bu filmde yanardağdan ve 12 şiddetinde depremden koşarak kaçmaya çalışan ve kaçabilen insanlar göremeyeceksiniz. içi boş, insanı kendi içine çekmeyen sadece görsel efektlerden oluşan bir film bekliyorsanız, beklemeyin yanılacağınızı umuyorum. çok güzel bir hikaye anlatılıyor . bir yandan oyunlarda görebileceğiniz türde bir canlılık, bir yandan da soykırım. demokrasi ve medeniyet götürme aşkının nerelere vardığını görüyorsunuz.
insanın doğayla olan savaşının aslında olmaması gereken en aptalca ve anlamsız bir uğraş olduğunu,insanın doğanın ve dolayısıyla kendinin en büyük düşmanı olduğunu , bu denli açık bir şekilde insanların gözlerine sokmak belki de iyi bir fikir. rezilsin papalagi gerçekten rezilsin git ve kendini yok et.
böyle bir iç savaşın çıkmaması mümkün değildir.zira ülkedeki polis gücü veya zor durumda kalınırsa asker gücü böyle bir savaş çıkmasına imkan vermez.böyle bir öngörü medyanın türk insanı üzerindeki etkisini gösteriyor.millet oturup mantıklı düşünmeyi unutmuş.
küresel ısınma konusunda utanmadan yükü sıradan vatandaşın sırtına yükleyerek daha az fırın kullanmasını, daha az elektrik kullanmasını daha az yıkanmasını, evini daha az ısıtmasını, sokağa daha az çıkmasını, daha az araba kullanmasını, daha az nefes almasını tavsiye ediyorlar.
Ben bunları yapmıyorum. Ben büyük fabrikaların kapanmasını, uçak şirketlerinin uçuşlarını yarı yarıya azaltmasını bekliyorum. Bunlar sokaktaki vatandaşın harcayacağı çaba sonucu engellenecek karbondioksit emisyonundan binlerce kat daha fazla katkıda bulunacak küresel ısınma sürecinin durmasına ve geri çevrilmesine.
Bir yandan da, az evvel saydığım beklentilerimin gerçekleşeceğine dair bir inancım da yok. Bence birbirimizle iyi geçinelim. Bana öyle geliyor ki tanrı bizim kuşağı şimdiye kadar gelenlerden daha çok seviyor. Bizler ona daha çabuk kavuşacağız.
Şaka bir yana, küresel ısınma ile ilgili okuduğumuz her on haberden dokuzu bana göre dezenformasyondur, yanıltmadır. Petrol şirketlerinin, kazancı küresel ısınmanın engellenmemesine bağlı sektörlerde çalışan dev uluslararası şirketlerin desteklediği yanıltmalardır.
internette gezindiğinde baktığı şeylerin bilgi olduğunu sanan oysaki onların enformasyon olduğunu bilmeyen bireydir.bilgi ile enformasyonun ne olduğunu kavrayamayan birey bir hobi olarak kitap okumayıda kavraması muhtemel değildir.
kazadan önce 1 mühendisin hava koşullarının uygun olmadığını dile getirmiştir.ama pek sallanmamıştır.ayrıca kazadan sonra need another seven astronout(nasa) muhabbeti yapılmıştır.
özellikle ingilizce dil ile eğitim veren üniversitelerde görülür.final sınavından önce yapılır.tamamen öğrencinin kendisini denemesi eksiklerini görmesi amacıyla yapılır.final sınavı ile aynı konuları içerir.not olarak hesaplanmaya girmez.
italya'nın skandal başbakanıdır.italya'da yaşayan biri olsam düşünürdüm.ulan adamlar başbakanı dövmüş.bizi naparlar kim bilir.iyide olsa kötüde olsa bir başbakandır.saygı görmesi gerkiyor.en azından dövmeyin adamı.
bu tip tekliflerden en salağına lisede yaşamışımdır.
sınıftan bir kezban okul çıkışı gelmiştir.
-sana birisi çıkma teklif edicek kabul edermisin?
+kim teklif edecek?
-adını söyleyemem edermisin etmezmisin?
+sen mi ediceksin?
-yok hayır ben abuzerle takılıyorum bildiğin gibi.
+ya kim olduğunu bilmeden nasıl kabul ediyim.
-valla eder misin etmez misin diye sor dediler.
+kimin olduğunu bilmeden cevap veremem
-etmem diyorsun yani
+ne alaka?
-eder misin etmez misin?
+lan bak hala..
-iyi tamam gidiyorumm etmicek diiicem.