Neredeyse 1 sene önce girdiği entry polemik yaratıyor diye silindiği için, bir daha sözlüğe uğramayacak olan, sözlük üyesidir.
Nisan 2007'de Drama Köprüsü albümünü çıkardı.
1 Üşür Ölüm Bile
2 Drama Köprüsü
3 Dönerim Birgün
4 Göremezsem Sen Anlat
5 Laz ismail
6 Yalan
7 Sarı Mendil
8 Le Yarim
9 Gidiyorum
10 Benim Sevdam
2007 yılı itibariyle "Aşk Adamı Söyletir / Anadoludan Sevda Türküleri" albümünü çıkardı.
içindeki türküler:
1. Şemsiyemin Ucu Kare
2. Fırın Üstünde Fırın
3. Çubuğum Yok
4. Evlerinin Önü Marul
5. Gel Benim Gelin Yarim
6. Giderim Yolum Dağdır
7. Dersini Almış da Ediyor Ezber
8. Düz Mahalle içinde
9. Aşk Elinden
10. Sürüler içinde Sürmeli Koyun
11. Aşağıdan Bir Yel Esti
12. iki Keklik
13. Testi Doldurdum Çaydan
14. Oduncular Dağdan Odun indirir
15. Dağlar Dağımdır Benim - Hürünü
Büyük usta, 'Dedem Korkut' (2007) albümüyle yeniden sevenleriyle buluştu. işte içindeki eserler:
1 Nem Kaldı
2 Çoban Yıldızı
3 Cuş Havası
4 Yare Söyleme
5 Zalim Poyraz
6 Evinize Varamadım
7 Yol Dayanırmı
8 Dedem Korkut
9 Bu Yarayı Ancak Çekenler Bilir
10 Bin Derdim Var
11 Ya Hızır
12 Ben Dedemden Himmet Aldım
13 Aman Ayşem
sivrihisar türküsüdür.
akşam oldu gine bastı kareler
göz göz oldu sinemdeki yareler
nazlı yarim gelsin bulsun çareler
yimedim elmanı ağular olsun
kullanmam çevreni sandıkta dursun
akşam oldu akan sular duruldu
gönül kapısına kilit vuruldu
hasta oldum vilayete duyuldu
gönül senden kimedeyim şikayet
nazlı yarde bir allaha emanet
yöresi: sivrihisar
kimden alındığı: nazife incel
derleyen: muzaffer sarısözen
thm rep. no: 2021
abartmamak şartıyla sinameki çayı içilebilir.
bunun yanında bol bol kayısı tüketilebilir, sindirim sisteminin dostudur.
yozgat türküsüdür.
akşam arada kaldı da
fitil yare de kaldı
ellerin yari geldi de
sevdiğim nerde kaldı
haydi yavrum çınara'cı da
çift gezer iki bacı
büyüğü şöyle böyle de
küçüğü can ilacı
git gurbet ellerine de
daş attım yollarına
ilik düğme olayım da
o yarin kollarına
haydi de yavrum çınarım da
sallarına konarım
yarim benim olmazsa da
her gün böyle yanarım
terekteki siniler de
el değmeden iniler
yari gurbette olanın
kulakları çiniler
haydi de yavrum olacak da
sevdan beni alacak
ikimizin sevdası da
kıyamete kalacak
yöresi: yozgat/boğazlıyan
kimden alındığı: -
derleyen: soner özbilen
thm rep. no: 1561
rumeli türküsüdür.
hanıma bak hanıma (hanım ayşe'm)
hanımın fistanına
o koca fistanını (hanım ayşe'm)
topla da gel yanıma
hanım ninna nininam
yandım ninna nininam
kulum ninna nininam
yandım ninna nininam
anterisi al olsa (hanım ayşe'm)
yanağında gül olsa
beni bir çocuk ister (hanım ayşe'm)
bari bir adam olsa
hanım ninna nininam
yandım ninna nininam
kulum ninna nininam
yandım ninna nininam
anterisi akından (hanım ayşe'm)
bir yar sevdim yakından
istedim de vermediler (hanım ayşe'm)
mevlam gelsin hakkından
hanım ninna nininam
yandım ninna nininam
kulum ninna nininam
yandım ninna nininam
mercimek kile kile (hanım ayşe'm)
ölçerler sile sile
gitti yarim gelmedi (hanım ayşe'm)
göz yaşı sile sile
hanım ninna nininam
yandım ninna nininam
kulum ninna nininam
yandım ninna nininam
yöre: rumeli
kaynak kişi: halime yazar
derleyen: rüstem avcı
thm rep. no: 2404
ordu türküsüdür.
