulan bu tipler , yenilmeye mahkumdurlar!
bunlar özellikle sevgililerine ya da eski sevgililerine sırf hava atmak uğruna tanımadığı insanlar hakkında boş boş konuşan, kavga vakti geldiğinde de ettiği lafları unutup çevresindeki onca günahsız kişiyi kendi korkaklığına ( etrafındaki kişilerin arkadaş anlayışını kullanarak) ortak eden ,hayatta tutunamamış, zayıf karakterli, sözlerine güvenilmez, boş insanlardır.
1981 de almanyada doğan barış, yaşamını 99 yılına kadar antakyada sürdürmüştür. 2003 yılında çukurova üniversitesi biyoloji bölümü son sınıfta iken tiyatroya olan düşkünlüğünden dolayı okulu bırakıp, yeditepe üniversitesi tiyatro bölümü sınavlarını geçerek tiyatro eğitimi almaya başladı. halen bu bölümde eğitimine devam eden barış atay mengüllüoğlu, daha önce şöhret ve hacı adlı tv dizilerinde, zincirbozan ve kabuk adlı sinema filmlerinde ufak rollerde oynamıştır. çıkışını ise fox tv ekranlarında yayınlanan arka sıradakiler dizisindeki " saffet" karakteriyle yaptı.