fantastik dörtlüdeki susan gibi olmayı beceremeyen, görünmezlik gücünden yoksun bünyenin haklı serzenişi.
misal karşıdan görmek istemediğin biri gelir, veya bimin önünde elinde ufak tüple manitayla karşılaşırsın, çorap deliktir, gömleğin düğmelerinden göbek fışkırıyordur, yahut tuvaletin kapısını çalmadan lönk diye giren vardır taharet pozisyonunda, sonna aynı formatta osbir maceraları...mesela doya doya kesmek istiyorsun er kişiyi -kızına yemek yediren babayı mesela- sapıklıktan fersah fersah uzak bir mod yani, ama yaftayı yapıştırırlar yine...başa bela...
yani elzem bişey bu görünmezlik olayı. burdan isviçreli bilim adamlarına sesleniyorum; topsunuz olm! gençlik gidiyor neyn...
ya vatanseversindir ya da islamcı
ya vatan için şehit olanlara ağlarsın, ya da zulme karşı çıkan şehitler için...
ya şehit aileleri için üzülürsün, ya da filistin'e ölen bebekler için
ya öcalan şerefsizine düşmansındır, ya da simon perese..
ya vatanseversindir işte, ya da islamcısındır.
ikisi birden olmuyormuş çünkü. açılan başlıklardan, girilen entrilerden öyle anladım; ki öyleyse eğer, sağduyu ölmüş arkadaşlar. sapla saman karışmış. dinle siyaset karışmış, gözyaşıyla kan karışmış. birliğe nifak karışmış. kafalar epey bi' karışmış. gazze ye yardım götürenler az kaldı vatan haini ilan edilecekler. hatta edildiler bazı vicdanlarda. iyi de bunlar hangi topraklar üzerinde yaşıyor? hangisinin abisi kardeşi askere gitmiyor? hangisi şehit haberlerini izlerken kahretmiyor? neden bu saflar sıklaşmıyor da, birinin ak dediğine biri kara diyor? olası mitinglere katılmaz bunlar diye yaftalanıyor? niyet okuyuculuğu neden? pkk yı desteklediği aşikar bir devlete kin besleyen güruha neden bu kayıtsızlık? hem israil kahrolsun, hem pkk kahrolsun! diyemiyor muyuz hep biz bir ağızdan? ortak paydamız bu kadar da mı yok? gazze deki şehitler için taksime gitmiş bu fakir, akşama miting var desinler yine gider. neyim şimdi ben? allah aşkına hangi saftayım erenler biri açıklasa ya!?
Atasay Kuyumculuk'un kurucusudur. oğlu cihan kamer hâlen şirketin genel Müdürlüğünü yapmaktadır.
denizli nin çivril ilçesinde babası hacı mustafa kamer tarafından temelleri atılan atasay kuyumculuk'un, o zamanki ismi olan kamer kuyumcusu adı altında manifaturacılık da yapmıştır.
sağ kolunu henüz bir yaşındayken kaybetmiştir.
anadolu'da altın ve çeşitli malların ticaretini yaparak ilk dükkanını 50 metrekare olacak şekilde açar, daha sonra kendi deyimiyle allah ın yürü ya kulum diyenlerinden olmuştur.
genelde yazıhane adresi olarak, yenibosna daki üretim fabrikasını kullanır.
mutaassıp bir kişiliği vardır. denizli de adına meslek yüksek okulu bulunmaktadır. ilerlemiş yaşına rağmen teknolojiyi takip eden örnek alınacak bir hayat hikayesine sahip olan hayırsever vatandaştır.
