( kitabin adi olan bu baslik,, kitabi okumayan kisiler tarafindan, sirf adindan dolayi bir suru eksi oy alacak saniyorum, ne yazik ki)
yillar once okudugum, Insanlarin kafasinda olusan sorulara farkli acilardan, cevaplar sunan bir kitap. Kitabin basligi basta sacma ve itici gelsede okudukca ne demek istedigini cok iyi anlatmis yazar,
yeryüzünde işler hiç iyi gitmiyordu. dünya gergin, insanlar mutsuzdu.
artık zamanı gelmişti...
tanrı, imajını değiştirmesi için bir reklam ajansıyla anlaştı.
tanrı ile genç reklamcı, messenger'da chatleşmeye başladılar
çocuk 'nasıl olur da tanrı insanla chatleşir? ' diye sordu
'musa ile çalılıklar üzerinden konuşmuştum, seninle de internetten yazışıyorum. bunda şaşılacak bir şey göremiyorum' yanıtını aldı
çocuk 'kuran, kutsal bir kitap. o varken i̇slamın imajını değiştirmek neden bana düşüyor? ' diye sordu.
'kuranı bir de benden dinlemeye ne dersin? ' dedi tanrı.
'bu, resim çizmeyi picassodan öğrenmek gibi bir şey'
dedi çocuk. ve her şey ondan sonra başladı...
'artık kütüphanende daha önce hiç okunmamış, kutsal bir kitabın olduğunu biliyorsun. sır senindir' dedi tanrı... öğrendiklerine inanamayan çocuk sokağa çıkıp avaz avaz bağırmak, haykırmak istiyordu... (bkz: )elif, lam, mim... bu harflere dikkatli bakın, yakında onlar dunyayi değiştirecekler.
çünkü bugün, büyük gün... bugün tanrının doğum günü. bin yıllık suskunluk sona eriyor, dinler tarihinin en kadim sırrı gün ışığına çıkıyor... (bkz: )
bugün... bu büyük gün, tüm i̇slam âlemine, insanlığa ve canlılığa hayırlı (bkz: ) olsun...
bence dunyanın en ıyı kuaforlerıdır, yurtdısında adam gıbı saç kesen şekıl veren fön ceken kuaför yok, yapanıda cok pahalı, turk kuaförlerının kıymetını bılmek lazım, bizim kuaförler gıtseler yurtdışına zengın olup çıkarlar ama bundan haberlerı yok sanırım.
Bizzat yasadigim ve gozlemledigim durumdur, ilk buluşmada erkek öder, randevu talebi erkekten geldiyse tabi, ikincisinde kiz oder ki ikinci bulusma kiz gercekten hoslandiysa gerceklesir, ücüncüde artik sevgililerse yari yariya oderler, ornegin marketten erkek bicok sey alir kendi ne yiyecekse ve kizda kendine aldigi bitanecik cikolatayi bile ayri oder. Bu nedenle burada kizlar gerçekten kızla hoşlanıyorlarsa randevuya evet derler,ismarlayanda vardir elbet ama ben gormedim henüz.
öylesine özgürsün ki bir tüy kadar hafifsin ruzgar seni oradan oraya alır götürür,
yüzünde hafif bir ruzgar serınlıgı hıssedersın, için rahat kafan hafif, kendi merkezindesindir, kendinden zevk alırsın baya baya bi zaman, neden sonra... göz görür gönül sevmek ister.
kendınden sıkılırsın bazende, tüy gibi hafif olan kendını taşımaktan yorulursun bazen, uçup uçup bir dala, bir yapraga, bir ele, bir omuza konmak istersin sonra ...
hayatı boyunca bir kaç kez derin aşk acısı çekmiş, yaralı, kırılgan, yeni bir aşkın gümbür gümbür geldiğini hisseden buna karşı çareyi kaçmakta bulan kişinin eylemidir, aşkı ezberlediği kadar acıyıda ezberlemiştir.
okur azarlık genelde yıllarca ailesinin yanında ortaöğretim, dershane, kurs, özel ders vs. gibi zorunlu eğitimlerini tamamladıktan sonra kapağı şehir dışında ailesinden uzak geçiren üniversite öğrencisinin okul dışında yaptığı tüm faaliyetler, etkinllikler, beşeri münasebetlerdir. artık ne şekilde azar onu kendı bilir.