hanım senin ne güzel gaşların var
gaşlarına gurban olam (hopla da gel güllüm)
hanım senin ne güzel saçların var
inci gibi dişlerin var (hopla da gel güllüm)
hanım senin ne güzel ayağın var
ayağına çapul alam (hopla da gel güllüm)
hanım senin ne güzel ellerin var
ellerine gına yakam (hopla da gel güllüm)
yöre: ordu / mesudiye / yukarı fallıca
kaynak kişi: rüştü tuncalı
derleyen: ankara devlet konservatuarı
thm rep. no: 2813
çankırı türküsüdür.
hanım seccadesin atmış çayıra
(beyler aman hey hey yandım aman hey)
işini gücünü mevlam gayıra (hey)
ben ayrılmam meyer allah ayıra
(beyler aman hey hey yandım aman hey)
nedir bu sendeki püskürtme benler
dil belası şu başıma gelenler
cigarası elinde
guburları belinde
şu izmir'in yolunda
ben bir yavruya vuruldum
aman hey allahım ben gene şaştım
(beyler aman hey hey yandım aman hey)
ilgaz dağlarını zor ile aşdım (hey)
kadirim kıymetim bilmeze düştüm
(beyler aman hey hey yandım aman hey)
bilmiyon mu benim sana yandığım
ellerin goynunda mahzun galdığım
cigarası elinde
guburları belinde
şu izmir'in yolunda
ben bir yavruya vuruldum
yöre: çankırı
kaynak kişi: selahattin inal
derleyen: ankara devlet konservatuarı
thm rep. no: 1906
ankara türküsüdür.
hanım evi geçelemiş
yüzlerini peçelemiş
hanım düşmüş bir kötüye (hanım hanım)
emeğini heç'eylemiş (hanım hanım)
bahçede güller dest'olur
nergiz de güle dost olur
yari kötü olanların (hanım hanım)
günde gönülde hast'olur (hanım hanım)
gençlikte emek zay'olmaz
şenlik olmazsa köy olmaz
gönül gönülü tutmazsa (hanım hanım)
şeker yesen de ey'olmaz (hanım hanım)
yöre: ankara/ş.koçhisar
kaynak kişi: veli öztürk
derleyen: ankara devlet konservatuarı
thm rep. no: 4498
muğla türküsüdür.
hana vardım han değil (bilal'ım)
penceresi cam değil
yarim gurbetten gelmiş (bilal'ım)
ayrılacak can değil
bilal'ım bilal'ım sen misin (bilal'ım)
sen benim değil misin
çaya vardım çayladım (bilal'ım)
çayda balık avladım
ben yarimi görünce (bilal'ım)
oturdum da ağladım
bilal'ım bilal'ım sen misin (bilal'ım)
sen benim değil misin
çaya vardım çizmeyle (bilal'ım)
yar bulamadım gezmeyle
çok güzeller aldattım (bilal'ım)
kaşımı da gözümü süzmeyle
bilal'ım bilal'ım sen misin (bilal'ım)
sen benim değil misin
yöre : muğla / bodrum
kaynak kişi : yöre ekibi
derleyen : hamdi özbay
thm rep. no: 135
erzincan türküsüdür.
hak beni yaratdı adem
nur verdi kendi nurundan
cihan bana etti sitem (nenni)
nenni benim güzel yavrum (nenni)
haktaladan geldi nida
zuhr oldu baştan ayağa
tenim karıştı toprağa (nenni)
nenni benim güzel yavrum (nenni)
can verdi canım almaya
bir gül verdi koklamaya
melekler geldi sormaya (nenni)
nenni benim güzel yavrum (nenni)
yöre: erzincan
kaynak kişi : ali yıldırım
derleyen : nida tüfekçi
thm rep. no: 1190
kayseri türküsüdür.