suratında piercingten ötürü herhangi bir deformasyon izi neyim yoktur, veya saçı sakalı karışmış değildir. hatta canvas pantalon giyen cinsinden, parlatıcı ruj kullanan cinsine kadar envai çeşidi görülmüştür. sanıldığının aksine her metal veya rock müzik dinleyen yaratıkımsı değildirin ispatıdır her biri. *
nihat'cığım diyorum, sakıncası yoktur umarım. yıllar yılı takip ediyorum seni, hep uzaktan hayranın oldum. kimseye söyleyemedim. gülerler, alay ederler diye sakladım hep... kah yorganın altında dinledim türkülerini; gözyaşlarımla, kah halay çekerken... ama sen öyle değildin, sen ne olduğunu hiçbir zaman saklamadın, yeri geldi akpye oy vermeyeni, yeri geldi sana kıs kıs gülenleri hoyratça azarladın. ibo'nun ruhunu diz çöktürdün, seda'nın gavur amı gibi yanan ateşini söndürdün...hele o gençlere verdiğin nutuklar...beyaz ve okan ın programlarının müthiş sükse yapmasını sağladığın o nutuklar...işte onlar ilham oldu bana. odamın duvarlarına astım yüzlük puntolarla...her posterinin altında bir tane vecizen var. unutmam unutturmam nihat ağbi. sen ki ramiz dayı yokken konuşansın, sen ki konuşurken tıpkı bir yeniçeri gibi yumruğunu masaya vuransın, sen ki sözlüklerde sana dil uzatanların haysiyetlerini ayaklar altına alansın...buralarda tek kaldım nihat ağbi...twitterda her dediğini rt yaparak seni tüm takipçilerime tanıtmak için elimden geleni yapıyorum. bak burada da bütün deli tepik eksilere rağmen seni klavyemin son tuşu bozulana kadar savunacağım. muhtaç olduğum kudret senin bizzat yaşayarak bize gösterdiğin delüğanlılık kitabında mevcut, biliyorum. **
hadi eski genel başkanınızın adını yeni kurultayda bir kere telaffuz etmediniz, nesrin baytok a bari teşekkürlerinizi iletin...chp nin bugünkü coşkusunda hiç mi payı yok bre serzenişidir.
milletçe unutkanız, eski genel başkan 6 aya kadar unutulur...18 yıllık başkanlık tek kasetle devrilmiş olur...dahası ortaya çıkmasaydı hala bilmem kaçıncı adam olan kemal bey, sanki chp kendiliğinden radikal bir karar almış gibi mikrofonlara konuşamazdı bugün...ama dedim ya hepsi unutulur!
cem uzan'ın genel başkan olduğu 2002 seçimlerinde uçuk vaadleriyle gündem yaratan partidir. uzan ın fransa'dan siyasi sığınma hakkı istemesiyle akıbeti ne oldu bilinmeyendir.
daha önemlisi, malum seçim yaklaşmakta...kemal kılıçdaroğlu nun yanı sıra bir de cem uzan olsaydı da meydanlar iyice şenlik olsaydı... kim hamileliği üç aya düşüreceğim, artık kızlar teklif edecek diye attıracak merak edilendir.
probability and statistics for engineers kitaplarında bulunabilen olasılık dağılımıdır. rastlantısal* bir olayın probability distribution u, discrete probability distribution * veya continuous probability distribution * olduğuna karar verilerek toplamları 100 veya 1 olan olasılık değerleri bulunur.
yedinci nesille fazla uğraşan güruha atfedilmiş başlıktır. hali hazırda
2.268 dene pırlanta gibin yedinci nesil varmış. önceki nesil yazarların toplamı ,üşenmedim topladım, 14.123.
kişi başına 6.22 adet 7. nesil düşüyor.
(bkz: küçüklerimi saymak)
not: sıçtm bari sıvamayayım diyerekten başlığı yukarı çekmemek için yazıyorum.
kulislerde chp genel başkanlığı için ismi geçen iki kemal den diğeri.
uzun süredir siyaset meydanlarından uzak olan eski chp milletvekili kemal derviş rüzgarı arkasına alırsa, chp iktidar değil ama en azından gerçek bir ana muhalefet partisi olabilir.
zamanında erbakan ın söylemiş olduğu "bize oy vermeyenler patates dinindendir", "imam hatipler arka bahçemizdir", "profesörler türbanlı gençlerin önünde selam duracak" gibi dönüşü olmayan talihsiz sözlerin faturasını; bugün çok farklı, çok daha geniş bir kesime hitap eden akp ye ve onun nezdinde rte ye kesen insandır.
ismet inönü'nün tek partili siyasette diretmesini, "malumunuz o zamanki şartlar şurtlar efenim", diyerek atatürk büstünün altına saklanıveriyoruz ya hani, işte aynı o gibi o zamanlar henüz belediye bşk. olan rte nin fikir açısından bünyesinde bulunabileceği başka parti yoktu.
