insan ırkından bazıları için şu şekilde işler; önce bi' şey olur acaip sevinirsiniz, her şey çok yolunda gitmiştir ancak bu sevinciniz 10 dakika ya sürer ya sürmez, oturup kafanıza yıldırım falan düşmesini beklersiniz, çünkü kusursuz olan her şeyin altından hep bi' yıldırım çıkar.
belli aralıklarla aramızda istanbul-konstantinapol krizi çıkaran ülke. o diilde, bütün yunanistan'ın toplam nüfusu 10milyonküsur, oysa sadece istanbul'un tek başına nüfusu, 10milyonküsur. hadi diyelim ki içimizden geldi hediye ettik istanbul'u, o zamanda yunanistan'mı istanbul'a bağlıyoruz yoksa istanbul'mu yunanistan'a bağlıyoruz? nedir olayınız? çok kafamı kurcalar bu sorun sözlük.
satanistliğin tanımını yapan reha muhtar saolsun, zamanında çok popülerdi bu kategorizasyonu yapmak. siyah giyen herkesi satanist vs. sanıyorlardı o kadar ki yolda sokakta yürüyemez hale gelmiştiniz, bi' salak bakışlar, bi' saçma tavırlar falan. yemin olsun küçük tansiyonum 10'a büyük 18'e fırlıyodu.
radyo'da iki ayda en az üç kere -saolsunlar var olsunlar, secret voyage özel yapan spikerlerdir. yalnız blackmore's u nasıl okuyacakları konusunda halen daha bi' karara varabilmiş değiller; blakmayyir'mi yoksa blackmörs mü?? ikiside değil, söylüyorum, bilekmor's nayt. yaşlarının geçkin olmasına veriyorum bu durumu.
insanlara dogrudan "ne manyak, ne gerizekali bi' seymissin sen ya" dememek, bunun yerine "bi' saniye" diyerek, dosya karistirir gibi yaparak, dosyanin sayfalarina nefretini kusmak.
edit: türkçe karakter kullanın lütfen diye rötüş isteği gelmiş, eğer türkçe karakter kullanabilecek durumda olsaydım, türkçe karakter kullanırdım. bakın mesela şimdi o durumdayım ve kullanıyorum. adamın asabını bozmak için mi varsınız hayatta?
zaman zaman yaptıkları saçmalıklara anlam veremeyeceğiniz moderasyon takımı. "bu bilgi yanlış bunu düzelt" diye entry silen takımına burdan selam eder ve kendi imzalarını attıkları şu yazıyı onlara hatırlatırım; "yazılanların hepsi yalan olmakla beraber sadece uludağ sözlük yazarlarını bağlamaktadır. "
(söz konusu entry kimseyi suçlamamakla beraber, tansu çiller'in galiba soyadını eşine veren ilk kadın olduğunu söylemektedir)
ayrıca kendilerine #173 no'lu zall'ın sözlük formatı isimli eserini armağan ediyor, kafalarından entry silme sebebi uydurmamalarını temmeni ediyorum.
sizi sevdiginize kavusturuyorsa senlik gibi bi seydir. gozunuz yaninizda oturma namzeti altinda ustunuzde oturmakta olan 200 kiloluk teyzeyi bile gormez. o yolculugun sonunda cumpp diye sevgi havuzuna atlamak vardir cunku.
cebimizdeki 62 lira parayi bize fazla gorenlerin oldugunun kaniti. bizim cebimizdeki para battigi icin benim devlet erkime, dogrudur yapmislardir. akillari cikiyor aman biraz rahat yuzu gorucez diye.
9 dalda oscar'a aday gosterilen cibuti yapimi bir film. ozel efekt dalinda odulleri goturecek diyorlar. renk yok yalniz, siyah beyaz. ayrica tatli olmalarina ragmen suratlarinin sirke sattigi da bilinenler arasinda.
hayati boyunca palyocalardan nefret etmeye kadar gider bu psikoloji. mc donalds'tan iceri hep gozunu kapatip falan girer o tiksinc palyacoyu gormemek icin.
-milli gelir duzeyi dusuk, -sosyal yapisi yozlasmis, -saglik sistemi aksak, -egitim ve sanat seviyesi dusuk, -surekli nufus artisi olan, -istihdam sorunu olan,
ulkeler degildir. geri kalmis ulkelerin tanimi yapilirken, daha dogrusu geri kalmisligin tanimi yapilirken, dusulen en buyuk hata, cagdaslasmayi ve modernlesmeyi batinin kistaslarini esas almaktir. ayni hataya pek cok modernlesme teoriside duser. oysa, geri kalmis ulkelerin yapisi batidan cok daha farklidir. geri kalmislik, bir surectir, maddeler halinde siralamada 3 madde tutuyorsa bu ulkenin geri kalmisliginin ana sebepleri degildir. misal, turkiye geri kalmis bir ulkedir. cunku tarihsel sureci icinde, turkiye (osmanlinin halefi oldugunu goz onune alirsak) avrupa'da ortacag yasanirken, muazzam bir uygarlik haline gelmistir ancak simdi o muazzam uygarligin arkasindan, sacma sapan butun kavramlari birbirine katan, sanatta ve bilimde cok ileriye gitmis olmasina ragmen simdi esamesi bile okunmayan bir ulke olmustur.
eski dengesini kaybetmis ancak yeni dengesini de bulamamis, dolayisiyla yerine koyamamis, surekli kaos icinde kalan bir ulkedir turkiye. yaa iste boyle sozluk, bunu ogretmekte ismail cem'in gitmeden once yaptigi son kiyaktir.
