Oğuz atay'ın tutunamayanlar adlı romanındaki bir bölümde geçen repliktir.
Tam ayrıntısını hatırlamıyorum genel anlatayım. Turgut özben'in devlet dairesinde bir işi var. Saatlerce uğraşıyor ama memurlar keyfi iş yaptığından rüşvetsiz ilgilenen az. En son elinde dosya imzalanması lazım. Müdürlerin olduğu odaya giriyor. Herkes elinde bir şeyler okuyor, kimse ilgilenmiyor. Bir tanesi elindekinden kafasını kaldırınca turgut sevinip yanına doğru gidiyor derken adam kafasını yanındakine çevirip diyor ki 'de gaulle de gaulle dediler, onu da gördük.' hepsi bu kadar.
Maalesef bugün de beş askerimiz şehit olmuştur. Deaş diye belirtiliyor ama esad rejimi güçlerinin bombaladığı konusunda da haber dönüyor. Rejim konusunda Söylentiden öte bir kaynak görmedim henüz. Şu an durum deaş'ı gösteriyor.
Ulu Önder,Türk gençliğine hitabenizde ne söylediniz ise, ülkenin bugünkü durumunun tıpa tıp aynısıdır; yalancısı, hırsızı, din sömürücüsü, fırıldağı; ne kadar cüce varsa hepsi gene siyasi rant peşindeler.. Yani, düzen eski düzen.. Atatürk adı, T.C rumuzu ve Türk gençliği sözcükleri, nankör, inkarcı ve örümcek kafalıların ödünü patlatıyor
Türk gençliği hariç, ahalinin büyük bir bölümü, yine eski tas eski hamam, dünya yansa duvardaki kilimlerinden başka hiç bir şey umurlarında değil.. Rejim ve topraklarımız tehlike altındayken bile hala düzen partilerinden medet ummaya devam ediyorlar; düştüğümüz durumun, bu partiler tarafından hazırlandığını kavrayamayacak kadar aymazlık içerisindeler.. Sermaye medyası ise anadan doğma korkak olduğu için , köleden farksız..
Müsterih olun, bu suyun yolunu çevirecek ve sebep olanlardan hesabını soracağız.
Ulu Önder, hatıran ve büyük eserin önünde saygıyla ve minnetle eğilirken, ülkemizi Başı Dik Devlet, Onurlu Millet seviyesine çıkarmak, yarım kalan vazifeyi tamamlamak için, Hak ve Eşitlik Partisi mensupları olarak, and içeriz.
.
Saygılarımla
Ruhun şad olsun
-
Osman pamukoglu
Hak ve esitlik partisi
Genel baskani
30 Ağustos 1959 tarihinde dünyaya gelmiştir. Konya ili Seydişehir ilçesi nüfusuna kayıtlıdır.
Şehit JANDARMA KIDEMLi ÜSTÇAVUŞ MEHMET UYSAL Diyarbakır il Jandarma Komutanlığı Bismil ilçe Jandarma komutanlığına bağlı olan Tepe Jandarma Karakol Komutanı olarak görev yapmakta iken 23 Kasım 1993 Diyarbakır Bismil ilçesine bağlı Ağıllı Köyü mevkiinde PKK terör örgütü mensuplarının kurduğu pusuda girilen çatışmada şehit olmuştur.
21 yaşında güneydoğu'da öğretmenlik yaparken pkk tarafından babası ile birlikte vurulan şehit öğretmen neşe alten ve babasını 21. yıldönümünde mezarı başında anma programıdır. daha sonra ise halen hayatta olan annesi ziyaret edilecektir.
etkinlik hicbir parti-derneğin oluşumu değildir , herkesin katılımına açıktır. kesinlikle parti-dernek vurgusu yoktur.
--- spoiler ---
ziyaret en güzel şekilde gerçekleşti. katılanlara, katılamayıp maddi destek olanlara, yardımcı olan öğretmenlere ve neşe alten'in o güzel ailesine teşekkürler. her sene tekrar buluşmak dileğiyle..
kılıçdaroğlu'nun son açıklaması: türk askerinin kobani'ye girmesi için tezkere önerisi sunacağız.