ha şimdi sorsan kanlı bıçaklılar mı? hayır. ama bu başlığı doğrulamaz.
niyet ettim allah rızası için tanım yapmaya; ehm,
gecenin bi' vakti hala klavyeleri başında olan yazarların sözlük üzerinden ülkeyi kurtarma çabalarına ithaf edilmiştir.
ilkokulda öğretildiği üzere din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması olarak bilinen laiklik kavramının tek koruyucusunun chp olduğunu düşünen insandır. bu insanlar dini de akp nin tekelinde sanır.
başlık şöyle aslında : 'sevişme sahnelerinde bir şey hissetmiyorum diyen oyuncu.'
güya profesyoneldir. kanaatimce bir tek türkiye'de var bunlardan. çünkü hollywood'taki neredeyse her film setinde oyuncular aşk yaşıyor ...
eda özerkan, adını bilmediğim bi programda sorulan soru üzerine söylemişti bu sözü ama genelde hep aynı teraneyi söylüyorlar.
aktörlerden ziyade aktrislerin bahanesi sanırım. seviştikten sonra çok güzeldi diyecek halleri yok tamam da; bir şey hissetmiyorum, ben profesyönelim deyip, 'hadi ordan ırıspı' yemesin seyirciden.
bazı insanların melekleri tembel oluyor kanımca. evet bu kanıya kendi meleklerimle hasb-i hâl ettikten sonra vardım. 'bundan sonrası sana kalıyor' dediler. ama dedim şeytan ın özel güçleri var, 'şu pisliği yap', 'git bu boka bat' diye üfürüyor habire...siz hiç oralı değilsiniz...'gidelim hacı uğraşılmaz bunla' der dedi gibi geldi bana !? gittiler sonra heralde...kovulacaklar haberleri yok...
hal-î hazırda, *ilkokul 4. sınıfa kadar hepimizin ciltlediği o muhteşem kitaptır hayat bilgisi kitabı.
geçen yine böyle hayatımda ters giden bir şeyler oldu sözlük; efendime söyleyeyim, açtım hayat bilgisi kitabımı, parmağımı sürdüm içindekilere, yazıyor zaten orda sayfa bilmem kaç diye.
ohh miss... ne dert kaldı, ne tasa...
kitabın çözümlüsü var bende, pdf formatında. amme hizmeti yapalım. yanlız zipli. şifre:
sözlük yazarlarını* kasetli veya daha önceki yıllara götüreceğini tahmin ettiğim anket. evet anket
bu başlık tamamiyle en asil duygularla açılmıştır. bir kaç özel eşyanın olduğu teneke bir kutudan barış manço nun mançoloji albümünün kaset kapağına rastladım. kasetler kayboldu ama geri kalanlarını iyiki saklamışım...
o zamanlar her istediğimiz şarkıya tıklayıp dinleyemiyoruz anında tabi...
sabahtan akşama kadar doya doya 'nik di kupır' demek...
veya dememek... çıktığı hafta almıştım be...
hayat pahalılığından, trafiğinden, esnafın selamsızlığından, köprüsüden, hırlısından hırsızından ve cümle cemil belasından ötürü istanbul u sevmiyorum diyen insana verilen cevaplardır.
+ ben istanbul u sevmiyorum. gideceğim buralardan.
- ortada çocuk var, yapma! *
yıllardır o siyasi başlık senin, bu cinsel içerikli başlık benim sol frame de tuzsuz deli bekir varî ahkam kesmiş, tanıdık tanımadık herkesin ağzının payını vermiş, gözüne toz kaçırtmış muhteşem yazardır. bizzat benim idolümdürler. büyüyünce inşallah yarebbim onlardan biri olcam inşallah...fakat hal-î hazırda, 'sen ne bilirsin' diyeceği kimse kalmadığından sıkıntılı dönemler, afakanlar, buhranlar geçiyormuş. *
not: hepimiz ayarcıyız.
an itibariyle twitter dan öğrenilen son dakika haberidir.
madde parti kapatılmasına ait değişiklikleri kapsıyordu. buna göre parti kapatılmasına ilişkin, anayasa mahkemesinden önce, her partiden seçilmiş bir kuruldan oluşan 'ön izin' kararı ak partinin verdiği firelerle 327 oyla meclisten geçemedi. .