Stephen Wiltshire, 24 Nisan 1974;te Londrada dünyaya geldi. Annesi St. Lucia adası, babası da Barbados göçmeniydi. Kendisinden iki yaş daha büyük olan Anette isminde bir kız kardeşi vardı. Üç yaşındayken bir motosiklet kazasında babasını kaybetmişti.
Kendisine üç yaşındayken otistik tanısı konan Stephen, çocukluğu boyunca konuşmadı veya herhangi bir insanla iletişime girmiyordu. Tamamen kendi dünyasına kapalıydı ve kontrol edilemeyen nöbetler geçiriyordu.
Beş yaşındayken, Stephen kendisi gibi özel durumu olan çocukların gittiği Quensmill Okulu;na başladı ve burada resme ilgisi keşfedildi. Sonradan anlaşıldı ki resim çizmek, onun dünyayla olan iletişim biçimiydi. ilk resimlerinde de hayvanları, Londra otobüslerini ve binaları çiziyordu ve çizimleri teknik olarak kusursuzdu.
Sekiz yaşındayken, okulda bir kitapta gördüğü deprem sonrası fotoğraflarından etkilenerek, deprem yaşamış bir şehrin panoramasını, tamamen kafasından çizdi. Aynı zamanda da araba çizimlerine karşı yoğun tutkusu da ortaya çıkıyordu ve yine Londra;nın belli başlı sembol noktalarını çizmişti.
Queensmill School;daki öğretmenleri, onu konuşmaya zorlamak için çalışıyorlardı sürekli ve Stephen hayatındaki ilk kelimesi olan ^kağıt^ beş yaşındayken söylemişti. Dokuz yaşında ise konuşmayı öğrenmişti.
1987de BBC programı ;The Foolish Wise Ones;ta yetenekleri ingiltere;ye tanıtıldı. Kraliyet Akademisi;nin eski başkanı Sir Hugh Casson onu, ingiltere;deki en iyi çocuk ressam olarak göstermişti. Onun çalışmaları dünyadaki çeşitli TV programlarında da yer alıyordu. Stephen, çalışmaları çocukluğundan beri kaydedilmeye başlanan ilk ressam otistikti de aynı zamanda. Üçüncü kitabı ;Floating Citiese;, Sunday Times bestseller listesinde bir numaraya kadar yükselmişti.
Bu arada, Stephen;ın çalışmaları dünyanın çeşitli galerilerinde sergilenmeye devam ediyordu. 2001 yılında, bir başka BBC belgeseli olan ;Fragments of Genius”ta yer aldı. Stephen belgesel için bir helikoptere bindirilmiş ve şehrin üzerinde bir tur atılmıştı. Çizim tahtasının başına geçtiğinde Stephen, yedi kilometrekarelik alanı, her türlü ayrıntısıyla -ki 12 tarihi eser ve 200 önemli bina da içeriyordu bu resim- kusursuz biçimde çizmişti.
Ekim ve Kasım 2003;te, Stephenın Orleans House Galerideki sergisini görmeye binlerce kişi akın etti. Sergide 1983;ten 2003;e Stephen;ın 150 çizimi yer alıyordu.
Mayıs 2005;te ise Tokyo üzerinde kısa bir turdan sonra, 10 metrelik bir tuval üzerine Stephen, şehrin ayrıntılı bir panoramasını resmetmişti. Bu çalışmanın ardından Stephen, Roma, Hong Kong ve Frankfurt;un da ayrıntılı resimlerini çizmeyi başarmıştı. Çizimlerindeki ayrıntıların başarısı, izleyenleri şaşkınlığa uğratıyor.
Dünyada bu yıl şeker,kanser ve Aıds dahil olmak üzere bir çok hastalıktan daha fazla sayıda otizm teşhisi alınması öngörüldüğünden olsa gerek , farkındalığın önemi her geçen gün daha da fazlalaşmaktadır.