akşam arada kaldı
fitil yarada kaldı
ellerin yari geldi
serhoş nerede kaldı
hele hele ninno gül ninno
ferman koltuklarına
alçak bağla feroyu
değsin topuklarına
dama vurdum bir depik
damın direği kepik
gız ben seni alırım
allah bilir kim öpük
hele hele ninno gül ninno
ferman koltuklarına
alçak bağla feroyu
değsin topuklarına
dama vurdum dam oynar
damar kestim gan oynar
eloğlu benim neyim
gördükçe canım oynar
hele hele ninno gül ninno
ferman koltuklarına
alçak bağla feroyu
değsin topuklarına
yöresi: kayseri/pınarbaşı
kimden alındığı: mehmet ışık
derleyen: ankara devlet konservatuarı
thm rep. no: 4320
giresun türküsüdür.
aksu derler adına (ah canım mercanım)
soğuktur inadına (bir tanem)
içenler erer imiş (ah canım mercanım)
hemencek muradına (bir tanem)
atma da taşı
sinelerim yareli, yareli, yareli
denizin dibi kaya (ah canım mercanım)
cemalin benzer aya (bir tanem)
ben ömrümü geçirdim (ah canım mercanım)
günleri saya saya (bir tanem)
atma da taşı
sinelerim yareli, yareli, yareli
ayağında yün bağı (ah canım mercanım)
ben yemem koyun yağı (bir tanem)
kızlar benden istiyor (ah canım mercanım)
zilifine gül yağı (bir tanem)
atma da taşı
sinelerim yareli, yareli, yareli
yöresi: giresun
kimden alındığı: -
derleyen: muzaffer sarısözen
thm rep. no: 942
istanbul türküsüdür.
aksaraya gide gele yoruldum yoruldum yoruldum canım
ben o yarin cemaline vuruldum vuruldum vuruldum canım
uzun boylu ince bele sarıldım sarıldım sarıldım canım
seni bana verseler verseler verseler canım
telli duvak sırma teller taksalar taksalar taksalar canım
verin benim cananımı gideyim gideyim gideyim canım
düğün kurun ben safalar süreyim süreyim canım
çıkar isem şu yokuşun başına başına başına canım
bir ok attım kapındaki taşına taşına taşına canım
benim yarim girmiş onbeş yaşına yaşına yaşına canım
seni bana verseler verseler verseler canım
telli duvak sırma teller taksalar taksalar taksalar canım
verin benim cananımı gideyim gideyim gideyim canım
düğün kurun ben safalar süreyim süreyim canım
yöresi: istanbul
kimden alındığı: veli kanık
derleyen: muzaffer sarısözen
thm rep. no: 3900
rumeli türküsüdür.
aksadeler giyer boylu boyunca
düğmeler takıyor gerdana varınca
nasıl sabredeyim ta sabah olunca
işte gidiyorum şurada nem kaldı
uçurdum şahinim elden atmacam kaldı
elem çekme gönül böyle de kalınmaz
tek serin sağolsun yar mı bulunmaz
kul oldum kapında kadrim bilinmez
işte gidiyorum şurada nem kaldı
uçurdum şahinim elden atmacam kaldı
yöresi: rumeli
kimden alındığı: -
derleyen: trt müzik dairesi başkanlığı
thm rep. no: 4121
çanakkale savaşı'nda düşman askerlerine katırlarla su ve cephane taşıyan yahudi birliği.
Kaynak:
Yalçın Küçük - Gizli Tarih
sigarayı bıraktıktan sonra artık hiç rastlamadığım, küllerin havada uçuşması halidir.
gazetelerin internet nüshalarıyla basılı nüshaları birbirinin tıpatıp aynısı olmadığı için makul bir davranıştır.
tabi, gazete kupürü arşivcilerini de unutmamak gerekir.
ibranice karşılığı 'almanya' olan; doğu ve batı avrupa ile rusya kökenli yahudilere verilen isim.
osmanlı padişahlarının üyesi bulundukları tarikatlardır.
