Bu sene ilki düzenlenecek olan, yavuz çetin'i anma kapsamı altında gerçekleşicek festivaldir. ülkenin en iyi gitar virtüözlerinin sahne alacağı festivaldir aynı zamanda.
patafizik okulunu bitirmiş. müzisyenliğin senaristliğin yanında tiyatro yazarlığı yapmış adam. içinde yaşadığımız dünyanın saçmalığını o kadar güzel verir textlerde, bu saçmalıkla savaşı, insanları,dini eleştirir.
buğulu sesler. tiz resimler. kafanın içi. gereksizce üzülmek dediğiniz şey. gerekli olan. rüyanıza kadar inen. nefesinize işleyen. sizi puslu dünyalara sürükleyen. havasız bir ortamı yaşanabilir kılan bir madde. müziğin içinde yürümek. koştuğun anlara say. gökyüzünde bir el hem de karanlık avuç içi. kablolar arasında sızarak,süzülerek. kaçtığın yerler. beyin travması.
popüler kültürü eleştiren kesmin birbirini bulup bir noktada toplumsallaşmasıdır bunun sebebi. aslına bakarsanız sebebi insanlıktır. insan ve toplum duygusundan, ait olma isteğinden kaynaklı bir durum. zaten günümüz insanının kendi yaratıcılığına güveni git gide azalıyor. mesela üretmeye çalışmak yerine en fazla şunu yapabiliyor: bugünkü müzikler popüler, daha yaratıcı olmalıyım. üretme gücünü kendimde bulmuyorum. o zaman eski müzikleri dinliyim de daha yaratıcı gözükür belki. sömürebilirim onları.
ahlak; kişiye göre değişken bir kavramdır aslında. toplum ahlakıysa toplumun kişiyi yönlendirdiği kısımdır.
ahlak "bence"lerle konuşulabilir ,tartışılabilir. kesin bir çizgisi yoktur.
zaman ve mekana göre değişebilir.
mesela bence ahlak, bir bireyin kendini yaşayabilmesi ve verimli olmasıdır. yani daha içe dönük bir durumdur.
ahlağın ortaya çıkması için devlet sistemine gerek yoktur, aslına bakarsanız çok kalabalığa da gerek yoktur.
toplum denilebilicek kadar çok insan varsa toplum ahlakını görebiliriz. iki kişi varsa ahlak yine ortaya çıkabilir. ahlak aradaki iletişimden kaynaklanan, insanların düşünerek birşeyleri bir yerlere oturtmalarıyla kaynaklı, güdülü bir durumdur. güdüdür yani.
insan tek başınayken de ahlaktan söz edebiliriz.
hatta canlı olan herşeyin ahlakından söz edebiliriz. ucu açık bir kavramdır.
herkesin aynı olmasının gerektiğini düşünen, farklı düşünceleri kabul edemeyen ki genelde bu algıda kısıtlılıktan olur, başkasını geçtim kendisine saygısı olmayan insanların kabul edemediği yargıdır. psikolojik olarak bakıldığında bana hep özgüven eksiliği olarak gelmiştir bu durum. bir şeylere sığınma ihtiyacı, bir sürüye dahil olma ihtiyacı gibi nedenler yüzünden kabullenemiyorlardır.
-sen elmayı seviyorsun diye elma da seni sevmek zorunda mı? denir ve ardından bu nazım şiirinin şarkılaştırılmış halinin klibi izlettirilir. özellikle bu cümleleri çok iyi anlatan, tam bu kısım söylenirken çıkan elma yeme sahnesi zaten her şeyi özetler.
muhtemelen "sevdiğin gız sana abi dimiş, o benden 6 ay büyük ondan olmaz dimiş." diyen bir ebeveyne de sahiptir. o psikolojiyi ancak bu sözler oluşturabilir.
hayatını insanları anlamak daha doğrusu kendini anlamak ve burdan genelleme yapmakla geçirmiş bir insanın yalnızlığını anlatır. adam yalnız olduğu için bu kadar tanıyordur ve bu kadar tanıdığı için yalnızdır. ama bastıramadığı bir duygusallığı var. işte bu şaşırtıcı nokta.