Öncelikle söylemeliyim ki ben bu apaçilerin tarzını travestilere benzetiyorum. Garip bakışlardan hoşlanmalarının yanı sıra, toplum içerisindeki dışlanmanın verdiği dışavurumla birlikte anlamsız ve saldırgan hareketlerde bulunabiliyorlar.
Ayrılıkları da böyle oluyor bunların, umursamaz gibi davranıp "çokta sikime gidersen git, bana sevgili mi yok sanki" şeklinde tavırlar sergileyip aniden saldırganlaşabiliyorlar.
elmayla armut'un kıyaslanmasıdır, yanlıştır, hatadır, yapmayındır etmeyindir efendim. 17 mayıs 2000 tarihinde fenerbahçe'yi mi yendin amına koyım, diye sorarlar adama.
mor forma da olduğu gibi galatasaray'ın kadıköy de giymeye kıyamayacağı pembe panter pembesi yeni forması. bu arada bu başlık altında bursaspor-beşiktaş maçının skorunu yazan arkadaşlara kocaman bir alkış.
kombine biletler de genel anlamda bir sıkıntı yaşandığından grup bir türlü aynı tribünde yer alamıyor. bir kısmı unifeb tarafındayken bir kısmı da maraton tribünde bulunuyor. buna rağmen farklarını yavaş yavaş göstermeye başlamışlardır ki yapılan koreografiler bunun en önemli göstergesidir.
şarkı bittiğinde farkında olmadan başa sarıp dinlediğinizi farkedersiniz, yasadışılığın cazibesine kapılır insan.
clandestino (yasadışı)
acımla tek başıma gidiyorum
cezamı çekmeye gidiyorum
kaderim yasayı çiğnemek için koşmak
büyük babylon'un yüreğinde kaybolmuşum
belge taşımadığım için bana
yasadışı (clandestino) derler
kuzeyde bir şehre gittim
çalışmaya
hayatımı gibraltar ve ceuata arasında bıraktım
denizde bir çizgiyim
şehirde bir hayalet
otorite yaşamımın yasaklanacağını söylüyor
bana yasadışı derler
ben bir yasa-tanımazım
siyah el (mano negra) yasadışı
perulu yasadışı
afrikalı yasadışı
marihuana yasadışı!
tek bir film de bir çok konu işlendiği için olaylar film şeridi gibi geçiyor gözünüzün önünden. "mahsun da amma dolmuş" demekten alamıyor insan kendini.