01- Sultan Osman Gazi - Ahi tarikatı
02- Sultan Orhan Gazi - Ahi tarikatı
03- Sultan Murad-ı Hüdavendigâr - Ahi tarikatı
04- Sultan Yıldırım- Bayezid - Zeyniyye tarikatı
05- Çelebi Sultan Mehmet - Zeyniyye tarikatı
06- Sultan ikinci Murat - Bayramiyye tarikatı
07- Sultan Fatih Mehmet - Bayramiyye tarikatı
08- Sultan. Bayezid Veli - Cemaliyye tarikatı
09- Sultan Yavuz Selim - Sünhüliyye tarikatı
10- Sultan Kanunî Süleyman - Gülşeniyye tarikatı
11- Sultan Sarı Selim.- Halvetiyye tarikatı
12- Sultan Üçüncü Murat - Uşakiyye tarikatı
13- Sultan Üçüncü Mehmet - Halvetiyye tarikatı
14- Sultan Birinci Ahmet - Celvetiyye tarikatı
15- Sultan Birinci Mustafa - Celvetiyye tarikatı
16- Sultan Genç Osman - Celvetiyye tarikatı
17- Sultan Dördüncü Murad - Celvetiyye tarikatı
18- Sultan Birinci ibrahim - Halvetiyye tarikatı
19- Sultan Avcı Mehmet -- Halvetiyye tarikatı
20- Sultan ikinci Süleyman - Halvetiyye tarikatı
21- Sultan ikinci Ahmet - Halvetiyye tarikatı
22- Sultan ikinci Mustafa - Halvetiyye tarikatı
23- Sultan Üçüncü Ahmet - Cerahiyye tarikatı
24- Sultan Birinci Mahmut - Halvetiyye tarikatı
25- Sultan Üçüncü Osman - Raufiyye tarikatı
26- Sultan Üçüncü Mustafa - Cerahiyye tarikatı
27- Sultan Birinci Abdülhamit - Nakşibendiyye tarikatı
28- Sultan Üçüncü Selim - Mevlevi tarikatı
29- Sultan Dördüncü Mustafa - Nakşibendiyye tarikatı
30- Sultan ikinci Mahmut - Cerahiyye tarikatı
31- Sultan Abdülmecit - Cerahiyye tarikatı
32- Sultan Abdülaziz - Bektaşi tarikatı
33- Sultan Beşinci Murat - Bahaiyye tariki (Mason)
34- Sultan ikinci Abdülhamit - Şazeliyye tarikatı
35- Sultan Mehmet Reşat - Mevlevi tarikatı
36- Sultan Mehmet Vahdettin - ? -
ALINTI:
Mezhepler Ve Tarikatlar Tarihi
Enver Behnan Şapolyo
Türkiye Yayınevi
Bir dik üçgende hipotenüsün karesinin, dik kenarların kareleri toplamına eşit olduğunu kanıtlayan teorem, yani kısaca pisagor teoremi'dir.
söyledikleriyle yaptıklarının çelişmemesine çalışmak.
Musul'u almanın yolu Amerika ve israil ile çatışmaktan geçer. Bu memlekette Amerika ve israil ile savaşacak çok adam vardır, ama bunlardan biri Mehmet Ağar değildir. O kıyamaz abilerine...
1894 - 1980 arasında yaşamış, asıl adı Fatma Oflaz olan Kangallı halk ozanı.
