8 yıl vaktim geçti şurda, arada yazsam da yazmasam da sürekli takip ederim. Kimsem yokken bura vardı aq. Neyse şimdi döndüm ve o zamana baktım ve görüyorum ki hiç bi fark yok sözlükte. Belki biraz sağcılar çoğaldı, belki biraz dindar oldunuz, belki biraz daha bilgilendiniz. Fakat hala cümle kurmaktan aciz arkadaşlar görüyorum. Olum konuşun lan yazın, kasmayın bu kadar kendinizi. Yazdıklarınızı bir eleştirmene gitmiyor ya da sizi tüm Türkiye okumuyor. Sözümü geri alıyorum biraz daha cahilleştiniz ya da yenil nesil böyle yetişiyor. z kuşağına zeki deniyor ama sanmıyorum. Hepsi asosyal, bir ortama girse iki kelimeyi bir araya getiremeyecek özgüven ve bilgiden muaflar. Gelecek için kaygı ve endişeliyim. Nerde o eski yazarlar, nerde o zamanlar...
edit: artık am, göt, meme muhabbetlerini bırakın, kitap okuyun.
tekrardan iyi geceler dileyerek bunu buraya bırakmak istiyorum. ne var yani? bazılarımız yengesiyle evleniyor, çoğunluğumuz kaçak elektrik su kullanıyor diye bende mi böyle olacağım? genelleme yapmayın lütfen yeter artık.
selamın alüminyum ablalar ve abiler. yıllar sonra enrty giriyorum şuan, eskilerden kim var? neyse eee ulusözlük sakinleri hala dine toz kondurmamaya, gereksiz dalaverelere devam mı ? neyse konumuza döneyim.
Amacının ne olduğunu hala anlayamadığım tiplerdir. ne yani 2017 e geçtiğimiz saniye daha güzel bir dünyaya merhaba mı diyeceğiz? Savaşlar biticek mi ? Yollar gül mü kokacak nedir yani? Her sene aynı şeyi söylemeyi bırakın. Her yıl daha kötüye gidiyoruz. Bırakın şu yıllara lanet okumayı, çok iticisiniz.
15 yaşında babası tarafından öldürülen çocukla,
13 yaşında tecavüz edilen küçük kızlarımızla,
65 yaşına kadar köle gibi çalışan emektarlarımızla,
--
her gün bir araba parası yiyen zengin insanlar aynı derecede nasıl sınanacak? sınanmamız bile eşit değil.
bir de şu var iyi insanlar sürekli neden üzgün? cefakâr insanların çektiği acının azıcığı ile karşı karşıya kalan varlıklı insanlar, bu emektar insanların 10 yılda çalıştığı parayla tatil yapabiliyor hemen. nerde adalet? madem iyi olanlar orda kazanıyor, kötü olanların burda yaşaması şart mı? ille çile mi çekmek lazım vaat ettiğin bu cennete girmemiz için ey tanrım?
merhaba.
yaklaşık 4 yıldır uluda takılan bir şahıs olarak genelleme yaptığımda kendimce ortaya çıkardığım fikirdir. afedersiniz inancı olmayanlara pek saygı da yok.
günde 5 kere ezan sesini duymak istemeyen insanları çileden çıkartan, sebepsiz bir baskıya sokan sestir. hayır bir de şu hoparlörün sesini vol%99 yapıyorlar sanırım. arkadaşım sesi fazla açınca namaza gelecek insan sayısı mı çoğalıyor? ya da ''aaa bak ezan sesi geliyor haydi camiyee'' diyerek insanların fikri değişip insana istek mi geliyor? anlamış değilim doğrusu. bir de şu abartarak okuyan imamlar. iyi okuyanlar yok demiyorum elbette var -ondan şahsen rahatsız olmuyorum- fakat şu sündürerek okuyanlar yüzünden iyice bir kötü oluyor insan. evet dostlar eksilerinizi esirgemezsiniz şimdi biliyorum lakin şahsi fikrim bu.
aylar, belki de yıllar önce yazıp, ''neyse lan siktir et'' diye girmediğin entry'nin, başka bir zaman o başlığa girdiğinde görülmesi durumudur. bazen duygusallaştırır. sevgiliye yazıp yazıp gönderemediğin yazıları getirir akla.
diyorlar ki diğer tarafta yanağımız ateşin malzemelerini bu dünyadan kendimiz götürücez. vay arkadaşım ben istedim mi böyle bir sınavı? hayır yani sordunuz mu bana? böyle bi yere gelip acılar çekip diğer tarafta mutlu olmak neymiş? tam olarak göremediğimiz, kanıtı olmayan birşeye karşı inancımızın zedelenmesi çok normal değil mi? odunda istemiyorum, sınavda, cennette. hem ilk cennetteymişiz, zaten ordaysak ne diye geldik tekrar buraya? rahat batmadı ki bana o zaman durduk yere sınav isteyeyim.
züdüt: aynen kardeşim, dediklerini, diyeceklerini, ve demediklerini çok duydum.
kendimden yola çıkarak mantıklı bir kanıtın tam olarak olduğuna artık inanmadığım düşüncedir. önceleri sorgulamadan inanır, kesinlikle ''tabii vardır canım'' der dururdum. lakin şimdilerde çok fantastik gelmeye başladı. çok derine girmeden başka bir konuya geçicem. ''tanrı''. evet olabilir, vardır da, lakin bana kimse adaletten bahsetmesin. onca iyi insanın farklı acılar çekip, din yok allah yok diyenlerin mutlu mesut yaşayıp gitmesi inancımı yok etmede başrol diyebilirim. arkadaş dua ederdik, empati yaparak yaşayıp kimsenin hakkına girmemeyi adet edinirdik. ulan ''iyilik yap iyilik bul'' önermesi kadar saçma gelen bir önerme yok artık bana. ne kadar iyilik yaptıysak, götümüz o kadar genişledi. üzenler mi? mutlu mesut yaşıyor amk. nerde şimdi bu adalet? nerde kaldı yaptığımız iyilik? ha bunun karşılığında birşey beklediğimden değil de, ulan bari niye acısını çekiyoruz? iyi kullarına acı çektirmekten zevk mi alıyorsun ey tanrım? sadist misin? diyeceksiniz ki diğer dünyada karşılığı gelecek, abicim bu dünyanın nesi var? bari bu dünyayı köprü olarak kullanıyorsak yanımıza birini ver de güç alalım. biz sen miyiz, yalnızlığa gelelim?
edit: farkettim ki islamın kanıtı yorumumdan sonra farklı konuya geçip isyanımı dökmüşüm, kızma be sözlük baba üzülüyok.
ona hala sevgili kalan bir kişinin sitemidir. sessiz, suskun...
hangi kucaktasın sevgilim? sessizliği ile beni sağır eden, soğukluğu ile yakan sevgilim.sensiz bir gece daha işte. ılık bir bahar gecesi. seversin sen bu havalarda hayal kurmayı, şimdi hangi hayaldesin? sensiz ilk yaza hoşgeldim sanırım, ruhum kasırgalarla, şimşeklerle, sellerle dolu bir kıştayken...
youtube'da geziyordum daha demin, hiç bi derdim sıkıntım yokken beni ağlattı. iddia ediyorum ;ağlamasanız da kesinlikle tüyleriniz diken diken olacaktır.
ergenliğin olmazsa olmazıdır. genellikle gitarla söylenen solo şarkılardır. hayatınızın felsefesi o şarkılarda geçen sözlerden oluşur. 2 bira da aldınız mı tamamdır..
amatör ünlüler:
gökçe kırgız.
grup antares.
berker.