hırsızlık, kapkaç, dolandırıcılık gibi çeşitli yüz kızartıcı suçları işleyenlerin büyük çoğunluğunun kürt oldukları gerçeği gözler önündeyken, kendi emeğimizle kazandığımız paramızı ve yanımıza aldığımız değerli eşyaları savunmasız bırakmak aptallık olur.
''..., gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutulmamalıdır. biz, ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.'' cümlelerinin içinde bulunduğu konuşmadır.
bu sözlerin geçtiği 47 saniyelik kaydı izlemek için aşağıdaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.
barcelona'da top koşturan ispanyol milli takımı futbolcuları 28 nisan 2010 fc barcelona inter milan maçının bir benzeriyle karşı karşıya kaldılar ve yeniden aynı hayal kırıklığına uğrayarak bu acıyı farklı takımlardan gelip ''milli takım''larını oluşturan diğer ispanyol futbolculara da tattırdılar.
maçın ikinci yarısında iker casillas dışındaki bütün ispanyol futbolcular xavi hernandez ve jesus navas' ın açacağı ortalar ve araya atacağı toplarla gol bulmaya çalıştı; lakin bu toplar ortalanıp, paslar atılırken de ceza sahasında yalnızca iki oyuncu -david villa & fernando torres- çakılı olarak top bekliyor, gerard pique ise ara sıra içeriye doğru hareketleniyordu o kadar... nkufo hariç ceza sahası ve çevresinde bulunan 10 isviçreli futbolcunun arasından golü bulmak da kolay değildi hani; zira istediği sonucu elde edemedi ispanya, kalesinde gördüğü bir gole karşılık veremeyince tek farkla mağlup oldu ve bu maça 2-3 gol bahsi oynayan bana, hatırı sayılı bir miktarda para* kazanmayı çok gördü ispanya...
Ahh be eren, o vurduğun top direkten dönmeseydi, gol olsaydı keşke...*
durun tanım geldi: normal süre ve uzatmalarla birlikte toplam doksan altı dakika oynanan maçtır.
1959'dan bu yana şampiyonluk mücadelesi verilen ligimizde*, bugüne dek 17 defa ligi lider olarak göğüslemiş -şampiyon olmuş- fenerbahçe'ye nazaran sadece bir kez şampiyon olabilmiş** takımdır.
önceleri ürktüklerinden adını ağızlarına dahi alamadıkları atatürk'ün, yavaş yavaş şeffaflaştırılması -türk'ün sahip olduğu tüm değerler gibi- sonucu bu büstlere karşı birtakım gizli saldırılarda bulunuyorlardı; şimdilerde ise açık açık taşlı saldırılarda bulunuyorlar aynı büstlere soyu bozuk, kansız piçler.
hatırlayın; daha bu yaz * bir ingiliz * da saldırmamış mıydı ''atatürk büstü''ne.
artık faal bir konuma geçmesi ve puanlı/puansız bültenlerle* yarış severlere hizmet etmesi gerektiğini düşündüğüm; ikili**lerden tabela bahise, 3'lü ganyandan 7'li plaseye kadar her türlü bahise ışık saçmasını umut ettiğim oluşumdur.
ek: ne oldu lan, ''tekin startta mı kaldı'' da eksiliyorsun.
sırasıyla fenerbahçe 17, galatasaray 17 ve beşiktaş'ın 13 lig şampiyonluğu varken, lig tarihinden 26 yıl öncesine kadar 6 lig şampiyonluğu kazanan trabzonspor'un içerisinde bulunduğumuz yy. da şampiyonluk yaşamasının zor olduğu aktarmaktan mutluluk duyarım.
ztk* finali sonrası eşe dosta taşak malzemesi olunması
yıllardır ulaşılamayan ztk'nın final maçlarının bitiminden sonra arayan arkadaşlar tarafından; keyif verici, bağımlılık yapan uyuşturucu bir madde gibi kullanılmak sonucu oluşan sinir bozucu durumdur.
bu şiir, bilinenin aksine yavuz sultan selim'e değil, dr. rıza nur'a aittir. rıza nur tarafından kaleme alınan eser, dr.* 'un 14 ciltlik türk tarihi ansiklopedisinin tam olarak hatırlayamadığım bir cildinde* yer almaktadır.
samimi olarak söylemek istediklerim: yahu şu ülkede 100 kişiye sorsan 70'i bu şiiri bilir, herkes de şiirin yavuz sultan selim'e ait olduğunu sanır; birgün de biri çıkıp ''hayır ona ait değil'' desin be kardeşim*, ne zamandır beni şaşkına çevirecek bu anı bekliyorum ama nafile...
yavuz neden bu şiiri yazmamıştır, yazmaz?
yavuz'u biraz tanımaya başlayınca bilmece çözülüyor zaten...*
yavuz sultan selim featkürd idris'i bitlisi = türkmen katliamları vs.
birde ''bu şiir yavuz sultan selim'e aittir'' diyerek ortalığa sıçan, ülke çapında bilgi kirliliği yaratan ve zihinleri boka bulayan ilk kişiyi çok merak ediyorum.
yok yahu öyle dememişlerdir. hem osmanlı ne diye öyle desin ki... şayet onlar böyle bir şey deseydiler; şüphesiz ki ''fatihnapolis'' derlerdi. (bkz: kostantinopolis/#6272496)
bu kalp seni unutur mu? adlı dizide kürşat'ın karısı** ''elif'' karakterini canlandıran ve diziyi izleme sebeplerimden biri olan güzel oyuncu.
kendisi hakkındaki tüm sorularım muallakta kalmıştır; ''daha önce herhangi bir projede yer almış mıdır, doğum tarihi nedir*, doğum yeri neresidir, ..., öğrenim durumu nedir?'' tuğçe kumral'ın a'dan z'ye herbir şeyini merak etmekteyim.
türk, atatürk ve cumhuriyet sevdalısı, entellektüel izmir; yüreğine sağlık, yüreğinize sağlık izmir'in cesur çocukları... siz, tv'leri ardından gündemi takip eden pasif -ahlayan, uflayan- seyirciye bir şeyler gösterdiniz; onları biraz da olsa titretmeye, kendilerine gelmeye ve yürümeseler bile emeklemeye sevkettiniz. yine ilk kurşunu siz attınız; tebrik ederim. bizleri utandırarak yüzümüzü kızarttınız, sizlere karşı mahçup ettiniz. yalnız, şunu da belirtmek isterim; bundan sonra yalnız değilsiniz.
Gün olur ki mertliğin uğrar kahpe bir hınca;
Namert bir el arkandan seni vurur kadınca;
Bir gün sabrın tükenir... Silahını kapınca
Haykırarak çıkarsın yurdunun dağlarına...