Eserlerinden bazıları:
Yeter bu sitemler hayatım mahvı
Yeter bu sitemler hayatım mahvı
Böyle nükte naza can dayanır mı
Kul olup şahımdan beklerim affı
Dokunaklı söze can dayanır mı
Arzıhal yolladım imzala diye
Gülüp al yanağın gamzele diye
Uyumadım gece yar gele diye
Uğramadın bize can dayanır mı
Küsme dilber kadaların alayım
Layıksa ben sana kurban olayım
Belki seni bir tenhada bulayım
Konuşsak yüzyüze can dayanır mı
Malum ya arada ahd ü peyman var
Kanat açsam etrafımda duran var
Hasret kavuşmağa hayli zaman var
ifşa etsem size can dayanır mı
Ben de yeni bildim aşka duçarsın
Harami kirpikle okiar saçarsın
Hasmını öldürüp kanlar içersin
Öyle katil göze can dayanır mı
Derdimend der yari elden aldılar
Tutup beni taştan taşa çaldılar
Ciğerimi bölük bölük böldüler
Doğradılar köze can dayanır mı
***
Bilmem neye küstü neden incindi
Bilmem neye küstü neden incindi
Ya niçin şansına darıldı gönül
Halbuki hatanın sahibi kendi
Ne sebep hizadan ayrıldı gönül
Gahi rüzgar gibi esip dolaşır
Gahi şahin gibi baza ulaşır
Gahi turnalarla çölde eğleşir
Çırpına çırpına yoruldu gönül
Gahi savran olup çekiyor katar
Gahi tüccar olup kumaşlar satar
Gahi garip mihman hanlarda yatar
Gahi dem gözlere hor oldu gönül
Gahi duçar olur türlü hallere
Gahi derdin ifşa eder ellere
Gahi türap olur iner yollara
Gahi sırça olup kırıldı gönül
Gahi pervanesiz tutuşup yanar
Gahi şimşek gibi havada döner
Gahi bülbül olup dallara konar
Gahi dikenlere sarıldı gönül
Derdimend der hülasasın dinliyor
Çile ıstırabın ancak önlüyor
Ah çekip de derin derin inliyor
Herhal sinesinden vuruldu gönül
***
Âdem ata neden oluptur icat
Âdem ata neden oluptur icat
Bu suale senden cevap isterim
On sekiz bin alem ne ile kuşat
Bu suale senden cevap isterim
Nazar kıl her yana yakın ırak yok
Ne keremdir bir köşede durak yok
Aşikarda temel yoktur direk yok
Bu suale senden cevap isterim
Halk aşina temaşanın mestinde
Hep masiva agahinin kastinde
Ne ile ihyadır neyin üstünde
Bu suale senden cevap isterim
işler bir acayip canı yakıyor
Neden kuvvet alıp nasıl şakıyor
Kaç melek tutuyor ve ne okuyor
Bu suale senden cevap isterim
Ona nazil olan bil hangi ayet
Kuvvetli pazuya nedir cesaret
Kaç parmak üzere oldu hareket
Bu suale senden cevap isterim
Derdimend'im yok kimseye zararım
Lakin sözü muammalı sorarım
Geçmem hukukumdan hakkım ararım
Bu suale senden cevap isterim
17. yüzyılda yaşamış Divriğili halk ozanı. Şiirlerinden bazıları:
Bülbül oldum gülistanda şakırım
Öz bağında biten gül neme yetmez
Süleymanım kuş dilinden okurum
Bana talim olan dil neme yetmez
Derviş oldum pir eteğin tutarım
Hakka doğru çekilmiştir katarım
Baykuş gibi garip garip öterim
Issız virâneler çöl neme yetmez
Aşk kitabın ele aldım yazarım
Dâim Hakka doğru meylim nazarım
Neme gerek dağ başında gezerim
Ol Kerime giden yol neme yetmez
Bu dünyanın nolacağı malumdur
Bu sırrın aslına inen Alimdir
Az yaşa çok yaşa sonu ölümdür
Bana hırka ile şal neme yetmez
Budalam sırrına kimseler ermez
Tevekkül malını erteye koymaz
Kişi kısmetinden ziyâde yemez
Bana kısmet olan mal neme yetmez
***
Elime aldım kalemi
Seyrettim cümle âlemi
Ârifler seçer kelâmı
Güher incilmez incilmez
Dünya tebdil düzen olmuş
ikrarından bezen olmuş
Her tâlip bir hezan olmuş
Yunsan incelmez incelmez
Bu yollarda olmaz yalan
imanını verme talan
Yorulup da yolda kalan
Hergiz dincelmez dincelmez
Budalayım der ki bilin
Dinleyin sesin bülbülün
Vakti geçince bir gülün
Solar goncalmaz goncalmaz
***
Haziret-i Hızır selâm göndermiş
Oturduğu postu pâk etsin deyu
Muhammed kandilden indi buyurdu
Yediği lokmayı hak etsin deyu
Giyinip yediği meydanla erle
Yolu doğru tut da erkânı birle
Kimi talip olmuş kimisi pirle
Onu birbirine kat etsin deyu
Katardan ayrılmış bir devesi var
Cemde kabul olmuş bir duası var
Bin katar devede bir devesi var
Anı ileriye çek etsin deyu
Kurbanlık koyunu sürüden seçme
Aç otur keçinin sütünü içme
Direksiz köprüyü uğrayıp geçme
Onun temeli yok, yık etsin deyu
Bir kişi rehbere gidemez ise
Rehberin buyruğun tutamaz ise
Hakk cem'ine meyil katamaz ise
Yükü saman, çaya dök etsin deyu
Budala'm der cehennemin ateşi
Rehbere bağlıdır talibin başı
Müdarayla yola gitse bir kişi
Yeri cehennemdir dık etsin deyu
Kaynak:
Doğan Kaya
http://turkoloji.cu.edu.tr/HALK%20EDEBIYATI/21.php
1843-1913 yılları arasında yaşamış Hekimhanlı halk ozanı.
