Kemal Kılıçdaroğlu otoriter, baskıcı birisi değil, yargıya ayakbağı diyen birisi de değil ama Kemal Kılıçdaroğlu güç zehirlenmesi yaşayabilir, bu sistem başka ellerde ülkeyi diktaya götürebilir. Ben demokrasi, temel hak ve özgürlükler, yargı bağımsızlığı gibi konularda kendimi başkanın insafına bırakmak zorunda değilim, değiliz.
Ayrıca Kemal Kılıçdaroğlu başkan olursa ilk AKP başkanlık sistemine itiraz eder.
Siz sağcılar niye akıllanmıyorsunuz 15 yılda 1 yeni parti kurup redd-i miras yapıp eski günahlardan arınıyorlar. Temel hak ve özgürlükler, hukuk, basın özgürlüğü, demokrasi ne zaman umrunuzda olacak? Ne zaman pragmatizmden, olayları çarpıtmaktan ve konjonktüre göre iş yapmaktan vazgeçeceksiniz? Ne zaman dini ve etnik değerler sömürmekten vazgeçeceksiniz?
Bir ülkede ses çıkaran herkesin tutuksuz yargılanması mümkünken hapse atarsan orada gelişen şey demokrasi olmuyor. Böyle bir örnek dünyada yok. Bunu Türkiye'de söylersen hapse atılırsın, Almanya da söylersen vatan haini olursun. Yok mu başka çıkar yol.
Öncelikle seçim süreci dediğin şeyin çözüm süreci olduğunu düşünüyorum.
Çözüm sürecine Chp 1 dediyse Mhp 100 dedi. Kolektif yürüyüşte Apo bayrağının açılması seni terörist yapmıyor.
Hayvan haklarını savunmak için insanlar eline inek resmi alsa protestocular inek mi olacak?
CHP yönetimi HDP ile herhangi bir birlikteliği yok, verilen emanet oylarda partinin yönlendirmesi yok. Bu yüzden kurumsal olarak CHP'ye yüklenilmez.
Kendi kendine kazık atmasıdır. Her zaman uçakta önemli, haber niteliği olan demeçler verirdi, şimdi böyle demeç verse bile çoğu gazetenin haberi olmayacak. Belki bu gazeteler boş kalan sütunlara işsizlik, yoksulluk, iş kazaları, taşeron işçi sorunlarını falan yazar belli mi olur? *
2 şubat 2006 tarihince chp genel başkan yardımcısı mustafa özyürek chp-iş bankası ilişkisini şöyle anlatmaktadır:
"atatürk vasiyetinde 'iş bankası'ndaki yüzde 28 hissemin yönetimini chp'ye veriyorum. buradan elde edilen gelirler dil ve tarih kurumu'na verilsin. ayrıca ismet inönü'nün çocuklarına tahsil parası verilsin. yakınlarım, kız kardeşim ve manevi kızlarıma belli bir miktarda para ödensin' demişti. yakınlarından şu anda yalnız ülkü adatepe yaşıyor. atatürk'ün mirasçılarından geriye türk dil kurumu ve türk tarih kurumu kaldı. biz de bunlara gerekeni ödedik. 12 eylül 1980'de chp ile birlikte, bu kuruluşlar da kapatıldı. chp açıldıktan sonra bu hisselerin yönetimini 1997'de mahkeme kararıyla üzerimize aldık. 'bu kuruluşların atatürk'ün sözünü ettiği kuruluşlar olmaktan çıktıkları ve yasayla kurulduklarını' öne sürerek söz konusu parayı ödemedik. bu kuruluşlar dava açtı, halen sürüyor. kazanırlarsa, biriken para ödenecek. biz kazanırsak, bloke edilen hesapta biriken para (şu anda 111 trilyon lira) öğrencilere burs olarak verilecek. banka yönetiminde chp'nin dört üyesi var. atatürk'e ait hisse senetlerinin sadece mülkiyeti chp'ye ait, geliri partiye ait değildir."
bak adam ne diyor? para bloke diyor. banka yönetiminde chp'nin 4 üyesi var. iş bankası yönetim kurulu'nda ise 2'si denetçi olmak üzere 12 üye var efenim. yani 6'ya 4 diyebiliriz. bu da iddia edildiği gibi iş bankası yönetiminin chp'ye ait olduğu safsatasını da yıkar.
alıntı: rakimalboga
Herhangi bir parti ülkenin sahibi değildir. Siyasi partilerin görevi ülkenin sahibi olmak da değildir. Sahip çıkabilirler, çıkarlarını savunabilirler.