Sadece adı olsun diye yapılmış eylemlerden biri olsun düşüncesi ile ilan edilmeyen, sebebi , nedenleri bulunduğumuz yüzyılda dahi netleştirilememiş olan 'Otizm' için durmaksızın yapılan akademik ve bilimsel çalışmaların , bu günü sevgililer günü ile karıştırmış olsa gerekliğinden 'yapmacık' olduğunu düşünen bireylerin farkındalığını sağlamak amacı ile ilan edilen, bir gün de olsa dürten gündür efendim.
Günümüzde her 110 çocuktan birini etkileyerek,çocuklar arasında en hızlı yaygınlaşan nörolojik bozukluk olması ile dünya genelinde hızla yayılan bir hastalık olarak görülen 'Otizm' in farkında olmak gerektiğini hatırlatan sadece bir gün dür..
2 Nisan Birleşmiş Milletler tarafından 2008'de "Dünya Otizm Farkındalık Günü" ilan edilmiştir.
Nisan ayı 'otizm farkındalık ayı' olarak anılır o tarihten bu güne.
yoğun ve stresli iş temposunun bazı anlarında özenilen , ama bu temponun sonucunda başarılı olunca da yok yeaa böyle iyi denilen eskiden iş kadını olan ev hanımı modelidir.
son zamanlarda facebook ta fazlaca vakit geçirmek gündelik alışkanlıklarımda değişiklikler yapma isteğimi tetikliyor.en basitinden ;
.entry im oylandığında bildirim olarak görünsün istedim bugün sözlük.
''Amaaaan! Kocam mı var boşıcakkk, çoccuğum mu var bakıcakkk...Kıydım paraya ! '' mantığı ile alışverişin dibine vuran, o güzellik salonu senin bu güzellik salonu benim gezen travesti olsa gerek! bayanlığından utandırır bunlar insanı aman aman!
29 çekmediği yıllarda şubattan nefret etme durumudur.kutlanmadığından değildir sanıldığı üzere...Doğum gününü kutlayacak insanların kaosa sebep olduğu durumdur.
anne: Şubatta doğdu Şubatın sonu işte 28 inde de olsa Şubat sonu,
baba: 28 Şubatta daha o doğmamıştı 1 mart 29 u yerine geçer,
arkadaşların yarısı: 28 inde kutladım ama erken mi bilemedim ki,
arkadaşların diğer yarısı :1 martta kutluyorum ama geç mi oldu ki....bir de bu durumun iş arkadaşları ,komşular,akrabalar kısmı var ki ona hiç girmiyorum!
Geleceği düşünerek bugününü harcamış olan kişidir.Oysa ki gelecek neler getirir bilinmezdi.bügünün penceresinden bakılan gelecekten emin olunmazdı.hayat değişirdi,şartlar değişirdi,görüşler değişirdi...Amma velakin herşeye rağmen kendi bakış açısının değişmeyeceğinden emin olan kişi ya da kişilerin bazen bilerek ve isteyerek bazen de cebren ve hile ile oluşturduğu durum.
üniversiteyi bitir araba alacağım şeklinde devam etmektedir.ta ki çalışmaya başlayıp kendi arabanı alana kadar.
bi (bkz: dur demek)gerek yoksa bu (bkz: böyle gider)
ey iman edenler, içki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytanın amelinden bir murdardır. bunlardan kaçınınız ki, felaha eresiniz. şeytan içki ve kumarla aranıza kin ve düşmanlık sokmak, sizi allahı anmaktan ve namazı kılmaktan alıkoymak ister. artık vazgeçtiniz değil mi? (el-mâide, 5/90-91)
ayet ve
her sarhoşluk veren şey şaraptır ve her sarhoşluk veren şey haramdır. bir kimse şarabı dünyada içer de ona devam üzere iken tövbe etmeden ölürse âhirette kevser şarabını içemez (müslim, eşribe, 73). hadisleri ile alakalı bir durumdur.