önceki açıklamaları: anayasadan türklük ifadesi kalkıp türkiyelilik ifadesi gelmelidir.
güneydoğu için yerel yönetimler ve özerklik yasasını getireceğiz. falan filan fıstık.
Belediye otobusuyle dersaneden eve gelirken pkknın şehir uzantılarınca molotof bombasıyla yakılan 17 yaşındaki serap eser'in Ölümünün beşinci yılında yapılacak olan ziyarettir. Dua okunur, dönülür. Şimdiden başlığı açıyorum, zamanı gelince program belli olacak.
''Atatürke yaraşan bir cumhuriyetçi aday çıkaramadıkları için milleti seçeneksiz bıraktılar. Türkiyede yüksek bir mücadele ivmesi vardı, bunu böldüler, iğdiş ettiler ve şimdi, karşı taraf tüm alanlarda köpeksiz köyde çomaksız oynuyor..''
''Ağlamak yok. Cumhuriyetin adayı yoksa oy da yok..''
''Memleketi rüşvet bataklığı, yolsuzluk rezaleti, kamu malı arpalığı, yağma ve soygun savaşları, örümcek ağı gibi sarmış durumda..
Toplum birbirine amansızca düşman haline dönüştürüldü ve halkın eğitimsiz bırakılan tabakaları uyutuldu..
Türk milleti belirgin bir çözülme ve bölünme süreci yaşıyor..
Ulusal bilince nüfuz etmiş olan uşaklık ruhunun bir an önce sökülüp atılması kaçınılmaz işlerden biri haline geldi..
imralıda bulunan yılanın ıslığı hiç kesilmiyor! Şimdi de Sabır taşım çatlamak üzere, müzakereler bir haftayı geçmeden başlasın. buyuruyor. (AKEPE ve CHP ortaklığıyla çıkarılan 6 maddelik bölünme yasasını bir an önce işletin, tepemi attırmayın diyor.)
Tuncelinin bir mezrasında kamp kurmuş olan PKKlılar eğitim esnasında mayın ellerinde patlayıp, biri ölüp üçü yaralanınca 112yi arayıp acil yardım istiyorlar, ambulans ve ilk yardım ekibi koşa koşa yanlarına gidiyor! Ekip pansuman yapıp dönüyor. Peki sonra, bölgedeki sivil ve askeri bürokratlar ne yapıyor? Her zaman olduğu gibi aval aval bakıyorlar..
Urfa Ceylanpınarda PKKlılar sınır üzerinde üç askeri şehit ettiler. PKK alenen ben yaptım demesine rağmen, bunu bile kaçakçılara yüklemeye çalışıyorlar. Neymiş, çözüm süreci kesintiye uğramasınmış!.
Türkiye rüzgarlı ve olaylara gebe karanlık bir geceye doğru hızla sürükleniyor. Gelecek de neler olacağını öngörmek için kahin olmaya gerek yok. Beyni felce uğramış bir devletin çöküşü kaçınılmazdır..
Ülkenin her geçen gün daha da büyük tehlikelere sürüklenmesinin sebebi, mevcut olan derebeylik siyasi düzendir. Siyaset doğumdan ölüme hak mücadelesidir ama ne var ki halkın büyük bir bölümünde bu bilinç yoktur..
Kötü gidişi tersine çevirecek olan tek umut, gençlerin bağımsızlık tutkuları, aşırı gururları, ateşli yapıları ile, kalıpları reddeden ve yenilik arayan ruhlarıdır..
Her şeyin fiyat ve değer ilişkisi vardır. Fiyatı olmayan, ikame edilemeyen, eşdeğeri olamayan ise onurdur. (Kant) ''
Osman Pamukoğlu
Hak ve eşitlik partisi
Genel başkanı
Her insanın hayatı ve yaşadıkları farklıdır. Yalnızca belki benzerlik gösterebilir. Çünkü yaşadıkları hayat bire bir aynı bile olsa karakter yapıları nedeniyle bu yaşantıdan aynı şekilde etkilenmezler.
Buna bağlı olarak okunan kitaplar da kişiden kişiye farklı etki gösterir.
Beni en çok etkileyen kitap, Jose mauro de vasconcelos'un yazmış olduğu şeker portakalı'dır.