çocuğu hırpalarken anne olduğundan o kadar emin ki...
ebevynler şunu öğrenmeliler artık, bi çocuk eğer x sebepten ötürü sabır taşırıyorsa bu anne ve babaların suçudur, mesela çocuk her şeyi bağırarak söylüyorsa, her şey kendisine bağırarak söylendiği içindir, eğer yoktan anlamıyorsa, kendisine daha önce kişisel şımarıklık hakkı fazlasıyla tanınmıştır. çocuğu bu yönde eğitip sonrada dövmenin alemi yokki. kendini döv. senin başarısızlığın.
cut-copy yapilarak, anlatmak istedigi seyden uzaklastirilmak istenen bennu yildirimlar cumlesi. bennu yildirimlar bir tiyatrocudur ve bu ulkede sayisiz cami olmasina ragmen, insanlari dusunmeye tesvik eden sanat dali namzetine sahip olan tiyatrolar icinse, toplamda koca turkiye'de 14 adet devlet tiyatrosu bulunmaktadir. akm'ler ise, cesitli tiyatrolarin turnelere vs. geldikleri kultur merkezleridir. burda akm'nin icinde ataturk kelimesi geciyor diye, amacindan saptirilmaya calisilmis bir cumledir. sonucta ablamiz, akm'nin yikilmasi uzerine sarf etmistir bu cumleyi. durduk yere cikmamistir yani, neden-sonuc iliskisidir.
anlatilmak istenen, sanata da deger verilmesi gerekliligidir. yani nasil ki camiler icin vakiflar kuruluyorsa, ayni duyarlilik sanat icinde olsun demek istemistir. ama tabi sanatsiz kalan bir toplumun beynine seker, kan vs. gibi beyin calistirici hicbi sey gitmediginden (eveet beyin sadece sekerle calisir) oturu, cumlenin en derin degil en sig yeri tartisiliyor.
bu cumlede yapilmak istenen, cocuklar namaz kilmasin bale yapsin cumlesi icinde yapilmaya calisiliyor ayrica.
tanim; genelde yanlis bilinen, kuralsizlik olarak anlasilan, kulaktan dolma bilgilerle ustunde bi araba laf edilen, komunizme dahi karsi ciktigi halde her komunistin anarsik bu diye yaftalandigi, sagdan soldan gelme bilgilerle kaos diye tanimlanan bir dusunce bicimi.
oncelikle (bkz: vooooooooooov)
sonralikla, anarsizm kuralsiz bir dunya demek degildir. anarsizmin duzeni yik-yik degil, yik-yeniden yap uzerinedir. bu dusunce bicimi, devlet erkine karsidir, duzene degil. en temeli degisime dayanir, dunya uzerinde degistirilemeyecek hicbir dusunce ve hicbir sistem yoktur. temeli ozgurluktur anarsizmin, aklin ozgurlugunu kisitlayan ne olursa olsun degisir, yikilir ama bu demek degildir ki kaos ciksin, hayir, yikilir, yerine daha islevlisi getirilir. ozgurluk dahil butun fikirler tartisilabilir, yerine yenisi uretilebilir ya da komple yok edilebilir.cunku fikirler ihtiyactan dogar. anarsizmde mutlak dogru olmadigi icin pek tutarli bir ideoloji olmasi beklenemez ama bu tutarsizlik yine dusunceleri ozgur kilmak icindir. eh bunun da adi kaos olmus ne yapalim.
utopik midir? elbette. sonucta her orkestranin bile maestrosu vardir, bu orkestra da olanlar calmayi bilmediklerinden degil, mukemmel calabilmeleri icindir. yoksa maestro olmadan da her orkestra calabilir ama biri kapinin kenarinda calar, biri piyanonun ustunde. sonucta, (bkz: insanlik buna hazir degil)
ne zaman hazir olur bilemem.
ehm. dolayisiyla, anarsizmi v for vendetta'dan ogrenmek zararlidir, kulaktan dolma bilgiler daha zararlidir. v for vendetta ise sadece icinde sosyal mesajlari olan, guzel izlenilebilir bir filmdir. ustunden anarsizm tanimi yapilamayacagi gibi anarsizm elestirisi de yapilamaz.