emriniz altında çalışan insanlara size daha çok para kazandırmasını sağlamak için, onların dünyayı burnundan getirdiğiniz de olabilir, hayvanlara bile edilmeyecek eziyetleri onlara ettiğiniz bile görülmüştür, allahın sopası yok!
Bizim toplumda insanlar birbirlerini neden sevmezler? Neden güvenmezler insanlar birbirlerine?
Çok mu ikiyüzlüyüz acaba?
Çok mu içten pazarlıkçıyız?
Yaptıklarımızla dediklerimiz birbirine uymadığından mı?
Çok mu yalan söylüyoruz?
Bir ülkenin gelişmesini, ilerlemesini, dünyada söz sahibi olmasını istiyorsanız eğitimde kaliteyi artırmanın yollarını aramalısınız.
Eğitimde kaliteyi artırmak da, ol deyince olacak bir şey değil.
Başbakan, biz gece gündüz milletin hizmetkârı olacağız, siyasette zaman mefhumu yoktur, nerede bize ihtiyaç duyulursa anında koşacağız, gözyaşlarını sileceğiz, biz bu milletin sinesinden çıktık, bu millete hizmet boynumuzun borcu, derken, birileri adeta kendisini milletin hizmetkârı değil de efendisi gibi görüyor.
iki bayramı da, kazalı belalı atlattık, şükretmesini bilen için; beterin beteri var buna da şükür, diyerek.
Bizim millete bayram atlatmak, deveye hendek atlatmaktan daha zor olacak bundan sonra sanırım.
SSKda büyük başarılar elde etmiş, Kağıttepelerde eski ayakkabılarla çamur deryalarını aşmış, villaların havuzunda iktidar boğma savaşı verirken kendi yaptırdığı havuza düşmüş, birkaç pespaye yazarın gazına galip, katakulli ile koltuk kapmış, Gahindi Kemal piyasaya çıkana, meydanlara inene kadar!
SENiN CiĞERiNi BiLiRiM
Elinden gelse güneşi karartacak insanlar bilirim doğmasın diye bazı insanların üstüne
Bulutların önüne set çekecek, topraktaki tüm filizleri kopartacak insanlar
insanları iyi bilirim, çelme takılırken gözyaşlarını tutamayacak kadar hassas yürekleri varken içten içe gülecek kadar ikiyüzlü!
Dünyaya kapalı ve bir okyanusun ortasında ada şeklinde bir ülke değilseniz tüm yapıp ettikleriniz ve ileriye dönük tüm planlarınız dünyadaki her ülkeyi etkiler.
2002 yılında 76 olan üniversite sayısı 165 sayısına ulaştı. Bu asla azımsanacak bir rakam değil. Üniversitesiz bir şehrin kalmaması demek, o şehirlerin hem ekonomik yönden hem de kültürel ve sosyal açıdan zenginleşmesi demektir.
Şimdi elinizi vicdanınıza koyun biraz düşünün. Eğitim sendikaları verin bize yetkiyi alın ek ödemeyi diye bir laf attılar mı ortaya? Yetkilisi de yetkisizi de bu işi biz çözeriz dediler mi?
Hani bir söz vardır hepimizin bildiği, Akıllı rakip, cahil dosttan iyidir. Derler.
Rakibin akıllısı iyidir, iyidir iyi olmasına da, hem akıllı, hem zeki, hem kendi alanında bilgili, kendi düşünce yapısı ekseninde donanımlı lakin karşı düşünceye pencereleri kapalı rakibi nereye koyacağız?
Güzel ülkemde bu sözü her kesim, kendi gibi düşünmeyen insanlara söylüyor, söylemekle kalmıyor, ardından hakaret bile ediyor kendisi gibi düşünmeyenlere.
Tayyip Erdoğan çıkıp çakma Gandi nin seçim vaatlerini dillendirseydi, bu candaş medya ve yeminli Ak Parti düşmanları, nasıl dalga geçeceklerdi merak ediyorum.
Ağzı olan konuşacak, konuşmakla kimse kimseye zarar vermez. insanlar konuşarak anlaşırlar. insanların konuşanına, açık sözlülüğüne, fikir beyan etmesine, olayları tartışmasına kim karışabilir?
Dağ başındaki pınardan akan su gibi berraktır, kirletilmemiştir, işgale uğramamıştır. Kederleri sinesinde barındırır da, dökmez yüzünü öyle her şeye…
Hangi hayatı yaşıyorsak yaşamadığımız ya da yaşayamadığımız hayat bize daha cazip geliyor. Hep başkalarının hayatına imreniyor, keşke onun gibi olabilseydim diyoruz.
tel çalıyor arayan baba kişisi, ilk defa herhalde babam doğum günümü kutlayacak diye keyifleniyorsun da inanmıyorsun buna, açıyorsun telefonu:
- geçen yıl araba alman için sana verdiğim bir miktar para vardı ya, ona biraz daha katıp göndersene( ki bu miktarı normal maaşla iki senede biriktiremezsin)
+ baba ben nasıl tedarik edeyim o kadar parayı, o zaman arabayı satayım göndereyim,
- bilmem işte naparsan yap.
4 tamam baba..........
bugün benim doğum günüm,
hem sarhoş değilim hem yastayım
bir koltuğun üzerinde çökmüş kalmış
babasının borcunu istediği yaştayım:):)
Bir şey zor ise hemen halledilir, imkânsızsa biraz zaman alır, mantığı çerçevesinde hareket edecek siyasetçilere ihtiyacımız var. Günümüzde imkânsızı zorlamak moda. Zor olanı herkes yapıyor çünkü.
Siyasetçiler genelde duymaya alışık olduğumuz pahalı vaatlerle çıkarlar halkın karşısına seçim zamanları.
Pahalı dediğime bakmayın, aslında ucuz vaatlerdir, basit ve gerçekleşmesi zor vaatler. Öyle umarsız, öyle ütopik vaatlerdir ki, kürsüye çıkıp kendisini izleyenleri de biraz cahil yerine koyup delik keseden sallarlar.