birbirine deli gibi aşık, süper uyumlu sandığı nişanlıların sırf bu zar yüzünden ayrıldığını gören bayanlardır.
bakire olmadığını anlayan erkeğin karısını dünya aleme "bu karı orospudur, patlaktır" diye reklam ettiğine şahit olan bayanlar da olabilir. canı tatlıdır, dayak yemek, dışlanmak, hatta öldürülmek istemez. nefsi müdaafa sonuçta.
dürüstlüğün her zaman mutluluk getirmediğini anlamıştır.
bütün gün eften püften işlerle uğraşıp, ders çalışmayı geceye bırakmak. normalde 2 ye 3 e kadar uykusu gelmeden durabilen bünyenin, bir anda 11 de uykusunun gelmesiyle bütün planlarınız suya düşer. hele sınav zamanında kesinlikle bu yöntemden uzak durun.
misafir çat kapı gelmek üzereyse, bütün dağınıklıkları can havliyle girilmeyeceğini düşündüğünüz odaya atarsınız. o odaya arsız misafirler illaki girer.
sanıldığının aksine ince topuklu ayakkabıyla daha rahat yürünür, eğer sağlamsa. dolgu topukta ayağın hareket alanı çok sınırlıdır. ayağını yürürken kıvıramazsın. neolursa olsun ayakkabının yürürken kıvrılabilmesi lazımdır. dolgu topuk asla kıvrılmaz. tuğla gibi olduğu gibi taşırsınız. o size değil siz ona uyarsınız.
yüksek platformlu ayakkabılar da dolgu topuk etkisi yaratır, ince taban rahattır, candır. ama fazla yükseltmez.
hala boya posa takılıp burdan kendilerini tatmin etme peşinde olan orta okul kafasından kurtulumamış kazmaların , bu zekayla özgüven patlaması yaşamasının yanında, eleştirisinin yapılması abes olan özgüvendir.
türk sporcuları kalabalıklıklarına rağmen en az dikkat çekici kıyafetleri giyerek çabuk unutulmuştur. sonuçta bu bir gösteri değil mi? bu kadar da silik kıyafetler giymeyin bari. bej rengi ceket siyah pantolon!
emine erdoğan uzaylı tarzı türbanını sergilemekten gene kaçınmayarak ekran başında bizi delirtmeyi başarmıştır.
dikkat çekme görevini kendisi üstlenmek istedi sanırım.
doğruluk payı vardır. ha asosyal olmak istemeyen birinin önünde hiçbir engel duramaz ama , herkeste aynı azim ve şevk yoktur. paran varsa seni zorla sosyal yaparlar. ailen itekler, çevrendekiler itekler. seni kendiliğinden arayanların sayısı artar.
parasız olan istediği gibi giyinemez, istediği yere girip çıkamaz. istediği gibi yiyip içemez, yedirip içiremez. lisede şehir dışı gezilere parası olmadığı için gidemez, başka bahaneler üretir.
ama doğuştan yırtık olanlara bişey diyemiyoruz.
troll ün en çakması, en kalitesizi, en açı.
ilgiye bu kadar ihtiyacı olan adamın parası varsa, zaten ilgi satın alabiliyor bolcana. ne gerek var burda dilenmeye.
iğrenç şeyler, göz zevkimizi bozuyor.
ortalama zenginlikte bir kadının tanrıca gibi muamele görmesi, çirkinlik sınırında olan zengin bi adamın karizma olarak görülmesinden dolayı öyle algılanır. ayrıca yakışıklı bi babanın oğlu yakışıklı olcak diye bir kaide yok. (bkz: cüneyt arkın'nın oğlu.)
güzel bir kadının kızı da çoğu zaman güzel olmuyor malesef. (bkz: hülya avşar'ın kızı)
genler tesadüfen kombinasyonlanır. zengin adamın güzel kadınla evlenmesi yetmez.
kombinasyon önemli demiştik.
o.ç. lara dert olan insanlardır. sanıldığı gibi halk ekmekten sadece fakirler almaz.
ayrıca saman gibi fırın ekmeğine de on basar belediyenin temiz kıvamlı ekmeği. seçenekleri de vardır. çavdarıydı, tam buğdayıydı, kepeklisiydi, mısır ekmeğiydi, biçok fırından daha çok seçenek var neredeyse. hijyeniktir, beyazı olanı hariç hepsi paketlenmiştir. zengin özentilerinin aldığı uno gibi ekmekler gibi koruyucu basılmamıştır günlerce taze kalsın diye, doğaldır, sağlıklıdır.
neyseki bi leyla ile mecnun değildir. ne lan bu leyla ile mecnun manyaklığı? hastamısınız oğlum siz? karşılaştırmadığınız ne kaldı daha. beğenmezsen beğenme, ne bu sürekli leyla ile mecnun muhabbeti, reklamı! gına geldi kusucam artık.
bazıları da herhalde zeka konusunda baya kompleksli. her esprinin zeka parıltıları falan mı taşıması gerekiyor? böyle olunca kendinizi daha mı zeki hissediyorsunuz?
güldüren güldürür, ister çok kaba ister çok ince espriyle. isterse hiç espri yapmadan da güldürebilir.
işler güçler bomba gibi komedi dizisidir. başka bir komedi dizisi çıksa mal gibi, "bi işler güçler değil" de dedirtmez. böyle de rahattır izleyici kitlesinin çoğu. dikkat çekme heveslisi ergen sürüsü değil.
namusu bacak arasında gören, kızlık zarı diye tutturan, kanlı çarşaf fetişisti olanlara müstahak "kadın"dır. o zarla tekrar "kız" olacaktır. helal olsun ona. böylelerine acımıcan, kandırcan, dolandırcan. aman ne büyük ne kötü bi yalan!
asıl alçaklık bunu yapmaya zorlayanlardadır. o kadının başka çaresi kalmamıştır. etrafında evlenebileceği anlayışlı modern bi erkekek yoktur muhtemelen. evde kalmamak için son çare bunu yapmıştır.
gözlerinin içine içine bakarak konuşmayın görüşme boyunca.
bu, sizin karşı tarafı ikna etmeye çabaladığınızın bir göstergesiymiş. bu ikna çabasının içinde illaki yalan da vardır. isviçreli bilim adamları araştırmış bulmuş, yalan söyleyenler daha çok göz teması kurarmış.
doğal olun. gözüne gözüne olmaz. ayrıca çok da dürüst olmayın. herşeyi anlatmayın saf gibi.
bu katliamı yapanları canhıraş savunanları anlayamıyorum.
ordaki linç vahşet kalabalığını insandan saymasan sorun bitecek halbuki.
hala şöyle bir mantık var. malum kalabalık müslümandı, dindardı yani bizdendi, o zaman onları ateist ,laikçi, alevi ittifakından korumalıyım, aklamalıyım, suçu başkalarına atmalıyım.
ne gerek var yani buna? kendini niye bu kadar kasıyorsun? zalimi savunarak zalimden olduğunu farketmiyor musun? reddet. kına, ve yeter artık katilleri aklamaya çalışma.
tekbir nidalarıyla, geberin işte allahın cehennem ateşi budur diyerek binayı taşlayıp ateşe veren canilerin gözü dönmüş faşistlerin pisliğini savunmaktan, aklamaya çalışmaktan hiçmi gocunmuyorsun? ayen beyan ortada olan gerçekleri nasıl gizlemeye çalışırsın? yorul artık be! kaldırılır mı bu yük?
camiden çıkan masum kalabalık ha? sarık cübbe takmış provakatör ha? zavallı seni!
dinci ile dindarı ayırt etmekte zorlanmayacağımız katliam.