sabah sabah ne kadar mide bulandırıcı bir haber dedirtir insana.
asayiş kime emanet ülkemizde, içler acısı bir haldeyiz.
bununla ilgili hiç sevmediğim bir halk deyişimiz var. yazmaya bile edebim müsait değil ama hak etti. * bu adamın tutukladığı tecavüz suçluları adamları ne diyecek ona?
- asayiş berkemal amirim!
öngörüsü yüksek insan. ağladı çünkü bi düşündü; lan biz bu ülkeyi nerden nereye getirdik. az kaldı. filistinliler gibi olmamız yakındır dedi. türkiyenin geleceğini görüp ağlamıştır. ne melanet insanlarız be diye...
babaların günü. *
yıllardır hem babalar gününü hem anneler gününü anne - babamdan ayrı geçirdiğimi düşünürsek, bu yıl bir gün sonra bile olsa babamın yanında olacağım için çok mutluyum. hatta bu yıl anneler gününde sabah erken saatlerde annemleydim. bu yıl harika bir yıl. *
yıllar geçti. hiçbirşey değişmedi. değişen şey saçlarımdaki beyazlar, yüzümdeki çizgiler oldu. değişen şey ben o kızı artık tamamen kaybettim. keşke...
yılın altıncı ayı. benim doğduğum ay olduğu için çocukluktan kalma ve çocukca duygularla özel bulduğum, totem yaptığım ay'dır. bir sayı tutulacaksa bu öncelikle 6'dır. ben her yıl bu ay'da daha çok şımarır, daha çok mutluluk ararım hayatta.
haziran'ı çok seviyorum.
komşu olduğumuz için deprem yüzünden çok üzgün olduğum muğla ilçesi.
cennet'in yeryüzündeki yansıması olan yerlerdir. ama pazar gününden beri ard arda deprem olmakta ve komşu olduğumuz için bizi de sallandırmakta. uykusuzluk ve korku içindeyim. kıpır kıpırsın fethiye, artık dur yerinde.