Eserlerinden bazıları:
SANA
iki tekmil sene üçtür
Gel demen mi gayrı bana
Felek gafil belki güçtür
intizar çekerim sana
Sana kurban hanümanım
intizar çeküp her anım
Bildim kusurum çok canım
Medet çare nedir buna
Ağlasam yaşım silinmez
Bunda dert ehli bulunmaz
Vallahi sensiz olunmaz
Müşerref eyle vaslına
Sürem dergâhına yüzüm
Kabul et niyazım nazım
Dost elinde ola bazım
Gurbet elde kaldım tana
Esirî gönül yar ister
Hercaiden bidar ister
Ayn cemal didar ister
Nice bir gezem her yana
***
BiZE
Ağlasana Sefil Mecnun
Saçı Leylâ küstü bize
Boynu eğri koyup mahzun
Felek çaldı desti bize
Nedir bu sevda gaziler
Cesette canım sızılar
Gönül aşnasın arzular
Minnet eylen dostu bize
Bülbülüm yarım bağlara
Mecnunum düştüm dağlara
Bak bu fîrgatli çağlara
Acı yeller esti bize
Nasıl kıydın melek nesli
Var mıdır bu yarin misli
Serimiz dumanlı puslu
Gam leşkeri bastı bize
Beni yarimden ayırdı
Ahimi halka duyurdu
Efendim hicret buyurdu
Ecel banı bastı bize
Gel gönül feryat et gülme
Eden Hak kimseden bilme
Gel Esirî gafil olma
Gör feleğin kasdi bize
1873-1956 yılları arasında yaşamış Karslı halk ozanı.
Eserlerinden bazıları:
Bugün cuş eyledi deryayı umman
Bugün cuş eyledi deryayı umman
Dahi sefinemiz gider derine
Nezrim vardır Ya Rab bir koyun kurban
Kısmet olur yetirirsem yerine
Yığılmış balıklar anlamaz dilden
Merhamet eyleyin ayrıldım gülden
Yüzbin liram olsa ne gelir elden
Güven olmaz bu dünyanın varına
Zülal takdirinde yazılmış neler
Esiyor poyrazlar tozdu havalar
Ricam budur ak köpüklü dalgalar
Atın cesetimi yar diyarına
***
Bir köşke oturduk nazlı yar ile
Bir köşke oturduk nazlı yar ile
Bilmem o köşkü tahtı Süleyman mıydı
Bir bade doldurdu yar ağyar ile
O mey yüreğimden geçen kan mıydı
Demde idik kondu bülbül bir dala
Çırpınır çıldırır eder vaveyla
Mor menekşe nergis gonca gül lale
Açılmış o bahçe gülistan mıydı
El gitti yar ile ben tenha kaldım
Merhamet diledim türaba vardım
Yüzbin rica ile bir buse aldım
Der Zülali rüya mıydı an mıydı
***
Bu nasıl memleket bu nasıl dünya
Bu nasıl memleket bu nasıl dünya
Gamı defetmeye meyhaneler yok
Bu nasıl hayattır bu nasıl hülya
Galiba ben gibi efsaneler yok
Kanarya terk etmiş boştur kafesi
Bülbülün goncadan geçmiş hevesi
Kesilmiş gelmiyor baykuşun sesi
Gidip eğlenecek viraneler yok
Ey vah bulamadım bir vefadan
Ne kadar koştumsa ileri geri
Düşmüş parçalanmış mey kadehleri
Sakiler elinde peymaneler yok
Yetti Zülal artık etme ahu zar
Bulamazsın bir münasip şivekar
Barı sahralarla olsam kafadar
Hani Mecnun gibi divaneler yok
daha fazla entry yükleniyor...