Şuraya her gelişimde uslu duracağım adam gibi yazacağım diyorum ama olmuyor bana ip ban atılmasını rica ediyorum allah'a inanmasam da hakkınızı helal edin belki vardır neyse bir gün tekrar gorusuruz muhtemelen. Üzücü ayrılıktır en azindan benim icin.
sefiller, savaş ve barış gibi devasa romanları bir ay içerisinde bitirmiş biri olarak en fazla üç gün sabredebildiğim kitabın berbatlığına katlanılamaması durumu. yahu bu kadar mı olur birbiriyle alakasız şeyleri sıralayıp habere saçma sapan tamlamamalar kurmak... yok aga marifet değil bu. evet kafandaki belli belirsiz bir şeylere temas edip anılarını falan canlandırabiliyor ama bu çağrışımların sebebi de zaten kelimeleri çorba etmesi. son derece doğal yani. nasıl anlatsam ki, adamın aklına afrikadaki bir siyahinin yarrağının karalığı diye bir şey geliyor sonra bunu istanbul'daki bir ara sokakla özdeşleştirmeye çalışıyor gibi mantıksız bir şey. laf salatası yapmak tesadüfen başarı ve nobel ödülü getirebiliyor demek ki.
Anlaması oldukça güç olan, hangi amaç uğruna sarf edildiği çözülemeyen davranış biçimleridir. Bu adam eski nesil yazarlardan ve yıllardır çizgisini hiç bozmadan karşı cinsle kafayı bozmuş şekilde yazılar yazıyor. Ama bakın trollükse eğer sadece kadınlar üzerine yapılıyor oluşu çok ilginç. Kimi zaman doğru tespitler de yapıyor ama neyi ispat etmeye çalışıyorsun ve Hakikatin neferi misin sen? Bence her gün kadınları aşağılama dozunu alıp gidiyor başka türlü rahat edemiyor bağımlılık olmuş.
iyi ya yine, gabriel garcia marquez falan diyen olmadı en azından. Anlamıyorum cidden. Dostoyevski okuduktan sonra bir insan, lawrence durrel, halil cibran ne bileyim bu tarz yazarları nasıl okuyabilir. Okumaya zirveden başladığım için şanslı mı yoksa şanssız mı hissetmeliyim? Attan inip eşeğe binilir mi? Türk edebiyatını bir insan zevk için okuyayım derken kanser olur be abi. Psg maçını izledikten sonra kayserispor maçı izlemek gibi bir şey.