Uzmanlık alanları yalan söylemektir. bu konuda master yapmışlar misali hiçbir zaman yalan mı yoksa doğru mu söylüyor ayrımını yapamazsınız. hep birşeyler içinizi kemirir. hep bir şüphe duyarsınız. bir an önce en yakın çıkışı kullanmalısınız.
Ferhat tunç un güzel bir şiirinden alıntıdır. eminim herkesin kendi kendine de olsa ihbar ettiği birşeyleri vardır.
bugün değil yarınsın sen
bir dilin bütün sözcüklerini kullansam seni tarif
edemeyeceğimi biliyorum. ulaşılmaz oldun hep; dokunmak
hissetmek ve dolu dolu yaşamak isterken seni, kocaman bir
yalnızlıktı payımıza düşen
payıma düşen her şeyi erteledim. ama erteleyemediğim bir
şey vardı, sana benziyordu. su olsan dokunduğumda
bozulurdun, bozulmayan bir şey din gidilecek bir yer
olsa sonu olurdu, sonu olmayan bir şey din uykuda
görülecek bir rüya olsa uyanırdım, beni rüyamdan
uyandırmayacak bir şey din simsiyah saçların olsun
istiyorum, ama bahtın değil
o gün seni gözlerinden, anafatmadan, üç ırmağın
birleştiği yerinden öpeyim desem, aklına ırmaklar gelir
düşün ki yılan dağından aşağı iniyoruz ve dünyada sadece
iki kişilik türkü kalmış, onu söylüyoruz. öyle
bir şeysin sen seni düşündükçe yoruluyorum desem
dünyanın en büyük yalanı olur. yalanım yok
bu günden yarına ne kalır bilmem, ama sen kalırsın tıpkı
yatağı değişmeyen bir ırmak gibi
yaşadıklarımız azdı, zamana sığmadık yaşamak isterken her
şeyi. bu gün şarkı söylüyorsam, o gün şarkı değil, şarkı
gibi seni yaşamak isterim
halkıma benziyordun, bir yanın göç, bir yanın toprak
kokuyordu hep. gezmediğim yerin kalmadı, bazen yasaklandın
bana, bazen suç gibi boynumda taşıdım seni. yedi telli
sazımla bile tam anlatamadım. sen bir uçurum gülüydün
ellerimi her uzattığımda bin kırıkla geri döndüm
yasaların bile tanımlayamadığı bir şeydin sen
haritalara sığmazdın, her ülkede bir başka gülüyordun
uzundun, inceydin, dokunduğumda nereli olduğumu seninle
hatırlardım. bana hep kendimi hatırlatan bir şeysin
sen
uzaksın, yakınsın, özlenensin ama bugün değil, yarın gibi
bir şeysin sen
bugün her şeyi değiştirmek için çabalarken, sen değişmeyen
olarak duruyorsun karşımda. kabul ediyorum. dünyaya bu
kalsın, ama sen bilme
dünyada kaç iklim, kaç zulüm, kaç ölüm var? bir seni
bunların karşısına koymak nasıldır bilemezsin. bilme!
bugün her ölümle biraz ölürken, seni düşündükçe hayata
dönüyorum yeniden
gecenin en karanlık yerindeyim, bir sigara ateşinin
aydınlattığı kadar ışık bile olsan, yine de istiyorum
seni. sadece benim seni anladığım, kimsenin unutmamak için
defterine not düşmediği, ama hayatımda hep bir dipnot
olarak kalan kendi yasaklarım gibi unutmuyorum seni
dağları delmiyorum, inmek istiyorum oralardan. hepiniz
gibi aynada saçlarımı taramak, günaydın der gibi
sokağa fırlamak ve şarkı söylemek istiyorum sana
adına aşk diyorlar, gelecek diyorlar bana yetmiyor. her
şarkımda sana bir adım daha yaklaşmak istiyorum. bir başka
dilden seviyorum, kırmızıdan daha uzundur
gelincikler gibi bir mevsim değil, dört iklim, köşe bucak
kim ne derse desin geri dönecek yerim yok, bir kentin
ortasında çığlık çığlığa bağırarak tek başına kalsam da
yine seviyorum seni
bu bir suç duyurusudur, kendimi ihbar ediyorum.
ferhat tunç.
sanal ortamda tanıştığı karşı cinsine photoshoplu ya da kendine ait olmayan fotoğraflarla tanıtan ve kendisine yapıldığını zanneden iltifatlarla tatmin olan zavallı yaratıktır.
özellikle yaşları otuzun üzerine gelmiş bir erkek arkadaşı olsun diye çaktırmadan uğraş veren ama aynı zamanda kendini cok ağırdan satmayı da beceren bayyandır.
protein ağırlıklı ve sağlıklı yaşam için vazgeçilmez besin kaynağıdırlar. düşük yağ oranı ve kırmızı ete göre uygun fiyatıyla da dikkat çekmektedir. özellikle balık, gelişim çağındaki çocuklar için ısrarla önerilir. faydaları saymakla bitmemekle birlikte, beyaz etten ne anlaşıldığına göre de değişebilir.