"siz ne yaparsaniz yapin her 100 kisiden 3'u gay olacak. yani sizin ailenizde en az 1 tane gay var." diye bir şey okuyunca yine aklıma geldi. "Her iki kişiden biri sana oy vermemiş, sen kendine oy verdiğine göre demek ki senin eşin bile sana oy vermemiş ehehe." şeklinde bir söz duyunca fark etmiştim bu yanlışlığı. Bu nasıl bir mantık lan? Adamın biri bakmış ki örneğin yüz kişiden onunun bir özelliği var, "her yüz kişiden onu da bu özelliğe sahip olur" diye düşünmüş gerizekalı. O on kişiyi o yüz kişiden çıkarsa ve doksan kişi kalsa "her dokuz kişiden dokuzu yani herkes x'tir." diyecek gerizekalı. Sonra herkes de buna uymuş lan. Ya da önce "her" kelimesi kullanılmamış ama sonradan yanlış anlaşılıp "her" kelimesi kullanılmaya başlanmış da olabilir ama sorun bu yanlışlığın fark edilmemesi, devam etmesi. "9/10 oranında kişi..." denilse tamam.
Zonguldak'taki grev olayıyla ilgili a haber'deki ilginç haberdir. Olay özetle şöyle anlatılıyor:
maden şirketi paralel şirketmiş. ikinci geziyi başlatmak istemiş paralel. Plan yapmışlar. Bu paralel şirket dört ay boyunca işçilerin maaşını ödememiş ki sorun çıksın. Grev başlatılmış. Paralel bu grevin başlamasını sağlayarak ikinci geziyi çıkarmayı planlamış, her şeyin sebebi buymuş. Sonra kahraman hükümet olayı fark etmiş ve karanlık planı bozmuş. Hemen şirkete kayyum atamış. işçilerin maaşları ödenmiş. Bunun sonucu olarak da işçiler grevlerini bitirmiş. Yirmi civarında paralel işçi paralelin isteğiyle halen grev yapmaya devam ediyormuş.
Sonra internette de bu konuya denk geldim. Oradan da özetle şunu anladım:
Maden şirketi paralelmiş. Kayyum atanmış bu sebeple. Kayyum atandıktan sonra maaşlar ödenmemeye başlamış.
Ben bu çelişkili anlatımın farkına varınca şok oldum. Medyanın ne kadar tehlikeli olduğunun göstegesi. Rezalet.
anlamsız gibi görünen uygulamadır.
abd altına bağlı sistemi kaldırdı ama dolar rezervine göre para basılması sistemi devam ediyor. gerçi abd eskisinden de çok rant sağlayıp dünyayı sömürdü ama eskiden paranın karşılığı vardı, artık yok. paralar dolara bağlı, dolar hiçbir şeye. abd işin kaymağını yiyor.
mevcut şartlar altında paranın altına dayalı olması da zorluk yaratır. en iyisi dayanaksız olması ama belli sınırlandırmalarla ve para politikasına göre mal ve hizmetlerin toplam varlığında fazla olup da enflasyon yaratmayacak şekilde basılması. şimdikinin aynısı ama sadece borçlanılmaz. bunun önündeki engeller nelerdir?
